0.1

323 18 7
                                    

Yeni bölüme hoşgeldiniz
Kitabımın bölüm günü belli değildir, ne zaman yazarsam bölümleri bekletmeden o gün atacağım.
Bol bol yorum yapın ki yazma isteğim daha çok gelsinn
Oy vermeyi unutmayalım
Umarım beğenirsiniz
Sizleri seviyore<333
Medyadaki şarkı isteğe bağlı açılabilir
İyi okumalar dilerim
(Dolu Kadehi Ters Tut-Dilerim Ki)

<>

BİR EYLÜL AKŞAMI EFKEN'DEN;

Mesajın üzerinden üç buçuk gün geçmişti

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Mesajın üzerinden üç buçuk gün geçmişti. Mardin'e varmış, askeriyeye uğrayıp albaya geldiğimizi haber etmiş ve Umay'ın ayarladığı evimize yerleşmiştik. Askeri lojman yerine Aksel ile, Umay ve Ulaş'ın alt katındaki evimizde kalacaktık. Aklıma takılan DNA testi dışında her şey kusursuzdu, hastaneden gelen mesaj tam olarak bununla ilgiliydi.

Yıllar sonra doğduğum hastane beni DNA testi için çağırıyordu, üstelik ailem seneler önce ölmüşken. Mesaja göre eğer yapılacak DNA testi pozitifse ölü bir bebekle karışmış aynı zamanda yıllarca yanlış aile ile büyümüştüm. Ailem konusunda hiç şikayetçi değildim, eğer daha uzun ömürleri olsaydı onlarla değil bir ömür bin ömür yaşamaya razıydım.

Oturduğum balkondan etrafı izledim, konuşmak yerine gözlem yapmayı daha çok tercih ederdim. Sıcak çayımla buluşturdum dudaklarımı, aldığım bir yudum boğazımın ısınmasına yetmişti. Aksel yanımda oturmuş sigara denen zıkkımı içiyordu, ikimizinde birer haftalık izni vardı ve iznimizden sadece üç gün kalmıştı geriye.

"Çok sıkıcısın lan"dedi bana gözlerini belerterek, ona sert bir bakış attığımda şakasına dudaklarını büzmüştü. Gülümseyerek "Gerizekalı"diye mırıldandım ağazımın içinde.

Ulaş'ın "Bensiz ne yapıyorsunuz burada kocalarım"diyerek balkondan içeri girmesiyle yanımdaki kırlenti ona fırlattım. Benim somurtan yüzümün aksine Aksel gülmüş ve Umay kimseyi takmadan oturduğum üçlü koltukta yanıma oturmuştu. Balkona koyduğumuz bu mobilyalar eski evimizdede vardı, sanırım yeni almadığımız sınırlı şeylerdendi. Evi dizmek için epey para harcamıştık.

Elimi omzuna attığımda bana yaklaştı. Gözlerini kapatarak kafasını bana yasladığında Ulaş ve Aksel'in atışmasını izlemeye başlamıştım. Ulaş, Aksel'in oturduğu tekli koltuğa göz koymuş olmalıydıki onu ordan kaldırmaya çalışıyor fakat Aksel 'Önce kim gördüyse onundur' sözde atasözü politikasını uygulayarak oturmaya devam ediyordu.

Ulaş "Lan kalksana ayı!"dedi bağırarak. En sonunda kafam gürültülerini kaldıramayacak kadar ağrıdığında Ulaş'a "Asker!"diye seslendim. Sert çıkan sesimle bana bakmış ve "Emredin komutanım"demişti.

"Otur gerizekalı"dediğimde ise sessizce oturmuş, Umay'ı benden iteklemeye çalışsada başaramamıştı. Umay "Ulaş siktir git çarpacam bir tane!"dedi gözlerini açmadan. Ulaş aldığı cevapla sessizce yerine sinmişti. Sırıttım bu haline, camdan dışarıya göz gezdirdiğimde oynayan televizyona baktım. Öylesine bir kanal açıktı, konuşan kadının bahsettiği konu ise ülkenin geldiği son durumdu.

Aksel "Acıktım"dedi oluşan birkaç dakikalık sessizliği bozarak. Umay oflayarak gözünü açmış ve sertçe ona bakmıştı. "Bir uyutmadınız kuduz aç köpekler"dedi Umay bir süre önce Ulaş'ında ondan yemek istemiş olmasından genelleme yaparak.

Umay sinirli bir tavırla ayağa kalkıp balkon kapısından mutfağa girdi, Aksel ve Ulaş'ta sanki onun civcivleriymiş gibi Umay'ı takip etmişlerdi.

Sessizliğin sardığı balkonda tek kalınca yorgunluğun etkisiyle gözümü kapattım, yarın DNA testine gidecektim. Derin bir nefes aldım ardından, oturduğum yerden doğrularak ayaklandığımda balkon kapısından mutfağa geçmiştim üçünün arkasından bir süre sonra.

Umay'ın menemen yaptığını gördüm, daha zor bir yemek yapmaya üşenmiş olmalıydı. "Soğanlı mı soğansız mı?"dedim Umay'a yaklaşırken. Anladığım üzere soğanlıydı.

"Soğanlı"dedi ve devam etti. "Sana da yaptım, üçünüzde tekrardan acıkıp tepemde belirmeyin diye. Bununla tıkının işte, ben yatacağım"dedi. İşten yeni gelmişti, o odasına geçerken kafamı salladım.

Tavanın başında ben durmuştum tamamen pişene kadar fakat ben yemeyecektim, yeme ihtiyacı duymayacak kadar toktum. Menemen pişince tavayı ocaktan alıp ocağı tamamen kapattım. İçinde menemenin olduğu tavayı mutfaktaki yemek masasında oturan Aksel ve Ulaş'ın önüne indirmiş mutfaktan çıkmıştım.

Umay üst kattaki evlerine gitmişti, Ulaş'ta tahmini iki saat sonra giderdi. Odama geçtim kapıyı arkamdan örterek. Üstümde siyah pijama altım ve beyaz bir sporcu atletim vardı. Yorganımı kaldırarak yatağıma uzandım, pijamamın cebinden telefonumu çıkardığımda ekranı açılırken kör edici ışığı gözümü sersemletmişti.

Odamın kısık lambasını söndürdüm yanımdan, yatağıma iyice yerleştim ve derin bir nefes aldım. Hemen uyumayacaktım, önce gelen bildirimlerimi kontrol ettim. Uzun süre sevdiğim uygulamalarda gezindim ve ardındanda saatler sonra saat gece yarısı olurken telefonumu kapatıp kendimi uykuya bıraktım...

<>

Evettt
Bölüm sonu bebişlerimm
Daha önce askeri kurgu yazmışlığım oldu ama ilk kez erkek başrolle yazacağım umarım beğenmişsinizdir
Oy vermeyi unutmayın
Görüşmek dileğiyle
Hoşçakalın
İyi akşamlarrrrrr

EFKENWhere stories live. Discover now