9.BÖLÜM

28K 959 48
                                    




*** KEYİFLİ OKUMALAR ***



Şirketten içeri girdikten sonra danışmadaki Ceren'e günaydın dedikten sonra asansöre doğru ilerledim. Dün gece Ayaz ile ilgili çok güzel rüyalar görmüştüm. Aklıma her geldiğinde yüzümde bir sırıtma oluşuyordu. Bu yüzden aklıma gelmemesi için zorluyordum ama aklımdan çıktığı yoktu.

Aslında bugün ona karşı nasıl davranacağımı bilmiyordum. Her zaman ki gibi mi davranmalıydım yoksa daha mesafeli mi olmalıydım hiçbir fikrim yoktu. Ne yapacağımı bilmiyordum. Sonra aklıma bir fikir geldi. Ya o bana karşı soğuk davranırsa? O zaman ne olurdu?

İç sesim sanki benle dalga geçermiş gibi konuşmaya başladı. '' O sana bu zamana kadar ne zaman sıcak davrandı ki? O sana karşı hep mesafeliydi.''

Bunu kabullenmek istemesem de haklıydı. Ayaz bana karşı hep mesafeliydi. İş konusu dışında onunla hiç muhabbetimiz olmamıştı mesela. Bunlar aklıma gelince yüzümdeki gülümseme düştü ve yerini üzgün ve somurtuk bir hal aldı.

Asansör durduktan sonra çıkmadan hemen önce içime derin bir nefes çektim. Kararımı vermiştim. Her zamanki doğal halimde davranacaktım. O bana nasıl davranırsa davransın o benim patronumdu. İlk önce bunu kabul etmem gerekiyordu.

Asansörden çıkıp direk odama girdim. Masadan Ayaz'ın ajandasını aldım ve bugün yapılacaklara baktım. Ajandaya bakarken bir yandan da yürüyordum. Kapı kulpuna uzanıp açınca dışarı daha adımımı atamadan biriyle çarpıştım.

Elim hemen kafama giderken konuşmaya başladım.

''Ahh! Kafam...''

'' İyi misin?''

Endişeli bir ses duyuna kadar kafamı hiç yerden kaldırmamıştım. Kafamı kaldırdığımda karşımda gördüğüm Savaş ile bana çarpanın o olduğunu anladım. Gözleri endişeli bir şekilde bana bakıyordu ve gözleri sürekli yüzümde geziniyordu.

'' İyi misin Derin ?''

Tekrar edilen soru ile cevap vermediğimi anladım ve kafamı olumlu anlamda salladım.

''Neden odama kapıyı çalmadan giriyorsun Savaş?'' kaşlarımı çatarak sorduğum soru ile yüzündeki endişe gitti ve yerini çapkın bir gülüş gelip yerleşti.

Tek omzunu silkerek yüzündeki umursamaz gülüş ile cevap verdi.

''Bilmem, canım öyle istedi herhalde. Ondan girmişimdir.''

Pişkin bir şekilde cevap vermesiyle çatılı olan kaşlarımı daha da çattım.

''Tamam tamam ya. Çatma o güzelim kaşlarını. Seni belki korkuturum diye çalmadım oldu mu?''

Yüzümdeki kızgın ifadeyi kaldırdım ve büyük bir gülümseme kondurdum. Savaş ile uzun zamandır çok yakın arkadaştık. Bazen bugün ki gibi tuhaf hareketleri olsa da iyi bir insandı. Benim olmayan abim gibiydi ve bu şirkette sevdiğim sayılı insanlar arasındaydı.

''Ne okuyordun öyle dikkatli dikkatli ?'' diye sorunca daldığım düşüncelerimden çıktım.

''Ayaz Bey'in bugün ki günlük planını okuyordum.''

Kafasını anladım dercesine salladıktan sonra aklına sanki bir şey gelmiş gibi heyecanlı bir şekilde konuşmaya başladı.

''Ya Ayaz demişken, dün baya bir sinirliydi. Hem şirketten de erken çıkmış. Soruyoruz 'ne oldu' diye cevapta vermiyor. Sen belki biliyorsundur. Ne oldu bu herife?''

MAFYA VE AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin