Ben bana hayranlıkla bakan adama bakarken okan'ın sesiyle kendime gelip bakışlarımı okan'a çevirdim
"Oha ablama bakın be" dedi şaşkınlığını atlatmış sevincle bana bakarken ona gülümseyerek diğerlerine dondüm babam ve dedem bana gururla bakarken diğerleri hala şaşkındı iclerinden uzun boylu siyah kıvırcık ela gözlü biri yanıma gelerek sarıldı sicak kanlı biriydi
"Ben kaan halanın en büyük oğluyum rana' nin abisi sende benim son şişe bükücu kuzenimsin" dedi ben onun cümlesine kıkırdarken başka kahve saclı orta boylu kahverengi gözlü biri daha yanımıza gelip kaan'ı itip bana sarıldı ben şaşkınlıkla ona bakarken o benden ayrılıp konuşmaya başladı.
"Ben kara halan'ın ikinci ogluyum rana en kücuğumuz hoş geldin ailemize kuzencim" dedi sadece başımi sallamıştım o ise beni anlamış gibi gülümsedi bakışlarim digerlerine kayinca bizim aile hariç digerleri kendini tanıtmaya başladı.
"Ben en büyük amcan uğur kızim hoşgeldin ailemize bunlarda benim cocuklarım en büyükleri mehmet ortanca ali kucukleri yunus" dedi onlara bakip başımi salladim onlarda aynı sekilde başlarını sallayarak yanıt verdiler bu sefer kumral bir adam konuşmaya başladı
"Ben kücük amcan yusuf bu yengen deniz bunlarda bizim sıpalar tufan turhan tuğrul ücuzler" dedi onlara da baktığımda başlarıyla selam verdiler ben simdi bunlari nasil ayırt edecektim?
"Ben enişten erdem halan biraz once iceri girendi cocuklarımızla tanıştin ztn " dedi onuda ayni baş işaretimle yanıt verdiğimde geriye bana hayranlikla bakan oğlan kalmıştı benim bakişlarım ona dönünce diğerleri de ona baktılar
"Ben pusat aile dostunuzun ogluyum kimse yaşinı söylemedi ama ben söyleyeyim 18 yaşındayım" dedi ona da aynı şekilde başımla yanıt verirken ben annem ve yengem hariç diğerleri pusat'a öldürecek gibi bakıyorlardi nedenini anlamamıştım ama pekte önemi yoktu emir abim pusat'a kaşlarını catıp bakarken yanıma geldi ve kolunu omzuma atarak
"Afferim benim kardeşime gel biraz dinlen sen gelir gelmez teste tabi tutuldun yorgunsun pusatta gider ztn simdi " dedi beni ön tarafa götururken ben ona şaşkınlıkla bakarken annem ve yengem kıkırdamışlardı. Ön tarafa geldiğimizde cardak gibi olan bir yere oturduk dedem bakişlarıni benden cekip pusat'a baktı.
"Hayırdır oğul sen niye gelmiştin?" Diye sordu pusat dedeme bakarak gülümsedi gamzesi mi vardı onun
"Emirgilin geleceğini duyunca bir geleyim dedim dede gideyim istersen beni istemiyorsan " dedi ayağa kalkarken dedem onun ayaga kalkmasıyla bastonunu alarak bacağına iki kere vurdu.
"Otur eşşek sıpası" dedi onlarin bu hali hoşuma gidince kıkırdadim benim sesimle butun bakişlar bana dönunce yüzümdeki gülümsemeyi silip başımı yere eğdim.
"Gülünce daha tatli lan bu " diyen sesle bakışlarımı ona cevirdim ucuzlerden biriydi ama adını unuttum. Adını hatırlamadığımı anlamış olacak ki
"Ben tuğrul kuzencim seninle yaşıtım şu gereksizlerde aynı yaşıt ama onların önemi yok en sevdiğin kuzenin ben olcam " dedi onun bu sözüyle ücüzlerden digeri kafasına sertce vurarak
"Hadi lan ordan kizin beynini boyle seylerle doldurma o en sevdiği kuzeni kim kendisi bilir ztn dedi bir taraftanda bana bakıp kendini gosterirken onun bu haline kahkaha atınca oda ayni şekilde bana bakti derin bir nefes cekme sesiyle bakişlarımız bu sefer pusat'ı buldu bana cok tuhaf bir şekilde bakıyordu talha da o bakışı görmüş olacak ki
"Pusat o bakışlarını kardeşimden cek yoksa ben bir güzel çekeceğim" dedi ben şaşkinca ona baktim kardeşim mi dedi o ona baktığımı bilse bile bakışlarını pusat'tan cekmiyordu

ŞİMDİ OKUDUĞUN
LALİSA
Teen Fictionon altı senemi boşuna yaşamışım anne bildiğim annem değil abi bildiğim abim değilmiş peki ben bu on altı senede yaşadıklarımı nasıl unutacaktım? karşımda gerçek annem babam üç abi ve küçük erkek kardeşim vardı ben bir abiyle geçinemezken üç abi ve...