Kaan'la aramızdaki meseleyi dün halletmiştik.
Ve ben çok rahatlamıştım.
Olayı sadece bir taraftan dinlemeyin.
Sabah erkenden kalkıp, sıcak bir duş aldım.
Hava ne kadar sıcak olursa olsun ben soğuk suyla duş alamazdım.
Saçlarımı kurutup kendi haline bıraktım.
Dolabımın karşısına geçtiğimde, kot şort, beyaz rambo atlet ve kırmızı kareli bir gömlek alıp giyinmeye başladım.
Çantam zaten hep hazırdı.
Son olarak parfümde sıktıktan sonra, mutfağa gittim.
Kahvaltı etmiyordum son günler.
Bir kaseye mısır gevreği doldurup üstüne süt koydum.Gevreği yedikten sonra, Sanem'e mesaj attım.
'Okulda mısın?'
'Evet, sende çabuk gelmelisin.'
'Ne oldu yine?'
'Sadece biraz hızlı davran ve okula gel.'
'Çıkıyorum hemen bekle.'
'Tamam.'
Sanem'le mesajlaşmamız bitince hemen evden çıkıp taksi çevirdim.
15 dakika sonra okuldaydım.
Okula varınca, parayı uzatıp okula ilerledim.
Bahçe de oturanların bazıları bana dönmüştü.
Bakacak ne var anlamıyorum ki?
Sınıfa doğru çıkarken, sesler duymaya başladım.
Seslerin olduğu yöne doğru ilerlediğimde kız kavgası olduğunu gördüm.
Sanem'de oradaydı.
Kavga'nın içine girmek istemediğim için Sanem'e mesaj attım.
'Orada ne işin var meraklı?'
'Olayı görmen lazım. Fena hahah.'
'Karşıya bak bi sen' yazdığımda beni görüp yanıma geldi.
"Kızım, böyle bir olay olamaz."
"Sorun Kaan ve Çınar. İkisi için kavga ediyorlar. Ama sen ikisinle de iyisin."
"İyiyiz ama onların derdi arkadaş olmak değil daha da ilerisi." dediğimde güldü,
"Düzülmeye meraklılar." dediğinde kahkaha atmıştım.
Konuşarak sınıfa çıktığımız da Çınar yine erken gelmişti.
Onun gibi tipler neden geç kalırken o erken geliyordu?
Belki de sorunları vardı.
Her neyse.
Sıraya oturduğumda Sanem,
"Okul çıkışı Kaan'la ne yaptınız anlat bakalım." dedi heyecanla.
"Bana bir şeyler açıkladı." diyip Çınar'a baktım. Onunda bakışları bendeydi.
İfadesizdi. Her zaman ki gibi.
"Ne açıkladı? Söylesene kızım?" diye seslendiğinde ona baktım.
"Gereksiz şeyler. Aramız iyi olsun diye yaptığı açıklamalar."
"Kızım, bu çocuk senden hoşlanıyor." dedi Sanem.
Çınar hiddetle yerinden kalkıp sınıftan çıktı.
"Çınar'ın neyi var Asel?"
"Kaan'la araları iyi değil ya. O yüzden Kaan ismi onu biraz sinirlendiriyor."
"Bu da seni seviyor olmasın?"
"Ay Sanem. Ne Kaan ne de Çınar ikisi de ne seviyor ne hoşlanıyor."
"Kızım ama Kaan'dan eminim. 3 senedir buradayım. Kimseye açıklama yapmadı Kaan."
"Sanem sus canım artık."
Tam bir şey söyleyecekken, hoca geldi o da susmak zorunda kaldı.
Çınar hâlâ gelmemişti.
Zil çaldığında, Kaan yanımıza gelip,
"Kantine gidelim mi?" diye sorunca kabul etmiştim.
Tabii ki Sanem'de yanımdaydı.
Kantine indiğimizde,
"Şu köşedeki bizim masa, geçin oturun ben kahve alıp geliyorum."
"Asel.."
"Sanem lütfen." diyerek susturdum onu.
Kaan senden hoşlanıyor diyecekti.
Kaan'dan
Kahveleri alıp masaya ilerledim.
Asel, hoş kızdı.
Onu kandırıp sadece Çınar'ın acı çekmesini sağlayacaktım.
Sanem'le aralarında konuşuyorlardı.
Ben gelince direk sustular zaten.
"Ee nasılsınız hanımlar?" dedim gülerek.
"İyiyiz, Kaan sen?" dedi Sanem.
Asel dalgın görünüyordu.
"İyiyim de, Asel niye böyle?"
Sanem Asel'i bir kaç defa dürtünce kendin geldi.
"İyi misin, Asel?"
"Evet, sadece bir şey düşünüyordum." dedi zorla tebessüm ederek.
"Biz kalsak iyi olur." diyerek Sanem'i de alıp götürdü.
Allah aşkına bu kıza ne oldu?
Dün gayet iyiydik.
Siktir et, niye düşünüyorsam.
Asel'den
Aklımda sadece Çınar vardı.
Derse girmemişti, çantası ve arabası da buradaydı.
"Sanem ben bir bahçeye inip geliyorum." diyip onu arkamda bırakmıştım.
Okulun arka tarafında olabilirdi.
Arka tarafa doğru yürümeye başladım.
Çınar bir banka oturmuş sigara içiyordu.
Biraz daha ilerledim.
Beni hâlâ fark etmemişti.
"Çınar?" dediğimde kafasını kaldırıp bana baktı.
"Seni uyarmıştım değil mi?"