9.Bölüm

1.2K 64 49
                                    


iyi okumalar!


🌺

On dakika süren araba yolculuğundan sonra evin önüne gelmiştik, Az önce Kafe'de olanlar yüzünden moralim bozuk, gözlerim dolu doluydu. Demekki bana acıyorlardı, bende neden birden beni evlerinde ağırlıyorlar diye düşünüp durmuştum.

Sessizce arabadan inip eve doğru yürümeye başladım. Diğerleride sessizce peşimden geliyordu. Ayberk neden birden bu kadar sessizleştiğimizi anlamamış gibi tuhaf tuhaf bize bakıyordu.

Kapının önüne geldiğimde beklemeden sertçe kapıyı çalmaya başladım. Bugün bu evden gidecektim. Yani umarım öyle olurdu.

Kapıyı açan hizmetçi gülümseyerek konuşuyordu ki onu dinlemeden hızlıca eve girdim. Bu yaptığım saygısızlık olabilirdi ama şuan düşünecek durumdan değildim. Ali Bey'in salonda olduğunu düşünerek hızlıca salona doğru yürümeye başladım.

Salona girdiğimde Koltukta oturup kahve içen Ali Bey'i gördüm, geldiğimizi anlamış gibi kafasını kaldırdı ve salona giren bana baktı. Yanına yürüyüp daha fazla beklemeden hızlıca konuştum. "Ben burda yaşamak istemiyorum."

Ali Bey önce şaşırdı sonra merakla sordu. "Niye yanlış birşey mi yaptık?" Salona diğerlerinin girmesiyle onlara kısa bir bakış attım ve geri Ali bey'e döndüm. "Gencay ve Erman'ın sürekli beni aşağılamasından sıkıldım, rahat vermiyorlar ve sürekli beni istemediklerini dile getiriyorlar. Gitmek istiyorum" dedim. Belki bu yaptığımda onları ispiyonlamak olabilirdi ama umurumda değildi.

Ali bey önce şaşkınlıkla sonra sinirle bakmaya başladı, ama biliyordum ki bu siniri bana değil, Gencay ve Erman'aydı. yerinden kalkarak oğullarına döndü ve sinirli bir sesle "Doğru mu bu?" Diye sordu. Gencay hiç beklemeden cevap verdi. "Doğru, onu bu evde istemiyoruz."

Ali bey Gencay'ın sözlerine sinirle güldü. "Ama Çilay burda kalacak ve sizde laflarınıza dikkat edeceksiniz, birdaha böyle birşey duymayacağım."

Ali Bey'in sözleriyle hızlıca ona döndüm. "Ama ben gitmek istediğimi söylemiştim." Ali bey tekrardan bana döndü ve sakin bir sesle konuştu, "Hiçbir yere gidemezsin, reşit bile değilsin ve seni şiddet gördüğün yere tekrar yollamam. O yüzden burda kalıyorsun."

Sinirle Ali bey'e baktım ama birşey söyleyemedim. O eve'de gitmek istemiyordum, yurt diye birşey vardı, oraya ne diye göndermiyordu?

Daha fazla birşey demeden onları salonda yalnız bıraktım ve arkamı dönerek hızlıca salondan çıktım. Kalmak istemiyorum diyorum neyini anlamıyorlardı amına koyayım.

Aniden Aklıma gelen şeyle yerimde durdum. Yarın okul vardı, canım hiç ama hiç gitmek istemiyordu. Aklıma okul geldiğinde tüm moralim bozuluyordu ve midem bulanıyordu.

Odamın kapısını açıp tamamen içeriye girdim ve kapıyı kapattım. Duşa girsem iyi olurdu en son nezaman girmiştim acaba?. Hızlıca dolaptan duş havlumu aldım ve odamdaki banyoya girdim. Kıyafetlerimi çıkarıp duşa girdim, suyu sıcak yapıp duş almaya başladım.

Sıcak suyu seviyordum kendimi daha temizlenmiş hissediyordum, soğuk suyla duş aldığımda temizlendiğimi hissetmiyordum.

Yarım saat sonra sonunda duştan çıkabilmiştim, sıcak su yüzünden resmen mayışmıştım az kalsın uyuyaklıyordum.

Odama girip pijamalarımı giyindim. Ardından kuş yuvasına dönmüş saçlarımı zar zor ayırıp saçlarımı taramaya başladım. Duş almayı seviyordum ama saçlarımı taramayı asla sevmiyordum çünkü saçlarım duştan sonra resmen kuş yuvasına dönüyordu ve saçlarımla uğraşmak nerdeyse yirmi dakika'mı alıyordu. Nihayet saçlarımı hallettikten sonra yüzüme bakım yaptım. Of çok güzelim MaşAllah bana.

Kırık Kalpler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin