*Multimedya Asel'in partide giydiği elbise
Sahil kenarında biraz oturduktan sonra, eve gitmiştim.
Kendimi yatağa attığım gibi uyuyakalmışım.
Bugün Cuma'ydı. Ve yarın gece okulun düzenlediği bir parti vardı.
Yeni gelen öğrencilerle kaynaşma partisi.
Olmadı hepimizi kazana koyup kaynatın.
Üstüme turkuaz bir tişört giyip, altına siyah bilekten pantolonumu giydim.
Saçlarım dağılmıştı. Tarakla taradıktan sonra arkaya attırdım.
Bugün makyaj yapacaktım.
'Çınar'a güzel görünmek için' dedi iç sesim.
Çınar...
Tabii ki, hayır. Neden ona güzel görüneyim ki? Banane ondan.
Çantamı aldıktan sonra, annemim bana bıraktığı harçlığı çantama attım.
Dolaptan turkuaz supergalarımı çıkarıp giydim.
Taksiye binmeyecektim bugün. Saat erkendi ve yürümek istiyordum.
30 dakika sonra okuldaydım zaten.
Telefonun ötmesiyle, irkildim.
Telefonu elime aldığımda, Sanem'in aradığını gördüm.
Telefonu açarak,
"Alo?" dedim.
"Alo Asel."
"Efendim Sanem."
"Neredesin? Geliyor musun?"
"Bugün yürüyerek gelmeyi düşünüyorum. Hatta yoldayım, yürüyorum." dediğimde,
"Biraz hızlı olmaya bak sana anlatacaklarım var." diyince kıkırdayıp,
"Tamam, ayaklı gazete hızlı olup geliyorum." dediğimde kahkaha attı.
"Hadi canım görüşürüz. Öptüm."
"Görüşürüz." deyip telefonu kapadım.
Bu kız yine ne anlatacaktı bana?
Birden yol uzun geldi ama yürümeye devam ettim.
Okula vardığımda, Çınar ve arkadaşlarını gördüm.
Ya da Çınar ve çetesi mi desem?
Sanem'in anlattığına göre okulda en çok kavga edenler onlarmış.
Tabii Kaan'la arkadaşlarken daha da çok ediyorlarmış.
Oturdukları bankın önünden geçerken, Çınar'ın bana baktığını hissediyordum.
Bakma Asel,bakma.
Bakmadığım için kendimi tebrik edip, sınıfa çıktım.
Kapıdan girmemle,
"Asel, gel hemeeen." diye Sanem'in bağırması da bir oldu.
"Tamam kızım. Sakin ol. Buradayım işte."
"Sakin olamam şimdi. Bu Ufuk var ya. Çınar'ların çeteden, hani sevgiliydik dedim. İşte o bana mesaj attı."
"Bir nefes al kızım. Ee sonra ne oldu?"