"Demek burada çalışıyorsun, avukat olmak istediğini sanıyordum hemşire değil.'' Ally?! Ally'de kim? Neler oluyor? Tek tek herkesin yüzlerine baktım Roman oldukça şaşkındı, Babam'da benim gibi herkesin tepkilerini inceliyordu göz göze geldik kaş göz işareti yaptı bilmem şeklinde omuz silkip Alex'e baktım yüzünde bir çok duyguyu barındırıyordu şaşkınlık,kızgınlık,kırgınlık hepsini elleri yumruk şeklindeydi kendini kasıyordu, anneme baktım o tamamen Alex'e odaklanmıştı beni farketmedi bile. Bende Alex'e tekrar baktım bu sefer yüzünde kırgınlık çoğunluktaydı ona destek olmak istedim onun ruh eşiydim yanına gitmeliydim. Hızlıca serumu çıkardım ardından yavaşça doğrulup oturdum ayaklarım artık yere sarkıyordu kollarımdan destek alıp oturdum. Anneme tekrar baktım gözgöze geldik ona burukça gülümsedim oda bana gülümsedi ardından ne yapacağımı tahmin ettiğinden kafasını salladı. Alex'e dönüp onun elini tuttum bana baktı oldukça hüzünlü bir yüzü varken çenesi kasılmıştı hüzünlü(Kırgın?) yüzünün yanında sinirli olduğuda belliydi. Ona gülümseyip elini tuttum. Kulağına doğru eğilip; ''Yanındayım. Rahatlamanı istiyorum kendini bu kadar kasmamalısın.'' dedim. Alex bana doğru döndü ve ''Teşekkür ederim. Ama bu konuyu şimdilik yalnız halletmeliyim Emily.'' deyip elimi bıraktı. Sadece başımı salladım kararına karşı çıkmadım daha ne olduğunu bile bilmiyordum. Alex derin bir nefes alıp dudaklarını yaladı.''Neden benden öylece vazgeçtin? Beni beklemedin?'' Gözlerim ikisi arasında gidip geliyordu ama Ally'den hala bir cevap yoktu ki Alex sonunda dayanamayıp ona bağırdı. ''Ally bana cevap ver!'' Ally denen kıza baktım bana oldukça benziyordu. Ally nefesini üfledikten sağ elini saçlarından geçirdi omuz silkip şaşırtıcı derece rahat ve sakince konuşmaya başladı. ''Bana bağırmanı sevmediğimi biliyorsun Alex.Hem niye bu kadar taktın onu anlamadım yok oldun bende devam ettim.'' Amma rahat kızdı! Alex'e baktım delirmiş gibi gülüyordu sonra birden ciddileşti ve kaşlarını çatarak Ally'nin kolunu tuttu. ''Sen benimle dalgamı geçiyorsun Ally?! Sana bağırmaya hakkım var ve bağırıyorum!'' Alex tekrar derin bir nefes aldı ve hala kolunu sıkıyordu. ''Yok oldum ve devam ettim demek! Bu kadar mıydım gözünde ben senin?!!'' Ally dudaklarını yaladı ve gözlerini devirdi. ''Hayır elbette seni sevdiğimi biliyordun aşıktım ama diğerleri gibi aşk değildi benimki benimki sevginin daha çok versiyonuydu ve bunu bence içten içe sende biliyordun. Öyleyse niye bu kadar kızdınki? Hem kolumu bırakırsan sevinirim.'' Ally kadar hayatımda rahat ve duygusuz bir insan görmemiştim. Kolumu bırakırsan sevinirim miş! Resmen dalga geçiyor kaltak! Alex'e tekrar baktım kolunu bırakmıştı ama sinirle elini saçlarından geçirdi. ''O kadar zaman boyunca sana aşık olduğumu bildiğine rağmen benimle birlikteydin ve benimle birlikte oldun sana her seni seviyorum, sana aşığım dediğimde bana gülümseyip bende diyordun! Haklısın bu aşk değil bunun sevgi olduğuna bile şüpheliyim! Peki bunu neden yaptın?!'' Bende bu soruyu epey merak etmiştim. Ally gülümsedikten sonra tam ağzını açıp cevap verecekken Alex hızlıca atılıp konuşmasını engelledi. ''Yada boşver duymak istemiyorum. Gülümsediğine göre yine abarttığımla ilgili saçmalayacaksın. Senin bu aşırı rahat duygusuz tavırlarına rağmen nasıl aşık oldum şaşırıyorum! Ve sakın cevap verme! Seni Emily taburcu olur olmaz bir daha konuşup görüşmek istemiyorum!'' Demek bilmek istemiyordu ben bile merak ediyordum belkide çok büyük bir hata yapıyordu emin olması lazımdı. ''Eminmisin Alex? Ben bile merak ettim.'' ''Eminim ve ona çok kızgınım. Sen bir ruh eşi aşk için neler yaparken o bu şansı harcadı ama onun kaybı. Garip bir şekilde rahatladım aslında kızgın olsam bile artık hayatıma rahatça devam edeceğim.''
Bütün bunları düşünürken benim hissettiğim tek şey yoğun kızgınlık ve meraktı. Bence anlattıklarından daha çok şey vardı bir şeyler saklıyordu. Bir insan bu kadar rahat ve duygusuz olamazdı. Ona sormalıydım. Kızgındım çünkü; o kadar zaman bir ruh eşi için,aşık olmak için bu kadar yalvarırken bu Ally denen kız bulmuştu ve aşık olduğu kişi ortadan kaybolunca onu unutmuşmuydu?! Aşk böyle bir şey olmazdı aşk güçlüydü hemde öyle güçlüydüki sonsuza kadar sürebilirdi bunu ben anneannemden öğrenmiştim. O sevdiği adamı tam 10 yıl beklemiş tam kavuşmuşkende kaybetmişti ona rağmen başka hiçbir erkeği sevmemiş-sevememiş ve ölürken söylediği son isim yine onun ismi olmuştu hemde yüzünde bir gülümsemeyle. Aşk böyle güçlü birşeydi ve nenemden öğrendiğim bir şey varsa oda gerçek aşkın koşulsuz-şartsız olan sonsuza kadarda süren bir duygu olduğuydu. Her ne kadar bazılarına lütuf bazılarınada lanet olsada. Ve Ally aşkından çabucak vazgeçmişti benim gözümde buda ondan nefret etmem için oldukça büyük bir sebepti. Belkide aşık değildi ama yinede aşkı kullanmıştı! Bunları düşündükçe kızgınlığım arttıkça arttı her ne kadar bunun benimle ilgili olmadığını bilsemde şımarıklığı, rahatlığı ve duygusuzluğu bana battı ve ölümüne kızdırdı. Dayanamayıp kaşlarım çatık bir şekilde bağırdım. ''Sen!'' Bana hızlıca döndü ve kaşlarını çattı ardından ne kendini gösterdi. ''Ben?'' İki elimi yumruk yapıp tıslar bir şekilde cevap verdim. ''Evet sen!'' Herkesin bana baktığının farkındaydım ama şuan umurumda bile değildi. Ben aşk için herşeyi yapabilecekken o aşkı bulmuş ve ilk zorlukta vazgeçmişti. Sinirlenmiştim hemde çok yüce rabbimiz ona aşkı vermişti ama o bunu demekki en baştan hak etmemişti! Üstüne bir de Alex'i üzmüştü! ''Nasıl yapabildin, nasıl bu kadar erken vazgeçebildin ondan? Aşık olduğunu söyledin nasıl yapabildin?'' şaşırmıştım çünkü sesim oldukça kısık çıkmıştı ama Ally'nin yüz ifadesinden onunda en az benim kadar şaşkın olduğu belliydi. Alex'e baktım gözleri bir ben birde Ally arasında gidip gidip geliyordu. Bana bakarak Alex konuştu. ''Düşüncelerini duydum tamamen benim için olmadığını biliyorum ama boşver ne hali varsa görsün!'' Haklıydı ama eğer şimdi bu nankör kızla konuşmazsam aylarca uyuyamazdım. Ona onay için baktım omuz silkip kafasını tamam anlamında salladı. ''Cevap bekliyorum Ally.'' Ally kaşlarını iyice çattı. ''Aramızdakiler seni her ne kadar ilgilendirmese de ne konuşacağımızı çok merak ettiğimden sorularını cevaplayacağım.'' Beni ilgilendirmediğini biliyordum ama gerçekten ona kızgındım yani asıl nedenini biliyordum diğer kızgınlığım Alex'i bu kadar yıl üzdüğü iki arkadaşı birbirine düşman ettiği içindi. ''Nasıl yapabildin? Nasıl aşk gibi güçlü bir duygudan vazgeçebildin? Ben sıf aşk için neler yaptım biliyormusun? Sırf aşk için nelerden vazgeçebileceğimi?! Bu kadarmı zordu aşk acın?! Bu kadarmı katlanılmazdı yoksa en baştan beri aşık bile değilmiydin?! Hepsini geçtim nasıl ardından birini sevebildin baştan nasıl aşık olabildin?! Sonuçlarını hiçmi düşünmedin?! Aslında biliyormusun bence sen en baştan aşık olmamıştın!'' Elimi kalbimin üstüne koyup yumruk yaptıktan sonra vurdum. Ağlıyordum hemde hıçkırarak... Ateş ile ilgili her duygu üstüme çuvallanmıştı. ''Eğer gerçekten aşık olsaydın onun için yapamayacağın hiçbirşey olmazdı! Hiçbir şey!!! Onun varlığı sana yeterdi! Sana gülümseyince tarif edemeyeceğin acıyla mutluluğu aynı anda yaşardın. Mutlu olurdun çünkü o yaşıyordu,yanındaydı ve sana gülümserdi. Şiddetli bir acı çekerdin çünkü ona bir şey olması düşüncesi seni mahvederdi. Aşk senin hem lütfun hemde lanetin olurdu. Ama sırf onu hissetmeye devam etmek istediğin için bütün herşeye katlanırdın. Sırf mutlu olsun diye yapamayacağın hiç birşey olmazdı. Sadece yaşasın yeterdi,nefes alsın yeterdi, zaten onunla aynı havayı soluduğunu bilmek o çok uzağında olsa bile senin için yeterli olurdu. Çünkü onun yaşadığını bir yerlerde herşeyini verdiğin kalbinin attığını bilmen sana fazlasıyla yeterdi! Sadece o kalbin atması YETERDİ!!! Neden beklemedin ki?! Hiçmi aşık olmamıştın?! Bana sakın aşık oldum deme çünkü gerçekten aşık olsaydın sana ne kadar acı çektirirse çektirsin ne kadar canın yanarsa yansın ondan vazgeçmezdin! Vezgeçemezdin! O senin sana özel olarak yaratılmış uyuşturucun olurdu ve bir kere tattınmı o uyuşturucu sen son nefesini verene kadar senin uyuşturucun olmaya devam ederdi... Aşk böyle bir şeyken ondan nasıl vazgeçebildin? Gerçekten ona aşık olmamışmıydın?...'' omuzlarım çökmüştü,ağlamaktan gözlerim kızarmış ve yanıyordu. Bütün bu duygular bana fazla gelmişti. Zaten sonlara doğru sesim kısılmıştı. Dudaklarımı yalayıp konuştum. ''Onu kurtarabileceğimi bilsem Ateş için ölürdüm bile... Ona olan aşkım benim lanetimdi beni mahfetti ama tekrar yaşasa ve beni bu sefer yok edeceğini bilsem yinede ona aşık olurdum ve bu sefer onunla birlikte ölürdüm... Nasıl yapabildin? Onu nasıl bırakabildin?'' Sesim yine çatallı ve kısık çıkmıştı. Ally'e baktım yüzü ifadesizdi kaşlarımı çatınca omuz silkip konuşmaya başladı. ''Denedim tammammı? Onu beklemeyi denedim. Üzüldüm evet ama ona aşık değildim. Ben senin gibi değilim sen şu Ateş denilen herife duyduğun aşkı ben kimseye karşı hissetmedim. Hissedemedim. Alex'i sevdim mi sevdim ama ona aşık değildim. Hatta doğrusunu demek gerekirse ben onu yada başkasını hiç sevdimmi bilmiyorum. Bende lanet olasıca şizoid kişilik bozukluğu var. Duygularım oldukça güçsüzdür en yoğun duygum Alex'e karşıydı. Ben kimseyi diğer insanların sevdiği gibi bağlanamam. Ama o beni öyle güzel sevmişti ki bende onu taklit ettim belki hissederim diye. Ne kocamı nede çocuğumu diğerleri gibi seviyorum. Ben kimseyi yoğun bir şekilde sevemem ben sadece severim en fazla 1-2 haftadır tanıdığın bir insanı sevdiğin gibi severim. Ben senin gibi değilim!'' Parmağıyla beni gösterip güldü ardından omuz silkip sakince konuştu. ''İyiki de senin gibi değilim baksana kendine. Onu sevdin ama anladığım kadar canın çok yandı. Ama teşekkür ederim seninle karşılaşana kadar yoğun şekilde hissetmeyi merak ediyordum artık iyiki öyle hissetmiyor birine bağlanmıyorum diyorum.'' Demek birini yoğun bir şekilde sevemiyordu ve bu hastalık sevgiyi yoğun şekilde hissetmeyide engelliyordu bu hastalığı biliyordum o yüzden ona çok acımıştım bütün kızgınlığım uçmuştu sevemeyen birini suçlayamazdınız. ''Biliyormusun sana acıyorum Ally. Gerçekten.'' Bana bakıp omuz silktikten sonra umursamaz bir yüzle başını Alex'e çevirdi. Ardından Alex'in önünde durup iki eliyle onun yüzünü tuttu. ''Özür dilerim Alex gerçekten. Biliyorum bencilceydi seni böylesine kullanmam ama sadece bana olan aşkın imkansızda olsa belki bana yoğun bir şeyler hissettirir diye düşünmüştüm. Ama hissetmedim hissedemedim. Bende karar vermiştim senden ayrılacaktım bunu sana yapmamın kötü bir şey olduğunu biliyordum. Ama sen ortadan kayboldun. Sana bir iyilik yapacam ve gerçeği söyleyeceğim belki söyleyeceğim şeyi duyunca benden daha fazla nefret edersin acını iyice dindiririm. Sen gidince rahatladım Alex ve o kadar bencildimki aynı şeyi başkasınada yaptım hemde bu sefer daha gerçekçi şimdi ise çocuğum yüzünden ölene kadar çok seviyormuş gibi davranacağım aynı şeyi kızıma yapamam onada bencilce davranamam...Beni affet.'' Ağlıyordum çünkü Alex bunları hak etmemişti bende bunları hak etmemiştim, Ally'de bu hastalığı hak etmemişti onun kızı yoğun anne sevgisini hiç hissetmemeyi hak etmemişti ! Hiç birimiz bunları hak etmemiştik ama hayat adaletsizdi hayat acımasızdı ve aynı zamanda hayat mükemmeldide. Çünkü bugün iki şeyi farketmiştim ben Alex'i seviyordum ona aşık değildim ama seviyordum! Onunla sevgili olmazdım o arkadaşımdı bunu tehlikeye atmazdım. Ama belki benim için bir umut vardı kim bilir kalbim onaracak kişiyi belki bulurdum. İkinci farkettiğim şeyse uzun zamandır halının altına sakladığım bütün duygularım çıkmıştı ben bu duygularımla yüzleşmiştim. Geriye bir soru kalıyordu tekrar aşık olduğumda bu aşkın sağladığı tamire kalbimin gücü yetecekmiydi ? Yada tekrar kırılırsa kalbim bu acıya karşı dayanabilecekmiydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilek Yıldızı (Wattys2015)
FantasyHerkes aslında mutlu olmam gerektiğini söylüyordu içten içe haklı olduklarını biliyordum ama yinede mutlu olamıyordum bir gün son defa diyerek dilek yıldızım'dan tekrar dilek diledim ve bütün hayatım bir anda değişti. Hemde asla düşünmediğim kadar...