Uzun bir konuşmanın ardından, her öğretmene kendini tanıtmak cidden ölümdü.
Uzun bir ilk okul gününden sonra eve gelebilmiştim.
Kaan'la Çınar'ı hâlâ çözemesemde, çözecektim ya da gider direk sorardım.
Sanem'le gayet iyi anlaşmamız biraz tuhaftı.
Ben her farklı okula gelişimde hemen arkadaş edinemez, hatta hiç edinemezdim.
Benimle arkadaş edinenler bir süre sonra bıkardı zaten. Sıkıcıydım. Ya da bana öyle geliyordu.
Şu ana kadar en iyi arkadaşım Açelya olmuştu, o da sevgilim olan çocuğu sevdiği için benimle arkadaşlık kurmuştu.
Yalnızlık iyiydi. Her zaman iyi.
En azından bana göre iyiydi.
Öyle çok arkadaşım olmasını da istemezdim.
Olacaksa 1 veya 2, neden kızlı erkekli gruplarınız olur ki?
Sanki hepsiyle aranız dört dörtlük.
Sevgili meselesine gelirsek, ayrıldıktan sonra hemen başka birini bulana ne diyelim şimdi?
Şu ana kadar sadece 3 tane sevgilim olmuştu. Ve yaptığımız tek şey sarılmak olmuştu.
Herkese güvenen insanlarla olmazdı, olamazdı.
Neyse ya. Boşverin bu konuyu.
Eve geldiğimde, direk odama geçerek duş aldım.
Uzun ve yorucu bir günün ardından bu duş süper oluyordu.
Duştan sonra, odama geçerek bir tane kitap aldım. Pencerenin önüne geçtim ve okumaya başladım.
"Asel, kızım hadi yemek hazır." diye seslenince annem mutfağa gittim.
"Babam nerede?" diye sorduğumda,
"İşi varmış, geç gelirmiş." diyerek beni geçiştirdi.
"Anne bir şey yok değil mi?"
Annem beni ne zaman geçiştirirse, kesin bir şeyler oluyordu.
"Yok be kızım. İşi çok yoğun olacak babanın bu hafta ondan." dediğinde,
Annem yemekleri koyarken, bende suları dolduruyordum.
"Hadi, sen başla kuzum. Ben bir Ayşe Teyzeye yemek götürüp geleyim."
"Tamam, anne."
Ayşe Teyze, mahallenin fakiriydi. Yani fakir derken 2 oğlu trafik kazasında öldü. İş yapacak halide yok kadının. Kocası da hayırsızın teki.
Annem de her akşam yemek yapar götürürdü ona.
Yemek yedikten sonra, mutfağın toplanmasında yardım edip markete kadar çıkmıştım.
Cips kola alıp eve gidecektim. Ama biraz dolaşıp gidersem daha iyi olur diye düşündüm.
Evimizin bir kaç cadde ilerisinde sahil kenarı vardı. Boş bulduğum bir banka oturdum.
Burası bu saatlerde muhteşem oluyordu.
Denizin kokusuna bayılırdım. Rahatlatırdı beni.
"Asel"