Demir heycanla araba sürerken elif buruk bir gülümsemeyle izliyordu onu bu heycanları kendi cocukları için yaşıyor olabilirlerdi enes onun oğluydu canıydı ama demirden olsaydı bir şerefsizden değildi.
"Ne düşünüyorsun papatyam " Dedi demir bir gözü yoldaydı. Elif derin bir nefes çekti içine önceden her nefesine lanet okurken şuan şükrediyordu.
"Bu heycanları kendi oğlumuzla yaşayabilirdik " Dedi demir onun ne demek istediğini anlamıştı ama yine de gülümseyerek
"Oğlumuz için yaşıyoruz ya işte" Dedi elif onun cevabıyla gülümsese de
"Oğlumuz için ama kendi kanından" Diyecek oldu ki demir onun sözünü keserek devam etti cümlesine
"Elifim kan bağı önemli değil enes ne olursa olsun benim oğlum bu heycanım da oğlum için" Dedi elif bu sefer içtenlikle gülümsedi. Yolun gerisinde kimse konuşmadı. Evin yakınlarında ki bir markette durup içeri girdiklerinde demir hemen bir araba aldı elif
"Araba almamıza gerek varmı şurda elde taşınan sepetlerden var " Dedi demir onu başını sağa sola sallayarak cevapladı.
"Hayır o küçük gelir bir tanem gel bakayım sen şöyle " Diyerek onu kucağına alıp arabaya oturtunca elif şaşkınlıkla baktı demir onun bu haline gülüp arabayı sürmeye başladı.
Elif gülümseyerek etrafına bakarken dışarda olmanın mutluluğunu yaşıyordu. Demir hangi rafa giderse gitsin herşeyden dört beş tane sepete atıyor bazen ise kutusuyla bile aldığı vardı elif ne kadar onun aldıklarının yarısını rafa koysa da demir alıp tekrar sepete atıyordu."Demir yeter bu kadar zararlı hem " Dedi sepetteki bir kek kutusunu alıp yerine bakarken demir onun sözüyle önce sepete bakmış ardından
"Haklısın galiba ama herşeyden almak istiyorum oğluma " Dedi gözleri etraftayken elif gülümseyerek
"Alırsın ama bunlardan değil hadi çıkalım bizi bekliyordur. " Dedi demir tamam der gibi başını sallayıp kasaya giderken gözüne bir oyuncak takıldı uzın bir tırdı bu eline alıp incelendiğinde Elif'e baktı.
"Bu nasıl beğenir mi oğlum " Dedi elif gülümseyerek elindeki yeşil tır'a baktı.
"Beğenir ve ilk oyuncağı olacak " Dedi sesine biraz hüzün bulaşmıştı demir aldığı cevapla üzülse de tırla beraber araba, masal kitabı , kepçe gibi oyuncakları da koyup kasaya gitti elif ona göz devirerek baksa da onun umrunda değildi. Enes artık bir kozcuoğluydu ve o oğlu için herşeyin en iyisini yapacak en iyisini alacaktı...
Lalisadan...
Annemin başında onu kolanya ile ayıltmaya calışan babamgil'e mi bakayım yanımda birbirlerine gülümseyerek bakan karan abim ve Gana'ya mı bakayım bilememiştim. O anda okanın sesiyle üçümüzde ona baktık.
"Annem uyanıyor" Dedi hemen annemin yanına ilerlediğimde annem kendine gelmiş babam onu koltukta oturma pozisyonuna getirmişti.
"Iyımısın hayatım " Dedi babam sakın bir sesle annem kendine gelip ilk bana bakıp gülümsedi.
"Nasıl iyi olmam canımın içi geldi " Dedi.
Tabi iğrenerek baktığın kişi de canının içi değildi diyen iç sesime hak versem de anneme bakmaya devam ettim annem bir anda aklına gelenle hızla babama bakıp
" Ay ekrem bir rüya gördüm lalisa'nın kurtulduğunu görünce sevinçten bayılmış olmalıyım " Dedi babam bir iç çekip anneme bakmıştı ki annem devam etti konuşmaya
"Ay tatlı bir erkek çocuk vardı lalisayla beraber gelmiş oluyor buraya ben onun yanına gidince bana memnun oldum babanne dedi ay rüyamda ne kadar şaşırdım biliyormusun sonra uyandım galiba ama çocuk çok tatlıydı bir lokmada yemelikti " Dedi yüzünde hoşnut bir gülümseme vardı babam ilk hepimize bakıp anneme döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LALİSA
Teen Fictionon altı senemi boşuna yaşamışım anne bildiğim annem değil abi bildiğim abim değilmiş peki ben bu on altı senede yaşadıklarımı nasıl unutacaktım? karşımda gerçek annem babam üç abi ve küçük erkek kardeşim vardı ben bir abiyle geçinemezken üç abi ve...