Hava iyice kararmış ve soğumaya başlamıştı. Oktay bana çok sinirliydi ama yine de sırf üzülmeyeyim diye ses çıkarmıyordu. Her ne kadar birbirimize karakterlerimiz uymasa da ve onu sevmediğimi söylesem de onun bana değer verdiği kadar kimsenin verdiğini hatırlamıyorum. Bazen kuzen, bazen abi, bazen dost oldu bana hayatı bana öğreten anne- babadan sonra direk Oktay geliyor karşıma.
Eve gelince arabadan indik anahtarları çıkarıp kapıyı açtı sonra da masaya fırlattı. Öfkesini bir şeylerden çıkarmak istiyordu şuan, tanıyordum. Şimdi ses çıkarırsam bana da bağıracaktı ve ağzından hiç de hoş olmayan sözler çıkacaktı, kendimi daha fazla yıpratmak istemedim. Çünkü Oktay sinirlenince ne söylediğini bilmiyordu.Derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.
''Hadi hadi söyle .''
''Ne söyleyeyim ?'' Şaşırmıştım ne bekliyordu ki ?
''Kendini kötüle bana, ne zaman arkanı toplamaya yardım etsem kendini aşağılıyorsun. ''
''Ona kendimi aşağılamak demeyelim de, keşke böyle olmasaydı. ''
Tekrar derince nefes alıp yanımdaki koltuğa oturdu.
''Hazal, hiç kimse bir şeyler yaparken önünü görmez, göremez. Bilemezdin ki ne olacağını bu kadar üzme kendini ne olursun. Biliyorsun ben küçükken yalnızdım, şimdi ki gibi. ''
Keşke hiç açmasaydım ya bu konuyu ne kadar aptalım.
''Çünkü ablam eğitim almak için farklı bir şehirdeydi. Annem ve babam da doktor oldukları için 7/24 hastanedeydi. Evet onlarla hala gurur duyuyorum ama benim de keşke dediğim zamanlar çok oldu. Keşke annem ve babam başka insanlarla ilgilendikleri kadar benimle ilgilenselerdi diye. ''
Birkaç saniye sonra gülerek devam etti.
''Ablam tatillerde yanıma gelirdi, benimle oyunlar oynardı hep. Fakat tatil bitince de geri giderdi. Derdim ki keşke ablam yanımda kalsa, ama o da kendini geliştiriyor benim eğlenmemden daha değerli diye düşünürdüm. ''
Gözlerime bakıp tekrar devam etti.
''Çok keşkem oldu benim Hazal. Ama büyüdükçe anlıyorum, o keşkeler beni yıpratmaktan başka bir işe yaramadı. ''
''Mutlu olamıyorum Oktay. ''
''Neden değilsin Hazalım ? Şöyle bir düşünsene aslında, bu dünya gelmemiz bile bence mutluluğumuz baksana yaşıyoruz. Ailen var mutluluk, birçok arkadaşın var, sağlıklısın, çalışıp istediğin okulda istediğin bölümü kazandın mutluluk. Daha ne istiyorsun ?''
Acılar içinde güldüm.
''Bir katilim ben Oktay, sence mutlu olmayı hakediyor muyum ?''
''Hazal bak gerçekten sana laf anlatmaktan yoruldum. Sen kimseyi öldürmedin ki. ''
''Bir insanı canından diğerini ise ruhundan ettim. Şimdi bana katil değilsin mutlu olmayı hak ediyorsun falan gibi sözlerle sevindiremezsin. Ben ne yaptığımı senden daha çok iyi biliyorum. ''
Yanından kalkıp odama geçtim. Bir insan çıkıp seni anlıyorum dese ne hoş olurdu ama.
***
Ne ara uyumuşum bilmiyorum ama yanımda Oktay saçlarımı okşarken daha da mayışmıştım. Ah bu çocuğu gerçekten çok seviyorum. Beni deli etse de o kadar iyi kalpli ki, bazen iyi ki benim kuzenim diyorum.
''Günaydın prenses. ''
''Oktay bana ne zaman prenses demeyi keseceksin. ''
''Ya sen ne zaman normal kızlar gibi olucaksın. Bir kız nasıl prenses lafına sinir olur ?''

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölge
AcciónKendime artık güçlü olacaksın dediğim günden beri güçlüydüm. Güçlü ve korkusuz. Herkesin tanıdığı korktuğu o kızdım. Mevzular çıkartan sürekli birilerine çatan, kendine karşı sonsuz güvenli o kızdım. Ama bir gün geldi ve güçsüz bıraktı, ona mecbur k...