Çocuğun dediklerini boşverek okula girmeye koyuldum.
Büyük ihtimalle ya geç kalmıştım ya da her zaman olduğu gibi erken gelmiştim.
İkinci seçenek daha mantıklı geliyordu.
Bahçede tek tük insanlar vardı.
Fazla oyalanmadan müdürün yanına çıkmam lazımdı.
Ama odasını bilsem oyalanmam şimdi.
Seri hareket ederek okula girdim.
Şuradaki çocuğa sorsam söyler miydi?
Söylerdi herhalde.
Çocuğun yanına ilerlediğimde,
"Bir bakar mısın?" dedim çekinerek.
"Evet?" dedi kafasını telefondan kaldırarak.
"Ben yeniyim de, müdürün odası nerede acaba?" diye sorduğumda tebessüm ederek,
"Gel, ben seni götüreyim." dedi yerinden kalkarak.
"Adın neydi?" diye sorduğunda,
"Asel" diye cevapladım.
Ne gerek vardı adımı bilmesine, sadece müdürün odasına götürecek.
"Bende Kaan. Memnun oldum Asel." dedi gülerek.
"Bende." dedim zorlada olsa gülerek.
"Ben okulun başkanıyım. Eğer sıkıntı falan olursa buyur gel." dedi.
"Tabii ki, gelirim."
Bir odanın önüne geldiğimizde durdu.
"Burası" dedi.
"Teşekkürler Başgan" dedim gülerek.
Gülerek arkasını döndüğünde bende kapıya tıklatarak içeriye girdim.
"Merhaba, Asel ben. Yeniyim de." dedim çekinerek.
"Hoşgeldin Aselciğim. Buyur bir otur." dedi sandalyeleri göstererek.
Gösterdiği sandalyelerin birine oturduğumda,
"Asel, rahat olabilirsin canım. Abin var gibi düşünebilirsin. Kasma kendi." dediğinde bir an Yalın'ı çağırıp,
Kasma, kasma, kasma, kasmadan da olur öyle demek geldi ama.
Sadece geldi.
"Yok sadece yeni okul olduğu için heyecanlıyım."
"Şimdi sana ders programını vereceğim. Zaten bir yarım saat sonra konuşma yapılacak. Yarım saat arada Kaan gelir sana okulu falan tanıtır uygun değil mi?" diye sorduğunda,
"Tabii ki, olur. Okulda kaybolmadan bir gezmeliyim." dediğimde güldü.
Dosyalarından birini alarak, içinden bir kağıdı bana uzattı.
"Buyur, Asel. Bu ders programın. İnşallah okula alışırsın."
Umarım, umarım alışırım.
"İnşallah hocam."
"Bekle şimdi Kaan gelir, gezdirir sana okulu."
"Teşekkür ederim, hocam."
5 dakika sonra Kaan geldiğinde,
"Gidebilirsin Aselciğim." dediğinde kalkarak Kaan'ın yanına gittim.