"Baba açıklayabilirim !"
"Neyi açıklayacaksın ? Şu sarışın çocuğun dilini senin boğazına sokmasını mı yoksa bunu evin önünde yapmanızı mı ?" oldukça sinirli görünüyordu.Napmıştım ben ! Yahu kızım bari başka yerde yap bunu evin önünde yapmak nedir ?
"Baba..."
"Sus !"dedi sertçe.Kızgınlığından dolayı yüzünün tüm hatları belli oluyordu.Mert yanımda başını yere eğmiş sesini çıkarmıyordu."İçeri geç, bunu sonra konuşacağız.Sen de evine delikanlı seni bir daha görmek istemiyorum." beni kolumdan yakaladığı gibi içeri soktu.
"Baba ben özür dilerim."dedim gözlerimden yaşlar akarken.Hıçkırıklara boğulmuştum.Bana hızla gelip sarıldı."Tamam bebeğim.Nede olsa ilk değil."N-E ? İlk değil mi !?
Şaşkınlıkla kafamı kaldırıp mal mal babama baktım.Hafif bir tebessüm ederek "Aslında bu 3 oldu." O-H-A. 3 mü neymişim ben be !
Bana aklımı okur gibi baktı "Merak etme diğer ikiside aynı kişiydi."Babamın bunu o kadar rahat söylemesi beni şaşırtırken arkada kıs kıs gülen Selin'e sert bir bakış attım.Fakat bu bakışım onu daha da çok güldürdü.
"Şey ben odama gidiyorum.Mert konusunda ciddi miydin ?" derin bir nefes aldı "Sadece seni korumaya çalışıyorum."
"Buna ihtiyacım yok, biliyorsun."
"Biliyorum bebeğim."
Hızla odama çıkarken merdivenlerin önünde bana bakarak gülen Selin'i kaçmadan yakaladım ve odaya çıkardım.Ben bir şey söyleyemeden önce o geçti dalgasını "15 e 1 yenildikten sonra fırenç kis yapmak nasıl bir duygu Eylül hanım ?" diyerek elini mikrafon tutar gibi yapıp bana uzattı "Şapşal." dedim kahkaha atarak.
Biz gülüşüp boğuşurken kapı çaldı.Birden durup "Gir !" dedik fakat Selin hala benim altımda debeleniyordu."Aa sen Mert'le mi öpüştün ?" Cidden mi ???
"Konuşmak istemiyorum."dedim.Dikkatim dağılınca Selin beni üzerinden attı ve kötü adam kahkahası attı. Onun bu haline dayanamayıp bende güldüm.Umut bize kapıda bön bön bakıyor bizim delirip delirmediğimizi anlamaya çalışıyordu.
"Kızlar birde bir şey sormam gerek." ikimizde dönüp ona baktık "Yarınki keşife sizinde gelmenizi istiyorum.Nolur nolmaz diye etrafı görmeniz gerek." aslında fena fikir değildi tamam diyip Umut arkadaşımızı pistten indirdik ve dışarı yolladık.
*
*
*
Sabah gözleri açtığımda gerçekten tam bir aylak gibiydim. Yavaşça yerimden doğrulup uyuyan Selin'e yaklaşık 2 dk falan baktım herhalde. Sonra ne yaptığımı fark edip yerimden doğruldum. Ayaklarımı yerde sürüye sürüye paytak paytak lavaboya gittim. Yüzümü yıkadıktan sonra odama geri gittim.Umut'u tam odama girecekken yakaladım.
"Hey yakışıklı nereye gidiyosun sen öyle ?" şaşkınlıkla baka kaldı."Ya şey... Selin uyuyor da içeri girme mümkünse."gülümseyerek "Peki girmem hazırlanın sizi arabada bekliyorum."
İçeri girip Selin'i dürtmeye başladım.
"Selin"
"Selin"
"Selin"
"Selin"
"Selin"
"Selin"
"NE VAR !"
"Hadi gidiyok."
"5 DK DAHA"
"Bak sensiz gideriz."
"ÇOCUK MU KANDIRIYORSUN ?"
"NEDEN BAĞIRIYORSUN SENİ ÇOK NET DUYABİLİYORUMMMM !"
"CANIM ÖYLE İSTİYOR !"
"PEKİ !!!!"
Yanından tebessümle ayrıldım ve dolabımı açtım.Selin'e bir göz attığımda uykusuna devam etmeye başlamıştı.Altıma kot pantalonumu üstüme siyah uzun kollumu giydim.Üzerime ceketimi aldım.Hala uyuyordu.Yanına gidip oturdum.Şimdi sert yolu denemiştim kibar olma vaktiydi. Yanağına bir öpücük kondurdum ve en yumuşak ses tonumla "Selinciğim kalkar mısın geç kalıcaz ?"
"Peki..."
Yerinden yavaşça doğrulup dolabına ilerledi.Üzerine bir şeyler aldı ve giyinmeye koyuldu. Ona bakarken dalıp gittiğimi fark ettim. Toparlanıp kendime geldim.Toparlanmak için yaptığım hareket komik gelmiş olucak ki güldü.
Çok geçmeden arabaya binmiş dışarı çıkmıştık. Duvarları geçtikten ve 150-200 metre ilerledikten sonra Kenara çekti Umut.
"Size bir şey göstereceğim."
Umut'un peşine takıldık.Bizi tuhaf bir çiftliğe getirmişti.Çiftlikte cidden hayvanlar vardı ve etraflarındaki çitlerin üzerine 4-5 kat teller çekilmişti.İnekler,Keçiler,Koyunlar derken ileride bir at gördüm.
"Oha at !"
"Aslında o bir at değil.Bir midilli.Küçük olduğunu görmüyor musun ?"
"Hayatımda ilk kez canlı bir at görüyorum."
"O bir midilli."
"PEKİ !"
"Onu dün gece buldum.2-3 aylakta peşindeydi.Buraya getirmek gerçekten zordu."
Selin gülümsedi yandan ve koyunun birini izlemeye koyuldu.O sırada ilerideki aylağı fark ettim.Tellere takılmış içeriye ulaşmaya çalışıyordu.Tam elimi bıçağıma atmıştım ki...
"Bırak ben hallederim."dedi Umut.Eline bıçağını alıp yavaşça yaklaştı aylağa arkasından beynini deldiğinde Aylağın tek yapabildiği hareket yere düşmek oldu.Gülümseyerek bana baktı Umut.
"Ne ?"
"Hiç. Uzadın mı sen ?"
"Cidden mi buna mı bakıyorsun ?"
"Evet."
"Aslında bilmiyorum, önceden boyum ne kadardı onu bile bilmiyorum ki."
Gülümsedi ve pes ettiğini belirten bir hareket yaptı. Arkada birini görünce mal mal baktım. Kim olduğunu anlamam uzun sürmedi.
Murat...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İsimsiz
Adventure"Evinizden çıkmayın, kapılardan uzak durun. " Ve sonra aniden Dünya tepetaklak oldu... İsimsiz serisinin ilk kitabı CarleyBatteries'in kalemiyle sizlerle. "Her şey düzelecek."