15.Bölüm

325 31 43
                                    

Keyifli okumalar!

🌺

Şok icine babama bakakaldım. Boşanıyoruz mu demişti az önce?

Damla hanım dolu gözleriyle babama döndü "Ne diyorsun sen Ali?" Yanımda duran Erman beni belimden tutup kendisine çekti. "Boşanıyoruz dedim." Babam buz gibi sesiyle konuşmaya devam etti "Hiç birşey benim çocuklarımdan daha önemli değil. O kızını kaç defa uyardım. Çocuklarıma zarar verip pis pis konuşması sınırları aştı Damla." Damla hanım titreyen elleriyle babamın kolunu tuttu "Ali yapma böyle, ben çocuklarla konuşurum birdaha asla böyle birşey olmaz." Babam başını iki yana salladı "Sorun Murat ve Olgay değil Damla, onlardan memnunum halada buraya gelip benimle görüsebilirler isterlerse, ama Sevda sınırı aştı."

Damla hanım sinirle geriye çekildi "Sevda eşyalarını hazırla kızım." Diyip salondan sinirle çıktığında dahada şaşırdım. Sevda son kez bana kötü bir bakış atıp salondan ayrıldı. Ayberk cebindeki telefonu alıp "Ben bir Murat'ı arayım." Dedi ve salonun çıkışına doğru yürüdü.

Babam hızla Gökay'ın yanına oturdu ve onu kollarının arasına aldı "Dolmasın o gözlerin oğlum. Bak gönderiyorum onları tamam mı?" Gökay boğuk çıkan sesiyle konuştuğunda içimde birşeyler koptu. Ağlıyordu.

"Baba ben özür dilerim. Benim yüzümden boşanıyorsunuz." Babam Gökay'ın sözleri biter bitmez onu daha sıkı sarmaladı "Şşt! Duymayım sakın öyle birşey. Siz benim canımsınız, canlarımsınız hiç birşey sizden önemli değil." Diyip başını hala ayakta dikilmiş bize çevirdi "Gelin sizde." Sanki babamın bunu demesini bekliyormuşuz gibi üçümüz aynı aynda harekete geçtik. Ben babamın diğer yanına, Gencay Gökay'ın yanına, Ermanda Gencay'ın yanına oturdu.

Hepimiz birbirimize sarıldığımızda babam önce benim, sonra Gökay'ın, daha sonra sırayla Gencay'ın ve Erman'ın başına bir öpücük kondurdu. "Sizi çok seviyorum." Aniden gelen duygusallık ile burnumun diğeri sızladı. "Bende." Dedim titrek bir sesle. Bir kaç dakika birbirimize sarılıp bir şekilde oturduk.

Bu duygusal havayı bölen Babamın odasından gelen ağlama sesiydi. Batı ağlıyordu.

Babam hızlıca yerinden kalktı "Ben bakarım." Ve hızlı adımlarla salondan çıktı. Birkaç dakika sonra ağlama sesi durduğunda rahatlayarak bedenimi koltuğa yasladım.

Boşalan yere yani Gökay'ın yanına kaydım ve başımı omzuna yasladım. Gökay kolunu omzuma attı ve beni göğsüne doğru çekti. Bir kaç dakika sonra salona Ayberk abimin girmesiyle yavaşça doğruldum yerimden ve onu yanıma çağırdım. Abim beni ikiletmeden yanıma oturduğunda bu seferde ona sarıldım. "Murat abi ne dedi? Söyledin mi ona?" Abim saçımı okşayarak "Söyledim. Zaten ayrılacaklarını tahmin etmiş. Ama Olgay ile beraber sık sık bizi Ziyaret etmeye geleceğini de söyledi." Gülümsedim. Murat abi ve Olgayı gerçekten sevmiştim.

Merdivenlerin ordan gelen ses ile başımı oraya çevirdim. Damla hanım, elinde tuttuğu iki bavulla indi, arkasından da Sevda, elinde tuttuğu iki bavul ile indi.

Damla hanım bizi gördüğünde gözlerinde parlayan o ateşi gördüm. "Mutlusunuzdur şimdi siz!" Gözlerimi devirdim, fakat Damla hanım bunu görmüş olacakki bu sefer bana bulaştı "Devirme bana o gözlerini!" Sesi bu sefer daha yüksek çıktı. Ayberk hızla yerinden kalktı "Kardeşime birdaha sesinizi yükseltecek olursanız-" araya Sevda'nın girmesiyle abimin sözü yarıda bölündü "Ne yaparsın?" Abim sessiz kalarak gözlerini Sevdaya çevirdi ve "Gitseniz iyi olur artık." Dedi sadece.

"Gidiyor musunuz?" Salona kucağıma Batı ile giren babamın sorduğu soruyla Damla hanım başını babama çevirdi "Evet gidiyoruz." Babam başını salladı "Tamam şoföre söylerim gideceğiniz yere kadar bırakır sizi." Damla hanım sessizce "Bir zahmet." Diye mırıldandığında kaşlarımı çattım. Babam Batıyı Ayberk abime uzattı. "Siz salona geçin." Diyip Sevda ve Damla hanımla beraber evden çıktı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 15 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kırık Kalpler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin