10.Bölüm

1.1K 57 54
                                    



Karşımda Annem vardı, bana sinirli bir şekilde bakıyordu. Doğruyu söylemek gerekirse azıcık ürkmüştüm.

Bana doğru yürümeye başladığında boş boş bakmakla yetindim. Bir an önce Gökay ve Gencay gelse iyi olurdu.

Annem Yanıma yaklaşarak karşımda dikildi ve alayla konuştu, "bakıyorumda babanız sizi cici annenizle tanıştırmlış, ne o? Benim yapamadığım anneliği ondan mı istiyorsunuz yoksa?" Sözleri beni sinirlendi. Kimseden bize annelik taslamasını istemiyordum. Ama annelik yapamadığını farkında olması hoşuma gitti.

Kıkırdadım. "Bize annelik yapamadığını fark etmen güzel."

Annem sözlerime sinirlenerek koluma yapıştı ve beni sarsarak konuştu, "Bu ailenin seni sevdiğini mi düşünüyorsun, akıllarınca benden intikam almak için seni kullanıyorlar. Ama ben seni sevmiyorum bile, yani intikam boşa."

Ben bunu zaten biliyordum, beni sevmiyorlardı, bana acıyorlardı. Ama intikam saçma geliyordu, ne alaka. Sonuçta ben Ali Bey'in öz kızıydım, niye annemden intikam almak için beni kullanacaktı ki?

"Ne oluyor burda!" Gencay'ın yüksek çıkan sesini duyduğumda rahatlayarak tuttuğum nefesimi bıraktım. Gencay önünde tekerlekli sandalye'de oturan  Gökay'ı sürerek yanımıza doğru yürümeye başladı.

Annem kolumu sertçe bıraktı ve oğullarına döndü. Gencay sert bir sesle tekrarladı, "size ne oluyor burda dedim." Annem gülerek "kızımla konuşuyordum." Dedi. Gencay alayla, "pek konuşuyor gibi durmuyordunuz."

Annemin gülüşü soldu, birden gerçek yüzünü göstererek çemkirdi, "sanane be! Hepiniz aptalsınız. Benim size göstermediğim anneliği başkasından arıyorsunuz. Ama sizi kimse sevmez bunu unutmayın. O babanıza'da söyleyin onun mutlu olmasına asla izin vermeyeceğim." Diyip bize yüzünü döndü ve hızlı adımlarla yanımızdan uzaklaştı.

Söylediklerine üzülmemiştim, ben zaten alışıktım böyle sözlere.

Başımı Gökay ve Gencay'a çevirdiğimde görmek istediğim manzara asla bu değildi. Gökay gözünden akan yaşı hızla silerek başını aşağı eğdi. Gencay ise dolu gözleriyle boş duvara bakıyordu.

Hızlıca yanlarına yaklaştım ve beklemeden Gencay'a sarıldım. Yaptıkları yüzünden ona kızgındım ama bu başka birşeydi, en iyisi böyle konularda birbirimize destek olmaktı. Sonra devam kavga ederdik benim için önemli değildi ama şuan birine ihtiyaçları vardı, bu belki ben değildim ama yinede onlara sarılmak istedim.

Gencay'a sarıldığımda kasılan bedenini hissettim, bunu beklemiyordu. Yavaş yavaş sırtını okşamaya başladım ve kokusunu içime çektim. Keşke hiç kavgalı olmasaydık bana hiç o sözleri söylemeseydi, belki ozaman gerçekten abi kardeş olurduk.

Gencay iki elini belime sarıp yüzünü saçlarıma gömdü. Derin nefes aldığını işittim, saçlarımı mı kokluyordu?

Bir kaç dakika öylece durduktan sonra yavaşça geri çekildi ve yüzüme bakmaya başladı, gözlerimi kaçırarak oturduğu yerden bize bakan Gökay'ı gördüm ve hızlıca yanına gidip onada sarıldım. Kıvırcık saçlarına bir buse kondurdum ve ellerimle sırtını okşadım. Sonra yine birbirimize laf sokup görmezden gelecektik, ve bu anı unutacaktık. Yani ben öyle yapacaktim.

Kırık Kalpler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin