{52} Bahtsız bedevi 3

49 5 119
                                    

Misafirler gitmişti , gelinler masayı toplamış sonrada her biri kendi çocuklarını ve eşini alıp evlerine dağılmıślardı , Umut uyuya kalınca Yamaçlarda odalarına çekilmişti

Sultan ise dalgındı , Sadettini düşünüyordu , Salih ile çok ortak yönü vardı ve kadın kafayı yiyecek gibiydi

Mesela Salih amcasına çok benzerdi ve Sadettinde Büyük Cumaliye benziyordu

Salih Selimin aksine acı severdi , Sadettinde seviyor

Salihte Selim gibi ıspanağa nefret ederdi ve Sultan yemekte "Ispanaklı börektende yiyin" dediğinde Sadettinnin sevmediğini öyrenmişti

Selim kan sulandırıcı kullanıyodu , bi şekilde konu buna gelmişti ve Sadettin o sırada "Benimde sıcağa dayanıksızlığım tamda bu yüzden aslında , kalbim bunu kaldıracak kadar güclü değil ve sizin gibi silah kullansaydım kesinlikle ameliyyata girmeli olur ve şu anda kansulandırıcı ilaçlar kullanıyorum olurdum , sağlığımız hassas buna dikkat etmeliyiz" demişti

Gülüşü aynıydı , bakıśı aynıydı , en önemliside ne kadar parfüm sıkmış olsada o masum ten kokusu hala aynıydı

Sultan artık düşündükce deliricek gibi oluyordu bu yüzden dayanamayıp kalktı ve salondaki çerçiveli fotoğraflardan birini eline alıp çıktı evden

...

Sadettin tam uykuya dalıcakken kapı çalınca kalkıp terliklerini ve sabahlığını giyerek inmişti alt kata

Kapıyı açtığında ise karşısında Sultan Koçovalıyı görmeyi beklemiyodu kesinlikle

Sultan "Konuşmamız lazım"

Sadettin "Buyrun tabi" diyerek kadını içeri davet etti

...

İkili salonda oturuyoken Sultan çerçivedeki fotoğrafı gösterip "Bunlar benim ikiz oğullarım Salih ve Selim"

Sadettin "Salih mi ? O hangisi ? Bu gün masada yoktu"

Sultan "Aslında vardı"

Sadettin kaşlarını çatmış bakarken Sultan "Şimdiye kadar neredeydin Salih?" der sesi titreyerek

İkili bi süre sessiz kalır , en son Sadettin bozar bu sessizliği "Beni almaya neden gelmediniz?"

Sultan çerçiveyi kucağına bırakıp Sadettinin ellerini kebdi elleri arasına alır ve "Neredeydin bu zamana kadar ? Nerede aramalı nerede bulmalıydık seni?"

Sadettin "Almanyada , katolik yetimhanesindeydim"

Sultan "Hatırlıyor muydun bizi?"

Sadettin başıyla onaylar ve dolan gözlerini kırpıştırıp "Ama gelmediniz"

Sultanın gözlerinden yaşlar boşalıyoken "Bilmiyorduk ki , nasıl geleydik?"

Sadettin sinirle "Hayır biliyordunuz"

Sultan anlamaz gözlerle ona bakarken Sadettin hıçkırarak ağlama başlar ve zordo olsa cümlelerini kurar "7 yaşımdayken hacker arkadaşımın yardımıyla numaranızı bulmuştum , babamı aradım , gelmesini dedim , yerimi dedim , sizi özlediğimi dedim ama GELMEDİNİZ"

Sultan dehşete düşmüştü , şokla oğluna bakarken "N-n-nasıl ? Bu güne kadar İdrise senden bi haber var mı diye sordum , ne demek onu aradım dedim ama gelmedi , nasıl ya?"

Sadettin şaşkınca annesine bakıp "Demedi mi sana ? Bilmiyor muydun ?"

Sultan kalbinin yerinden kopacağını hiss ederken "Neden yapar ya bunu neden ? Bi insan neden kendi oğullarına düşman olur , onları sevmez aklım almıyor"

kan kokusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin