18. Bölüm

20 1 0
                                    

Komutan geçen bölümde kırmadı, paramparça etti. Ama biz yine de onu çok seviyoruz değil mi kızlarr?? ✨

Lakin bu demek değil ki biraz burnu sürtmesin. Sürtecek... O da anlayacak ona bizden başka yolun olmadığını🛸

~

Bugün Karsla yaptığım sözleşmenin güzelliğini yaşıyordum. Onun sayesinde belirli günlerde izinli olabiliyordum.

Komutanla yaptığımız konuşmanın üzerinden 3 gün geçmişti ve hiçbir şekilde onunla karşılaşmamıştım.

Bariz bir şekilde benden kaçıyordu.

Nereye kadar kaçabileceğini merak ediyorum, çünkü onun benden başka yolu olmadığını biliyorum.

Filmin sonunu biliyorum ama senaryo hoşuma gidiyor.

Yemek programlarından birini seyrederken menülerinin pizza olduğunu farkettim.

İçimdeki çakma italyana söz geçiremiyordum.

Kendim de yapacak değildim.

Buraya en yakın pizzacıdan iki kutu karışık büyük boy pizza ve kola istedim.

Gelmesini beklemeye başladığımda telefonda geziniyordum. Ama ne gezinmek? Eski mesajlarımıza bakıyordum.

Gözlerimin dolmasının tek bir açıklaması olabilirdi :

Ana vatan kan ağlayacaktı.

Üç gün öncesine geldiğimde O kalp acısını bir kez daha hissettim. Sanırım böyle olmamalıydı.

Seven gider mi bilmiyorum ama seven bekler... Ve ben onu beklemeye razıydım fakat O bunu istemedi.

Kapım çaldığında ayaklanıp kısaca üstüme baktım. Kapıyı böyle açsa mıydım?

İki dakika kutuyu alıp kapatacaktım kapıyı. Nolacaktı sanki?

Kapıyı açmaya gidip kulpu indirdiğimde çarpılmışa döndüm.

Hayır, bunu beklemiyordum.

Komutan elinde kutularla bana bakıyordu. İlk önce üzerime baktı, sonra pizza kutularına ve en sonda kapı önündeki unisex ayakkabılara baktı.

Derince yutkundu, çene kası seğredi.

Siktir! Adam benim herşeyden iki tane yiyen bir obez olduğumu bilmiyordu ve evde erkek var sanmıştı.

"Kargocu daire numarasını karıştırmış, benim kata gelmiş fişte senin adın yazıyordu getireyim dedim ama rahatsız ettim sanırım" Dedi bariz bir öfkeyle.

Kudursun köpek!

"Teşekkür ederim, zahmet oldu" Dedim ve pizzaları alıp kapıyı kapattım. Kucağımdaki kutuları komidinin üzerine koyar koymaz zil tekrar çaldı.

Kapıyı açtım, yine komutandı.

"Hangi Sülalesini siktiğim senin evinde!?"

"Ne saçmalıyorsun?"

"Cemre!? " Diye bir kükreme gerçekleştirdi.

"Ne var?!"

"Bu böyle olmayacak." Deyip evime bodoslama daldı. O etrafa bağırarak bakarken onun arkasından keyifle yürüyordum.

"Çık lan!"

"Nereye saklandın sikik?!"

Bütün evi aradıktan sonra kimseyi bulamadığında sonunda bana döndü. Rahatladığı barizdi fakat öfkesi hala bitmemişti.

"Bune lan? Nasıl gecelik bu!? Ya kapıda başka biri olsaydı?"

"Eee olsaydı, nolacak?"

"Cemre! Delirtme lan beni!"

"Pardon neyim olarak??"

"Hay ben dilimi kesseydim de demeseydim"

"Şovun bittiyse git artık."

Ters ters bakmasının ardından yavaşça çekip gitti evden.

Oh olsundu! Kudursundu!

~

Ne dersiniz var mı Alazda Kekoluk?

Bilinmeyen Bir Kadın : Asker - Yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin