Ön sevişme

234 2 0
                                    

Verdiğim kararı unutmamıştım. Üstünden 1 hafta 4 gün geçmesine rağmen aklımın bir köşesinde duruyordu. Savaş tanrısıyla tekrar karşılaşacaktım. ''Tesadüfen bir karşılaşma olacaktı.'' Tırnak içinde söyledim çünkü gerçekten tesadüfen olması kim bilir ne kadar sürerdi ya da onun beni bulması. Onu bulacaktım. Ne olursa olsun bulacaktım.

Neden onu bulmaya ve onu değiştirmeye bu kadar taktığımı bilmiyordum.

İçten içe güldüm kendime çünkü eğer bu düşüncelerimi eğer Alex ile Roman duysaydı kim bilir neler olurdu. Tahmin bile edemiyorum.

Güneş daha yeni doğuyordu kafamı duvarı neredeyse kaplayan pencereme çevirdim ve güneşin denize olan mükemmel manzarasını izledim.

Uzun süredir gözüme uyku girmiyordu ve bizimkiler farketmesin diye düşüncelerimi kapatmak zorunda kalıyordum. Durmadan şu ''tesadüfen karşılaşmayı'' planlamaya çalışıyordum. Eğer onun mekana mucizevi bir şekilde gidersek ki asla beni götürmezler çok belli olurdu. Yalnız da gidemezdim bu seferde hiç korunamazdım ve onun insafına kalırdım ki zaten bizimkiler varken bile neler olmuştu. Off!! Ne yapacaktım? Büyük ihtimalle takıntımı yenmemi ve kurtulmuşken şansımı zorlamama mı söylüyorsunuz ama ben kafaya bir kere taktım mı sonucu ne olursa olsun istediğimi elde edene kadar uğraşırdım ve her zaman başarırdım. Her zaman.. Güneşin doğuşunu izlemeye devam ettim belki kafamı boşaltırsam aklıma bir plan yada bir fikir gelirdi. Güneşin doğuşuyla birlikte yavaşça uykuya daldım.

Sabah

Yok, yok, yok! Hiçbir fikrim yok ve sıkıldım. Siyah terliklerimi giydim; üstümde mor saten mini geceliğim vardı ve göğüs kısmında siyah danteller vardı. Bu geceliğim benim mavi saten üstünde beyaz gülleri olan geceliğimden sonra en sevdiğimdi. Dolaba doğru yürüdüm, kapağını açıp dar lacivert pantolonum ile üstüne açık renk mavi kot gömleğimi içine de kırmızı askılı tişörtümü giydim ve Alex'in uyuyup uyumadığına bakmak için odasına doğru yürüdüm.

Kapıyı hafifçe açtım ve kafamı aralıktan içeri koydum. Tanrım ne kadar masum uyuyordu hem de yüzünde bir gülümseme ile. Acaba rüyasında ne görüyordu?

Dayanamayıp odanın içine sessizce girdim ve tam karşısında yere diz çökerek oturdum.

Yavaş yavaş nefes alıp veriyordu, uykusunda hafifçe terlemişti ve bu açlarını hafif ıslak yapmıştı. Elimle alnına düşen saçlarını alnından çektim. Saçları yumuşacıktı.                                            Yüzünde hala o gülümseme ile duruyordu ve birden bir şeyler mırıldandı.

''Seviyorumm.'' Seviyorum mu? Kimi seviyordu ki? O ruhsuz kaltağı mı?

Yok ya o değildir de, peki kimdi? Başka birimi vardı? Ben bunları düşünürken birden homurdanıp öbür tarafa döndü ve ben düşüncelerimden sıyrılıp kendime geldim.

Arkadaşım olabilirdi ama uykusunda dediği bir şeyin niye bu kadar üstünde düşündüğüme anlam veremedim. Sonuçta ona aşık falan değildim ve biz SADECE ARKADAŞTIK. Ayağa kalkıp sessizce odadan çıktım ve mutfağa kahvaltı hazırlamak için yürüdüm. Pankek yapmaya karar verdim ve malzemeleri hazırlayıp başladım. En sonunda pankekler hazırdı ve yarısının üstüne Sarelle yarısının üstüne ise fındık ezmesi sürdüm üstünede çikolata parçacıkları serptim. Saat 6 olmuştu. Eminim her zamanki gibi erken uyanacaklardı.

Zaten gece uyumalarına şaşırmıştım normalde gece zor uyurlardı malum yıldızlar gece hep uyanık kalıp bir tek güneş doğduktan sonra uyurlardı. Ama insan şekline büründükten beri neredeyse insanlar gibi uyku saatleri vardı.

Pankeklerin ılık olduklarını farkettiğimde onları bu defa erken uyandırmaya karar verdim bu kadar uğraşmışken soğuk yemeleri beni sinir edecekti. Önce Roman'ın odasına ilerledim. Roman benim bu güne kadar tanıdığım kalbi en temiz varlıklardandı ve insan onun yüzünü görünce gülümsemeden duramazdı heleki güldüğünde gülmemek elden değildi.                    Arkadaşım olsada inkar edemezdim Roman oldukça çekici bir erkekti ve gülümseyince insan sadece otomatikman ona gülümsemiyordu etkileniyordu da. Tabi bunları düşüncelerimi okuyabilirlerken düşünmüyordum.

Dilek Yıldızı (Wattys2015)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin