Şaşırarak buraya bakan kişiye bakınca birden Oktay ve Sıla da baktığım yöne kafalarını çevirdiler. Oktay elinden bardağı düşürünce birkaç göz bize çevrildi. Toprak'ta gülerek buraya doğru geliyordu.
''Güzellik. '' Bu çocuğu çok seviyordum. Hemen sarıldık.
''Yakışıklı . '' Geri çekilip birbirimize gülümserken devam etti.
''Hala çok güzelsiniz Hazal Şanlı. ''
''Ah, çok teşekkür ederim Toprakcığım, yine çok naziksin. ''
Gülümseyerek Sıla'ya döndü.
''Merhabalar hanımefendi, '' deyip elini öptü. ''Toprak ben. ''
''Bende Sıla. ''
Sonra kafası hala şaşırarak bakan Oktay'a döndü. ''Oo... Sevgili kardeşim, hala hiç değişmemişsin. ''
''Ne işin var burada ?'' Aradan seneler geçse de Oktay hala kardeşine öfkeliydi.
''Seni özledim. '' Sözünü kesip sesini yükselterek konuştu bu sefer.
''Toprak, beni sinirlendirme. Burada ne işin var dedim. ''
''Oktay. '' Sesimde sakin ol tonlaması vardı, sırtını sıvazlarken.
Sıla elindeki bardağı koyup seslendi.
''Bence buranın tadı kaçtı, hadi eve gidelim. '' Toprak gülümseyerek baktı.
''Memnuniyetle. ''
Arabalara binip ilerlerken hala Oktay'ın sinirli Toprak'ın ise aldırmıyormuş ve eğleniyormuş havası vardı. Oktaylar çok zengin bir aileydi. Bir dediği iki olmuyordu ama ailesi Toprak'ı evlatlık alınca sanki onun için her şey değişti. Sanki onu hep kıskanıyordu. Oktay kimseyi paylaşamazdı, hele söz konusu ailesiyse bunu asla yapmazdı. İkisinin de birbirleriyle anlaşamadıklarını görünce teyzemler Toprak'ı lise için yurtdışına yollamışlardı. Ve görünen buydu ki üniversiteyi artık burada okuyacaktı. Sanki ailesinden uzak geçirdiği her günün intikamını sessiz sessiz alacak gibiydi Oktay'dan.
Birkaç sessiz dakikadan sonra ön koltukta yan yana oturan iki kardeşten Toprak bize doğru döndü ve benimle konuşmaya başladı.
''Kuzen senin o ekşi suratlı ama yüzü güzel arkadaşın ne yapıyor ?''
''Yüzü güzel ama ekşi suratlı mı ? '' Gülerek devam ettim. ''Kimden bahsediyorsun Toprak ?''
''Ya şu yok mu hani, bir ara sevdiği çocuktan ayrılınca intihara kalkışan. ''
''Büşra, '' diyerek sözünü kesti Sıla.
''Hah, işte o .'' Acı bir gülümsemeyle devam ettim.
''Bilmiyorum. '' Şaşırarak bana baktı, nasıl der gibi. Araya Sıla girdi.
''Ya ne yapacak yeni birisi bulup ondan da ayrılmıştır ve yine depresyondadır. '' Ona dönüp devam ettim.
''Sen onunla görüşmüyor musun ?''
''Yok ya , ne görüşeceğim ? Zaten ortak arkadaşlarımız olduğu için konuşuyordum. Tamam çok iyi bir kız ama çok sıkıcı. ''
Toprak ''vay, '' diyerek sırıtırken Oktay kesti lafını. ''Toprak, dön önüne. ''
''Niye kendin süremiyor musun ?'' Oktay ani bir hareketle arabayı durdurdu. Neredeyse bir yerlere savrulacaktık.
''Ne yapıyorsun Oktay ?'' diye bağırdım. Ama beni duymuyormuşçasına Toprak'a dönüp el frenine yumruk atarak bağırdı.
''Süremiyorum lan, kendim süremiyorum aptal çocuk. Ulan, ben senden kurtulamayacak mıyım lan ? Lan sen ne biçim birisin siktir olup gitsene hayatımdan. ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölge
ActionKendime artık güçlü olacaksın dediğim günden beri güçlüydüm. Güçlü ve korkusuz. Herkesin tanıdığı korktuğu o kızdım. Mevzular çıkartan sürekli birilerine çatan, kendine karşı sonsuz güvenli o kızdım. Ama bir gün geldi ve güçsüz bıraktı, ona mecbur k...