Berbat bir uefa şampiyonlar ligi Juventus mağlubiyetinden sonra, telefonum elimde, Kenan'ın yazmasını bekliyordum.
Uzun süreceğini biliyordum, çünkü Kenan kaybettikleri maçtan sonra telefonu asla eline almazdı.
Genelde ben İtalya'da, yanında oluyordum. Ya eve geldiğinde konuşuyorduk. Ki, bu çok nadirdi çünkü ben her zaman maçlara giderdim.
Ama bugün maça gitmemiştim. Artı olarak, Türkiye'deydim..
Acil olarak, arkadaşımın yanına gelmiştim. İşimi halletmiştim ama arkadaşımın ısrarı üzerine yarın akşama bilet almıştım. Biraz vakit geçirecektik güya.
Zehir olacaktı, eminim.
Gerginliğim, Kenan'ın cevap vermediği her an artarken, titrek nefesimi bıraktım televizyon karşısında.
"Hey, Saye bu kadar takılma."
"Nasıl? Kenan'ı bilmiyor musun? Bu hiç iyi olmadı."
Gerginlikle ayağa kalkıp odada volta atarken, telefonun bildirim sesi ve ekranın açılmasıyla olduğum yerde durdum ve gelen mesaja baktım.
Kenanım💙; "Konuşmak istemiyorum."
Gözlerim dolarken sertçe yutkundum ve elimi alnıma koyup ofladım.
Burada kalıp, Kenan'ı maç günü yalnız bırakmak aptallıktı. Başından beri, bunu nasıl düşünemedim diye kendime kızıyordum.
"Ne yazmış?"
"Konuşmak istemiyorum."
Ofladım ve telefonu koltuğun köşesine attım.
"Dur tamam, gel otur. Bir nefes al."
"Gitsem iyi olacak."
"Yarın gideceksin zaten."
"Hayır, şimdi gitmeliyim."
"Ne? Yuh, Saye! Saçmaladın iyice."
"Hayır, hayır. Telefonumu verir misin?"
Dilara telefonumu verdiğinde, hemen bilet arayışına geçtim. Son dakika olduğu için, bulmak imkansız gibi bir şeydi. Ama bulacaktım. Bulmak zorundaydım.
Zor bela bir bilet buldum.
"Saat dörde var."
"Siktir git. Bir saat var amına koyayım!"
Dilara'ya baktım.
"Yetişirim."
"Saçmalama, nasıl yetişmeyi planlıyorsun? Aklını mı kaçırdın sen!"
"Hayır."
Hemen ayağa kalktım ve Dilara'nın bana ayarladığı misafir odasına gittim.
Hızlı hızlı valizimi toparlarken, bir yandan da bilet almaya çalışıyordum. Zaten Pendik'teydim.
Dilara'nın evi de havaalanına uzak sayılmazdı. Yani, ideal bir uzaklıktaydı.
Zaten valizimi dağıtmamıştım. Yarın gideceğim diye. O yüzden toplamak zor olmamıştı.
Hemen üzerime kalın deri ceketimi geçirdim ve gri atkımı taktım. Donacaktım yüksek ihtimalle indiğimde, ama vaktim yoktu.
Zaten dışarıdan gelir gelmez maçın önüne oturduğumuzdan, makyajım saçım kıyafetlerim hazır durumdaydı. Altımda kot pantolon, üzerimde siyah ince kazak vardı.
Valizimi alıp koşar adımlarla kapıya doğru gittim. Dilara'da beni havaalanına bırakmak için hazırlanmıştı.
Birlikte arabaya bindiğimizde, Dilara arabayı uçuracakmış gibi hızlı sürüyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
with footballers | one shot
FanfictionHepsine ayrı ayrı hikaye yazmamak için, toplu imagine🤓🤍