"Her şey düzelicek"
Tabi ya onlar için söylemesi kolaydı nede olsa hafızasını hala tam olarak kazanamayan,cesedini gördüğü en yakın arkadaşını tanıyamayan onlar değildi.
Odamda bunları düşünüp bitmek üzere olan Yeni Ay adlı kitabıma bakarken kapı sakince çalındı."Gel !"dedim ve gözlerimi kapıya yöneltmeye bile üşendim.Sonunda bakışlarımı kapıya yönelttim ve gelenin Selin olduğunu fark ettim."Nasılsın diye merak etmiştim de." onu babamın yolladığına 10 liraya bahse girebilirdim şuan ama ses etmedim "Fena değil.Nasıl olmamı bekliyosun ?"o açık kahverengi gözlerini bana dikti.Sevecen bir tavırla yanıma oturdu bir eliyle sırtımı sıvazladı.Babamın yolladığına 50 lira bahse girerim dedim içimden.Yumuşak bir sesle konuştu "Her şey düzelicek..." HA HA HA EZİKLER BEN KAZANDIM.Babamın yolladığından emin olunca yamuk bir şekilde gülümsedim oda fark etmiş olmalı ki tuhaf tuhaf baktı."Neden bunu yapıyorsun ? Zorunda değilsin." dedim dayanamayarak tabi ki beklenen cevap direk geldi "Neyi ?" önemsiyormuş gibi duruyorsun seni ahmak.Fakat tabi ki bunu demem uygun olmayacağı için "Amacın ne ?" şaşırarak ne diyeceğini bilemedi bir an sonra biraz bekledi ve düşüncelerini toparlarken zaman kazanmaya çalıştı fakat her nasıl bir bakış attıysam kızın gözleri iyice açılarak konuşmaya başladı "Ya bak biliyorum son zamanlarda tuhaf hareketler yaptım ve sen rahatsız oldun ama sen benim tek arkadaşımsın aramız bozulsun istemiyorum seni önemsiyorum."5 dakika sonra sarılıyo olduğumuzu ve ikimizinde ağladığını fark ettim.
Hızla geri çekildim ve tamamen bana yaslanmış olan Selin üzerime yığıldı.Şaşkınlıkla bana bakarken dayanamayıp bir kahkaha koparıverdim.Benim gülüşüme oda gülmeye başladı ve fazla sesli gülmüş olmalıyız ki Umut kapıyı tıklatmaya başladı."Hey hanımlar ? Bazılarımız işini yapmaya çalışıyo bazılarımızda gece çalışmanın yorgunluğuyla uyumaya çalışıyo mümkünse o ufak çenenizi kapatır mısınız ?" şaşırmaktan alıkoyamadım kendimi.Benim canım arkadaşım Umutcuğum nasıl bu kadar sert bir lafı bu kadar nazik bir ses tonuyla söyleyebilmişti ? Selin de şaşırmış olacakki gülümseyerek hadi gidelim anlamında eliyle tuhaf bir işaret yaptı.
Kapıyı açtık ve Umut'un yorulduğunu her türlü belli eden horlamalarını işittik.Yazık ama çocuğa bütün gece keşifteydi.Keşifçiler etrafın haritasını çıkarıyordu ve temiz olan bölgeleri işaretliyorlardı.İnşaatçılarda oraya yeni yapılar yapıyor ve duvarı genişletiyorlardı.Güvenliğimiz vardı ve toplayıcılarımız.Aslında burası oldukça iyi bir yerdi.Babamda haritalarda düzenleme yapıyordu.Arda bizim tanıdığımız çıktığı için işlerimizi kendimiz seçmemize izin verilmişti.Ben ne mi yapıyordum ? Kendimi yatış genel müdürü yapmıştım tabikide.Gerçi arada nöbetçilikde yapıyordum.Ama daha çok yatmak.Selin ev işlerine bakıyordu.
Neyse ben size bunları anlatırken biz dışarı çıkmıştık.Ağaçların arasında yürüyor etrafa bakınıyorduk.Arda toplayıcıların şefiyle yiyecek azlığı hakkında tartışıyordu.Ceren ölmüştü.Aklıma gelince bir saniye beynim çalışmadı.Fakat bozuntuya vermemeye çalışarak Selin'in yanından ilerledim.Çok geçmedenkasabanın girişine ulaştık.Nöbetçilerden biri bizi görünce fırladı.Fırlayan nöbetçinin yanındakide sarışın çocuk Mert'ti.Mert bana tuhaf tuhaf bakarken fırlayan çocuğa dikkatimi topladım hızla bana doğru geliyodu yüzünde tuhaf bir ifade vardı.Tam yanıma gelmiştiki birden dudağıma yapıştı ve kollarını belime sardı.Deli gibi öpüyordu.Kendimi geri çekmek sonradan aklıma geldi ve nefesimin kesildiğini fark ettim.
"Olum manyak mısın napıyon be ?"dedim nefes almaya çalışırken Selin de yanımda kaskatı kesilmiş nolduğunu anlamaya çalışıyordu.Aynı şeyleri yaşıyoruz Selin'im.Çocuk tuhaf tuhaf bana baktı "Yok artık erkek arkadaşını unuttuğunu söyleme bana." dedikleri beynimde yankılandı erkek arkadaş mı ? Ne erkek arkadaşı ? Ne zaman ? Nerde ? Kim lan bu ?
Cevaplarını bilmediğim bir sürü soru zihinime hücüm ederken Mert birden yanımızda belirdi ve önümdeki tuhaf çocuğu uzaklaştırdı."Uzaklaş hadi kız tanımıyor seni rahat bırak." çocuk oldukça tuhaf bakarak "Beni nasıl hatırlamassın ya ? Benim ben Murat."konuşmaya çalışırken Selin araya girdi "Bak tanımıyor işte seni kız zaten hafızasını kaybetti yeni yeni hatırlıyor bir git işine ya."çocuk dahada tuhaf bakarak "Ne hafızanı mı kaybettin ? Bebeğim ben senin yanındayım.Senin hakkında hep endişelendim nolur hatırlamaya çalış."Bebeğim mi ? Oha noluyo be ? Tam cevap vericekken ağzımdan sadece ufak bir çığlık çıktı.Bunun nedeni ya Mert'in Murat'a savurduğu yumruktu yada Murat'ın yerinden doğru düzgün kıpırdamayıp karşısında savurduğu yumruktu.
İkisi birbirini boğazlarken Mert Murat'a bir tekme savurdu ve Murat yere yığıldı benim boğazım düğümlenmiş hiç bir şey diyemiyordum.Sakinleştirmek için bir şeyler demeye çalıştım "Çocuklar benim için kavgaya gerek yok.Gerçekten..." Murat dahada sinir olmuş olucak ki ayağa kalkıp birden Mert'e saldırdı ve Mert kendini yerde buldu.Muhtemelen burnu kırılmıştı çünkü daha önce bir burundan o kadar kan çıktığını hiç görmemiştim.
Mert'in gözleri kaydı ve muhtemelen bayıldı ben mi naptım ? Tabiki Mert'in yanına koştum.Endişeyle "Mert ?Mert ?" diye ardı ardına sorular yöneltirken Murat gelmiş kolumdan asılıyordu.Sinirle ona döndüm ve bulabildiğim en hafif kelimeyi kullandım "DEFOL !!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İsimsiz
Adventure"Evinizden çıkmayın, kapılardan uzak durun. " Ve sonra aniden Dünya tepetaklak oldu... İsimsiz serisinin ilk kitabı CarleyBatteries'in kalemiyle sizlerle. "Her şey düzelecek."