XV "İSTANBUL SENİ HAPSETMİŞ" I

243 23 19
                                    

Yayınlanma tarihi: 13.12.2024

Bölüm şarkısı
Pamela- İstanbul

İyi okumalar diliyorum ✨

-ˋ ༻✿༺ ˎ-

Bazen en derin acı , sessizlikte gizlidir; kelimeler yüreğin hissettiklerini anlatmaya yetmez. Kelimelere dökülmediğinde en güçlü halini alır ; sessizlikte yaşar , ruhu sarar. İnsanın içinde kaybolur ne kadar susarsan o kadar derinleşir.

Susmak bir çözüm yolu olur muydu yaralara ... sanmıyorum , öyle olsaydı en derin acılar, yaralar içimizde ölüp giderdi ama susmak ; acıyı da , insanı da öldürürdü.

Her genç kızın en büyük hayallerinden biridir gelinliğini giyip , duvağıyla evinden çıkıp sevdiği adama varacak olmak. Benimde öyleydi hala da öyle. Ama bir his var ki içimi kemiren, bu en mutlu olacağım günde bile bana bunu yaşatan o his asla geçmiyordu. Sabahın erken saatlerinde uyanmış , evdeki hazırlık kargaşaları başlamadan sakin bir kafayla kimseye gözükmeden evden çıkmıştım. Yalnız kalmaya ihtiyacım vardı ama evdekiler yüzünden bu asla mümkün değildi. Teyzemler,kuzenlerim ve eşleri , dayımlar toplasan yirmi beş kişiye yakın insan akın etmişti evimize. Bu kadar kişiyi tabii ki evde ağırlamaya gücümüz yetmemişti. Sağ olsun Hatice teyze de bizimkiler için evini açmış on kişiyi kendi evinde ağırlıyordu.

Sabahın ilk saatleri olması nedeniyle etrafta bir dinginlik ve sessizlik hakimdi. Havalar hala soğuk olduğu için sobalı evlerden gelen is kokuları tüm sokakları bürümüş üzerimdeki kabana daha sıkı sarılmama sebep oluyordu. Sakin adımlarla henüz açılmamış olan çay bahçesine girdiğimde dışarda duran sandalyelerden bir tanesini köşeye çekip oturdum. Günlerdir düşünüyordum, neyi düşündüğümü benden bilmiyordum ama kafamdaki düşüncelerin kuyrukları birbirine dolanmış birisi ötekinin peşini asla bırakmıyordu.

Yanlış mı yapıyorum diye soruyorum sürekli kendime ve cevabını da biliyordum. Evet yanlış yapıyorum. Ama her şey için çok geçti... Beni sevmeyeceğini bile bile bir adama yarın evet diyecektim. Sıkıntıyla bir nefes verdiğimde havanın soğukluğu yüzünden bir buhar dalgası yayıldı etrafa.

"Ne yapıyorsun bu saatte burada ?" sesi duymam ile eşzamanlı yanıma çekilen sandalyeye oturan İlyas Ege'yi görmemle korkudan yerimde sıçradım.

"Asıl sen ne yapıyorsun ?"dedim korkudan sinirli çıkan ses tonumla.

"Muhtemelen sen ne yapıyorsan bende onu yapıyorumdur."

"Kelime oyunu yapma bana !"

"Uyku tutmadı , evdekilere kafam sarmadı bende kaçmayı öngördüm. Şimdi sen söyle, sen ne yapıyorsun bu saatte ?" dediğinden omuzlarımı silkerek "Aynı sebepten."dedim.

"Yalancı." kaşlarımı çatarak yüzüne baktığımda "Ne yalanımı gördün ?"diye sordum.

"Çok" dedi harfleri uzatarak. "Örnek bu evlilik bir yalan. Senin ve benim yalanım"

"Doğru bu evlilik bir yalan." dedim histerik bir gülüşle. Konuyu değiştirmek amaçlı aklıma takılan geçen günkü söylediklerini sordum.

"O gün neden söyledin herkese nişanlı olduğumuzu. Davette"

"Söylememi mi tercih ederdin ?"

"Evet söylememeni tercih ederdim. Kimsenin seninle nişanlı olduğumu bilmesini istemiyorum çünkü." misillleme yapıyordum, aynısını o da yapmıştı.

İLK AŞK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin