VBL-16

689 47 164
                                    

Selam bebeklerim, aşklarımmm.

Yeni bolume hoşgeldiniz!!!

Yeni bolume hoşgeldiniz!!!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm fotoğrafı;

(Bölüm şarkısı; Aber sie x kara sevda)

🪐🪐🪐

🌸🌸🌸

Dışarıdan gelen mermi sesiyle neye uğradığımı şaşırdım. Dışarıdan bir mermi sesi gelmişti.

Ve şuan Atlas’ın kollarındaydım. Telaşla ona döndüm. O sırada kapıdan geçen benimle dalga geçen adam girdi.

Duruşunu düzeltip bana gözünü değdirmeden direkt Atlas’a baktı. “Atlas bey, dışarı gelmeniz gerek. Acil,” dedi yüz ifadesi ciddi olsada sesinden telaş akmıyor, resmen fışkırıyordu.

Atlas’ın ise kaşları çatılmıştı. “Neden?” Diye sordu.

O adamın bakışları bana kısa bir an uğradı ama sonra tekrar Psikopat varlığa çevirdi bakışlarını tekrardan. “Acil.” Dedi sadece.

Ne oluyor lan?

Adam, iki adımda Atlas’ın yanına varıp kulağına bir şeyler dedi.

“Neler oluyor?” Diye sordum panikle. Ona bakarken hâlâ kaşları çatıktı. Bu sefer daha çok çatıldı. Bana döndü. “Sakın bir yere ayrılma,” dedi ve başka bir şey demeden  ikiside mutfak kapısından bir hışımla çıktı.

En azından insan birşey derdi. Ama yok, domuzdu. İnsan değildi ki.
Adam mafiaydı, doğaldı.
Ben hâlâ ne olduğunu anlayamamıştım.

Neler oluyordu? Ben yerimde mal gibi öylece duruyordum. Ben neden burada bekliyordum ki, daha fazla beklemeden bende mutfak kapısından çıktım.

Salonun ortasinda öylece dururken etrafa bakındım. Kimse yoktu. Ses dışarıdan gelmişti. Adımlarım bu sefer dış kapıya doğru ilerledi. Kapı aralıktı, hafifçe kendime doğru çekip tam açtığımda Atlas’ı arkası dönük bir vaziyette gördüm.

Atlas’ın karşısında kim varsa, boyundan göremiyordum. Kaşlarımı çattım. Her yer siyah giyinimli adamlarla çevriliydi.

Yavaş adımlarla onlara doğru yürüdüm. Atlas’a her yaklaştıkça karşısındaki adamın siması daha da tanıdık geliyordu.

Ne iş dönüyor lan burada?
“Evine git, Akşam akşam kan dokülsün istemiyorum.” Diyen Atlas’ın sesini duydum. “Akşam akşam ne cürretle evimi basarsın!” diye bağırdı hiddetle.

Daha çok küfreder gibi konuşmuştu.
Anlamayarak baktım etrafa. Biri neler olduğunu neden bana söylemiyordu?

“Neler oluyor? Biri bana anlatacak mı? Ay şimdi bağıracağım. Tamam en mafya sizsiniz de yani insa- Ayrıca, Kurtova, neden bağırıyorsun? Kulağımı hissetmiyorum sanırım. O nasıl ses hay maşallah!! Beni duymuyor musun? Neler oluy...”
Atlas’ın bir adım arkasında durdum.

VE BİR LAVİNİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin