Herkese merhaba arkadaşlar. Geçen hafta Tüyap kitap fuarına gittim ve çok kalabalıktı. Kalabalık beni resmen tuttu. O günden beri hastayım. başımı kaldıracak halim yoktu. Bu gün biraz iyi olunca bölümü yazıp atayım dedim. İnanın ne yazdığımı bile bilmiyorum. Gözlerim yaşarıyor yazarken. Umarım seversiniz. Keyifli okumalar.
***
Genç kadın arabayı sürerken arkada susmak bilmeyen kadına ters bir şekilde bakmaya başlamıştı. Ahmet alışık olduğu durumla dirseğini arabanın camına dayayarak sessizce yolu takip ediyordu. Durmadan konuşan kızı dinlemediği o kadar belliydi ki Efnan kocasının tavrına gülmemek için dudaklarını birbirine bastırmıştı.
"Ay yeter! Bacım bir sus ya... Bir sus kafa bu!" Açelya daha fazla dayanamayarak yola çıktıklarından beri konuşan Akasya'ya çıkışmıştı. Genç kadın ürkerek geri yaslanırken kısa bir sessizlikten sonra "Ne bağırıyorsun be!" diye Açelya'ya çıkışmıştı. Efnan daha fazla dayanamayarak gülmeye başladığında önde oturan Ahmet aynadan karısının gülüşünü içi giderek izliyordu.
"Sabah sabah ne bu çene. Kocana acımaya başladım." Açelya kıza söylenmeye devam ederken Ahmet boğazını temizleyerek direksiyondaki Açelya'yı uyarmaya çalışmıştı. Açelya onun neden bu şekilde işaret ettiğini anlamazken birden arabanın içinde tiz çığlıklarla ağlama sesi duyulmaya başlamıştı.
"Şimdi yandık!" Açelya ve Efnan canı çıkarcasına ağlayan Akasya'ya şaşkınlıkla bakarken Ahmet başını iki yana sallayarak "Hastaneye sür," dedi. Açelya hızla arabanın yönünü hastaneye çevirirken Ahmet'te Onur'u arayarak onları kapıda karşılamasını istemişti. Araba yirmi dakika da hastaneye ulaştığında Akasya'yı sakinleştiremeyen Efnan da neredeyse ağlayacak duruma gelmişti. Arabanın arka kapısı hızla açıldığında Efnan ürkerek geri çekilmişti.
"Akasya, karıcım..." Onur ağlayan karısını kendine çekerek sakinleştirmeye çalışırken Açelya gözlerini kısarak ikiliye bakmıştı.
"Bu... Bu sana acıyormuş." Kesik kesik konuşan Akasya parmağıyla Açelya'yı göstermişti. Açelya'nın şaşkınlığı artarken Ahmet Onur'a bakarak "Al karını da yemek yedir, sabah sabah kafamı yedi," dediğinde Akasya arkadan genç adamın başına sert bir şekilde yapıştırmıştı.
"Sen sus hain. Kocamı savunmadın."
"Ben ne yaptım şimdi?" Ahmet başını tutarken Akasya kocasına ıslak gözleriyle bakmıştı.
"Benimle evlendiğine pişman mı oldun?"
"O nasıl söz hayatım, bilmiyor musun daha bu kadarcıkken sana aşık olduğumu?" Akasya ıslak gözleri parlayarak kocasının boynuna sarılmıştı. Adam gülümseyerek karısının sırtını sıvazlarken Efnan ikisine gülümseyerek bakmıştı.
"Al karını çık hadi, işimiz var bizim." Ahmet Onur'a söylenirken Akasya genç adama ters bir şekilde bakmaya başlamıştı. Az önce ağlayan o değilmiş gibi yüzünde güller açan genç adama ters bir şekilde bakarak "Gözüm üzerinde olacak, yanlışında eşimden çekersin." Ahmet Akasya'nın arabadan inmesiyle hemen karısının yanına oturarak kapıyı kapatmıştı.
"Bir süre görüşmeyelim Akasya, sesin kulaklarımdan silinsin." Akasya öne atılacakken Açelya gaza basarak hızla oradan uzaklaşmıştı.
"O neydi öyle ya, o nasıl ağlama şekliydi?" Açelya'nı sözlerine gülen Efnan "Ama çok tatlı bir kadın," dediğinde Ahmet inanmazca ona bakmıştı.
"Kulaklarımız sağır oldu Efnan sen iyi misin?"
"Hamile bir kadına söylenmeyecek sözler söyledin Açelya abla, kadın hassas döneminde."
![](https://img.wattpad.com/cover/364900810-288-k329511.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM KALPLER
Aktuelle LiteraturSevdiği tarafından ihanete uğrayan genç adam kalbini aşka kapatarak kariyerine odaklanmıştı. yıllar sonra bir aile kurmak istediğinde geçmişi peşini bırakmamaya yemin etmiş gibi sürekli karşısına çıkıyordu. Ahmet için griler yoktu. Onun için her şey...