Selamın hellloooo
Ben geldimm. Şimdi fark ediyorum da biz 18. Bölümdeyiz. Ben 25 de final yapmayı düşünüyorum yani 7 bölüm kalmış oluyor.
Tabi ki uzayabilir benim asıl düşündüğüm sayı. Final yaptıktan sonra hemen bitmeyecek özel bölümler olacak.
Bir şey söylemek istiyorum. Ben Alp in hikayeye uyumunu kaybettim. Yani unutuyorum yazmayı. Mesela aile geldiğinde çocuğun duygularını okuyamadık. Sizin kadar Ben de şikayetçiyim bundan. Alp in hikayeye olan akışını sağlayamadım. O bölümleri yazarken ki aklım olsa asla eklemezdim.
Hepinize iyi okumalarrrr. Seviliyorsunuz<3
Bu bölüm benim için çok değerli olan canım arkadaşım, kız kardeşim, yoldaşım Melooomuuusssuum 'a İtifatendir...
18.Bölüm: Yaşam
Ege'den
Askeriyedeki işlerim uzun sürmüştü. Bu yüzden 02.30 gibi çıkabilmiştim. Ebrar'a mesaj atmış birazdan eve gideceğimi ve çağrı attığımda bir kaç dakikalığına aşağı inmesini söylemiştim.
Ebrar'a vermek istediğim bir kolye vardı. Göreve gitmeden önce sipariş etmiştim. Bu gün ben görevden döndükten sonra askeriyeye gelmişti.
Altın renginde ucu yuvarlaktı. Yuvarlağın içinde cam vardı ve camın üzerinde altın harflerle el yazısıyla Ebrar yazıyordu. Ebrar da hiç isim yazılı kolye görmemiştim.
Kolyenin olduğu minik kutuyu cebime koydum ve nöbetçi askerlere selam vererek çıktım.
Taksi çağıracaktım. Bu saatte de taksiler oluyordu. Askeriyeden çıktığım da bu yolda öyle bekleyen bir taksi gördüm.
Taksinin yanına doğru ilerledim. Yanına gelince camına eğildim.
"Abi Silopi tarafına gider misin?" Dedim.
"Giderim yeğenim atla." Dedi. Yolcu koltuğunun kapısını açtım ve kemerimi takarak oturdum.
"Tam adres var mı yoksa bir kenara mi bırakacağız seni?" Dedi.
"Ben yaklaşınca inicem abi." Dedim. Adam sessizce sürmeye devam etti. Aradan 10 dk geçti. Az kalmıştı. Birden arabanın önüne 3 tane araba kırdı. Elim hemen silahıma gitti. O sırada taksici de elini silahına götürdü.
"Türkiye bitecek. PKK'nın olacak." Dedi. Silahımı çıkardım ve kabzasını adamın boynuna sertçe indirdim.
"Orospu çocuğu nah PKK'nın olur bu topraklar. Ben atamın bana emanet ettiği bu toprakları köpeklere yedirir miyim lan?" Dedim.
Önümü kesen arabalar ateş açmaya başlayınca eğildim ve aracın kapısını açarak kapıyı koruma olarak kullandım. Toplam 10 kişiydiler. 3 tanesini ex ti.
Mermim çok azdı. Yanımda sadece beylik tabanca vardı. Son 5 kurşun kalmıştı.
Akıllıca kullanmalıydım. 5 kişiyi de ıslanmadan vursam bile 2 kişi kalacaktı. Destek. Destek lazımdı.
Nişan aldım ve sıktım. Bir adam devrildi. Devrilmesiyle bacağımda bir sızı hissettim. Siktir sol bacağımdan vurulmuştum.
"Gelmişinizi geçmişinizi sikeyim ben sizin." Diye ağız dolusu küfür etmeye başladım. Sızı vardı ama dayanılmayacak kadar değildi.
Yine nişan aldım ve sıktım. Bir adam daha devrildi.
"KURŞUNUN AZ KALDI. DİRENME VE PKK YA TESLİM OL TEĞMEN!" Dedi karşıdaki bir adam.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgili Asker
Ficção Geral"Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir." Ailesi dağılmış. Cesur, acımasız bir kadın Türk Askeri Ailesiyle birlikte mutlu yaşayan ailesine nazik fakat konu vatanı ise sert, acı...