Gölge

12. Bölüm

Biraz nefes alabilmek için sahile gittim. Kumlara nefretle basıyordum, en sonunda ayağım taşa takıldı ve düştüm. Tekrar ağlamaya başladım.

''BÜTÜN BU KÖTÜ DURUMLAR HEP BENİ BULMAK ZORUNDA MI ? HEP BEN Mİ ÇEKİYORUM BUNLARI ANLAMIYORUM Kİ !. ''

Kafamı ayaklarıma uzattım. Gözyaşlarım pantolonumu ıslatsa da önemsemedim. Neden beni seçti ki Kağan ? Eminim tanımadığı içindir. Tanısaydı beni sevmezdi üstelik nefret bile ederdi, en başındaki gibi. Hem benden sevgili olmaz ki, çünkü ben şımarık bir insanım. Küçük çocuklarla sürekli oyunlar oynarım. Benden sevgili olmaz çünkü ben kavgacı bir insanım. Herkesle kavga yaptığım gibi sevgilimle de sürekli kavga ederim. Hem... Doğukan'la çıktığımız zamanlarda da kızlar hep bana, ona çok zaman ayırmadığım için kızarlardı. Ben romantik bir insan değilim olmadım da zaten. Yavaş insanlardan da nefret ederim ben. Sakin olan, yavaş olan hiçbir arkadaşım yok o yüzden. Hepsi deli, aklını oynatmış türden çünkü. 

Mesela öyle güzel, romantik, pahalı yerlere gitmektense simit, kola yemek daha da güzel geliyor bana. Sevgilimle yemek yarışı yaparım, koşu yarışı yaparım. Beden hocası beni hep yarışlara sokmak istemişti bir defa girdim 2. olmuştum 1. olmadığım için de ondan sonra bıraktım. Hırslıyımdır, her şeyin bende olmasını isterim ama Doğukan'dan sonra hiçbir şeyin bende bir önemi kalmadı.

Fotoğraf çekinmeyi çok severim, her gün en az 10 fotoğraf çekinirim. Şahsen düzgün bir fotoğrafımda yoktur. Elim ayağım düzgün durmaz, ya dil çıkartırım ya dudak büzerim. Sinema da önümde oturanı önemsemem ayağımı uzatırım. Korku veya acıklı bir sahne de kahkaha atarım herkes bana kötü kötü bakar ben de el hareketi çekerim onlara karşı. Ben böyleyim işte. Ben sevilemem ki. Hem sevemem üzerim. Özür dilerim Kağan, çok özür dilerim. 

Ben ağlayarak turuncu havayla, masmavi denize bakıyordum. Huzur vericiydi ama o kadar kötüydüm ki bu huzur içimde ki kötü hisle çarpışıyordu ve bu benim ağlamama daha da yardımcı oluyordu. Birden ayaklarımın yanında ki ayakkabıya baktım. Bunlar Zübeyde'nindi. 

''Nerden buldun beni ?''

''Kuşlar söyledi. ''

Şaka kaldıracak durumda olmadığım için gözlerimi devirim tekrar denize döndüm.

''Tamam tamam. Çünkü kötü olduğun zaman hep buraya gelirsin. ''

''Hiçbir yer bana yardımcı olmuyor. ''

''Daha acın taze be arkadaşım. Onu hiç unutmayacaksın sadece acısı biraz daha azalacak zamanla. Ama bunun hemen olmasını bekleme. ''

''Zübeyde bu olanlar kalbime sığmıyor, canım yanıyor. Duvarları, vitrin camlarını kırmak istiyorum. Denizi aleve vermek istiyorum, nefret ettiğim bütün insanları dövmek, öldüresiye dövmek istiyorum. ''

''Peki bunları yapınca tüm üzüntün, öfken geçecek mi ?''

Olumsuz anlamda başımı iki yana salladım. 

''O zaman bu istediklerinin hiçbir önemi yok. Şuan yapman gereken önemli tek şey Kartal'ın yanında olmak. ''

Haklıydı, Kartal'ın gözünde daha kötü gözükmek istemiyordum. Ama nasıl gidecektim ki ? O cesaret bende var mıydı ? Vardı, olmalıydı. Eğer o pislik çocuğu bıçaklayabiliyorsan, Kartal'ın da yanına gidebilirsin.

''Zübeyde ben, Kağan'a nasıl böyle bir şey yapabildim ? O kadar kötü müyüm ?''

''Saçmalama. Sen hayatımda gördüğüm en iyi insanlardan birisin. ''