Yeni bölüme hoşgeldiniz
Kitabımın bölüm günü belli değildir, ne zaman yazarsam bölümleri bekletmeden o gün atacağım.
Bol bol yorum yapın ki yazma isteğim daha çok gelsinn
Oy vermeyi unutmayalım
Umarım beğenirsiniz
Sizleri seviyore<333
Medyadaki şarkı isteğe bağlı açılabilir
İyi okumalar dilerim
(Yaşlı Amca-Yıldızlara Bak)<>
BİR EYLÜL SABAHI EFKEN'DEN;
Aklım bilinmezlikle karışırsa onu tanırdım, bilinmezliği araştırır onu öğrenirdim.
Ben aile neydi unutmuştum. Uzun zamandır yaşamadığım sıcaklığa ağlardım, efkarlanırdım yıllardır fakat ağladığım şeyi bilmezdim.
Ben ailemi araştırmıştım gelmeden, araştırdığım aile toprak altına gömdüğüm ailem değildi. Beni toprak altına gömdüklerini sanan ailemdi.
Üç abim vardı, anne ve babam. Ailem bensiz beş kişilik gibiydi, araştırmasam öyle sanardım.
Biyolojik babam olduğunu söyledikleri adamın erkek kardeşi yıllar evvel şehit olmuştu, vatan sağolsundu.
Kimsesiz kalan yeğenlerinede bana yapamadığı babalığı, anneliği yapmışlardı.
O aile sekiz kişilikti ve bensizdi.
İçeriye girmeleriyle oturduğum hastane koltuğunda gerdim. Fotoğraflardan daha gerçektiler.
Tam karşıma oturmayı tercih etmişlerdi, odadaki doktor onların oturması ile ayaklanmıştı.
"Efken Bey şu an hayatta olmayan bir bebekle kasıtlı olarak karıştırılmıştır. Bu olayın yaşanmasına sebep olan hemşirenin canına kıyılmış bu durumun yaşanmasına sebep olmasının ardından, bu nedenle hastanemiz hiçbir sorumluluğu kabul etmemektedir. Hastanemiz adına özür dileriz" dedi doktor konuşurken cümlesini tam kuramayarak, benden en fazla üç yaş büyük görünüyordu.
Derin bir nefes verdim gözlerim onun üzerindeyken, soğuk bakışlarımdan olsa gerek konuşmasının sonuna doğru kekelemiş ve hangi kelimeleri kullanması gerektiğini seçememişti.
Kafasını salladı Yekta Alaton yani biyololojik babam, hastane onundu fakat aldığım bilgilere göre yapanın yanına bırakmayacağından emindim.
Gözlerimi ondan çekip ailesine baktım. Kalp cerrahı Batu Alaton bana gülümsüyordu, aynılarından bende de olan mavi gözleri ben dışında sadece onda vardı.
Baş selamı bile vermeye gerek duymadan gözlerimi aynı rütbede olduğumuz bordo bereli asker Bera Alaton'a çevirdim.
Gülümsemiyordu, yüz ifadesi Batu'nunkinden epey uzaktı ama gözlerinin sıcaklığı bana yetmişti.
Ondan son abim Bora Alaton'a döndüm, kendisi babası Yekta Alaton'un mimari şirketinin başındaydı. Koyu kahverengi saçlarım onunkilerlerle benzerdi, Yekta Alaton'dan almış olmalıydık.
Son olarak Bade Sönmez Alaton'a baktım. Mardin'in en soylu üç aşiretinden birisi olan Sönmez'lerin tek kızıydı ve en soylu üç aşiretten birisi olan Alaton'lara gelin gelmişti.
Yaşayan tek Alaton geliniydi.
Gözleri doluydu ama yüz ifadesi dikti. Ağlamasını iyi engelliyordu, iyi bir hakimdi.
Kan alma masasına önce Yekta Alaton oturdu, hepsinin üzerimdeki gözleri beni germişti ama telefonumu cebimden çıkarıp Aksel'e özetleyici bir mesaj atmak dışında tepki vermemiştim.
O kalkınca ben oturdum, kolumu görmeyecekleri şekilde terslerindeydim. Hemşirenin şaşkın gözleri bende oyalandı. Kanı aldığında yerime tekrardan geçmiştim.
YAZARIN AĞZINDAN;
Genç adam yerine oturduğunda karşısındaki ailenin gözleri ondaydı. Hemşire elindeki tüplerle çıkmış ve doktor bir açıklama için konuşmuştu.
"Laboratuvarımızda ufak bir yoğunluk var fakat Yekta bey için testinize öncelik verilecek, sonuçlarınız 4 saat sonra bu odada açıklanacaktır" dedi odadan çıkmadan önce.
Genç adam üstündeki gözleri umursamadı ve kendisini doktordan sonra odadan dışarı attı, o ilk kez bu kadar dikkatsiz yürürken bedenine çarpan kendisinden sıska bedenle yerine çivilendi.
POLEN AKARSU'DAN;
Doktorumun arzusuyla astımımın ilerleyip ilerlemediğini öğrenmeye ve yeni sprey yazdırmaya gelmiştim babamın Alaton'larla ortak olduğu hastanesine.
Pusat abimin hastane dışında beni bekledigine dair bir mesaj aldığımda kontrolün bittiği doktorumun odasından hızlıca çıktım.
Hızlı adımlarım arada sırada abimden mesaj var mı diye baktığımda duraksıyor ve telefona attığım bakışla hızını yakalayıp devam ediyordu.
Tekrardan telefonuma baktım, abim yeni bir mesaj atmıştı.
Ben mesajı okumaya çalışırken duraksasamda yürümeye devam etmiş ve benim dalgınlığım gibi dikkatsizce yürüyen uzun aynı zamanda boylu poslu bir adama çarpmıştım.
Üstüne doğru düşeceğim sırada kolumu sıkıca kavradı. Açık kahverengi gözlerim onun sert bakan mavi gözleriyle buluşmuş kahverengi saçlarım yüzüme düşmüştü.
"Dikkat edin hanımefendi" dediğinde transtan çıkmış gibi ona baktım.
Ben ona şaşkınca bakarken telefonum Pusat abimin aramasıyla çalmış, o yanımdan geçip gitmişti.
<>
Evettt
Bölüm sonu bebişlerimm
Daha önce askeri kurgu yazmışlığım oldu ama ilk kez erkek başrolle yazacağım umarım beğenmişsinizdir
Oy vermeyi unutmayın
Görüşmek dileğiyle
Hoşçakalın
İyi akşamlarrrrrr
YOU ARE READING
EFKEN
General FictionÜvey ailesini on altı yaşında kaybeden Efken iki yıl yetimhanede kalmış ardındansa asker olmak için büyük adımlar atmıştır. Yakın üç arkadaşı ve vatanından başka bir şeyi olmayan Efken bir görev dönüşü kendisine gelen SMSle gerçek sandığı rahmetli a...