MAFYA VE AŞK

1.Bölüm

Sabah alarmımın iğrenç müziği eşliğinde uyanmak zorunda kaldım. Alarmı kapatıp yatakta oturur pozisyona geldim ve ayaklarımı yorgandan çıkarıp yataktan aşağı sarkıttım.

Uykumun açılmasını beklerken bugün ki iş görüşmem aklıma geldi . Daha doğrusu staj yapacağım şirket desek daha doğru olur. İnşallah bugün ki gideceğim şirkette beni seçmelerini çok istiyorum çünkü Türkiye'nin en gelişmiş şirketlerinden biri olduğu için orada çalışmayı çok istiyorum.

Uykumun açıldığına emin olduktan sonra yataktan kalktım ve banyoya gittim. Rutin işlerimi hallettiğimde küveti doldurmaya başladım. Küvet dolarken üzerimdeki kırmızı ayıcıklı pijamalarımı çıkardım ve kendimi suyun sıcaklığına bıraktım.

15 dakikalık duşun ardından banyodan odama geçtim ve üzerime ne giyeceğimi düşünmeye başladım. Spor giyinemezdim. Çünkü ilk izlenimler önemlidir ve ben onlara umursamaz görünmek istemiyorum.

Kırmızı dizlerimin hemen üstünde biten kalem eteğim ve onun üzerine uzun kollu krem rengi gömleğimi seçtim. Bunlar gayet uygundular. Hemen üstümdeki bornozu çıkarıp iç çamaşırlarımı giydim , sonra gömleğimi ve eteğimi sırayla giyindim. Krem rengi stilettolarımı da kutusundan çıkardım ve giyindim. Çantama defter , kalem , cüzdan , kulaklık gibi eşyalarımı koyduktan sonra çantamı ve telefonumu alarak odadan çıktım.

Mutfağa girdiğimde dersime 45 dakika kaldığını gördüm. Bende hemen ısıtıcıya su koyup kaynatmaya başladım. Su kaynarken bende karton bardağa kahveyi döktüm ve su ısındığında karton bardağa boşalttım. Sabahları kahvaltı yapan biri değilimdir. O yüzden yolda otobüse giderken kahve içerim.

Bugün öğleden önce birkaç dersim var ondan sonrada şirkete görüşmeye gidiceğim. Kahve bardağını bir elime alıp çantamı da bir koluma takıp evden dışarı çıktım. Durak ile evimin arasında sadece 10 dakikalık mesafe vardı . Bu yüzden kahvemin tadını çıkara çıkara içiyorum.

Caddeye çıktığımda caddenin çok kalabalık olduğu gördüm. Bazı insanlar işine yetişmek için koşuşturuyorlar. Bazıları benim gibi okula yetişmek için... herkesin bu dünyada bir amacı var. Herkes hayatlarını düzenlemek için çaba sarf ediyorlar.

Ben bunları düşünürken düşüncelerimi bölen telefonum mesaj sesi ile kendime geldim ve bir elimde kahve bir elim çantanın içinde telefonu aramaya başladım.

 Telefonu bulmanın sevincini yaşayacakken üstümdeki sıcaklık ile kahve bardağını elimden düşmesi bir oldu. Önüme döndüğümde öfke ile kavrulmuş elalarla karşılaştım. Bana öyle bakıyordu ki gerçekten korkmuştum.  Sanki kırmızı görmüş boğa gibi hızlı hızlı nefes alıyordu.

''Önüne baksana sen ne diye çarpıyorsun bana! '' diye cırladım. Hızla yere eğildi ve yerde ki dosyalarını toplamaya başladı.

'' Asıl sen  ne diye önüne bakmıyorsun bücür ?'' dedi kızgın sesiyle . Bende onun gibi yere çömeldim düşmüş olan çantamda dağılanları toplamaya başladım.

''Ben önüme bakıyordum bir kere tamam mı ? Asıl sen bakmıyordun önüne. Hem suçlu hem güçlü ...'' Yalan vallahi yalan billahi yalan söylüyorum çarpılcam şimdi...