&&&&&&&&&&&&&&&&&&
2 hafta sonra;
Mehmet'in ağzından;
2 haftadır burdayız. Arya hala uyanmadı. Doktorlar uyanma ihtimalinin düşük olduğunu söylüyor, ama ben genede ümidi kesmiycem. O bir ihtimal bile bana çok şey ifade ediyor. Umut ifade ediyor. Bebeğimiz yoğun bakımdan çıktı. Şuanlık bir sorun yok. Onun da 2. Haftası ve hala annesini göremedi. Artık uyanıcağından emin değilim. Herşeyi benden saklamış. Hastalığını, ölüm tehlikesini... Ona cidden çok kızgınım. Beni ve bebeğimizi böyle bırakıp gidemez. 2 haftadır geceyi gündüz edip başında bekliyorum. Belki uyanır diye. Son 2 haftadır hayatım belkilerden,beklentilerden ve umuttan ibaret oldu. 2 haftafır hiç elini bırakmadım.
Kafeteryadan elimde kahveyle çıktım ve odasına girdim. Ve girdiğim an o manzarayı gördüm. Allah'ım sana şükürler olsun parmağını kıpırdatıyor. Ve şimdi gözlerini açtı. Elimdeki kahveyi bir kenara koyup yanına koştum.
Ben: Nerelerdeyin sevgilim seni çok özledim.
Arya: M...Me...Mehmet.
Ben: Efendim hayatım.
Arya: Oğlum nerde ?
Ben: Yakında görüceksin ama şimdi dinlenmen gerek sevgilim. Hemen doktorları çağırıyorum.
Dedim ve doktorları çağırdım. Onlar gereken işlemeleri yaparken bir an olsun elini bırakmadım. Arya dinlenirken müjdeli haberi ailelerimize verdim ve herkes yanımıza geldi. Herkes Arya'yla hasret giderdi. Herkesin yüzü gülüyordu.
Arya: Yeter artık yeterince dinlendim yattım uyudum. Lütfen oğlumu getir bana. Oğlum nerde ? Ona birşey olmadı dimi ?
Ben: Hayır canım. Bizim aslan oğlumuz sapasağlam maşşallah.
Arya: Peki o zaman onu ne zaman kucağıma alıcam ?
Ben: Hemen şimdi doktorla konuşup bebeğimizi sana getiricem.
&&&&&&&&&&&&&&&
1 saat sonra;
Arya'nın ağzından;
Mehmet bir saat sonra odaya girdi.
Ben: Bebeğimiz nerde sevgilim ?
Dedim ve bir dakika sonra Hande Hanım'ın kucağında minik oğlumuzu gördüm.
Doktor: Anneye merhaba de Aras Doruk.
Dedi ve o sarı saçlı mavi gözlü muhteşem varlığı bana verdi. Onu tutarken zarar vericem diye çok korktum. Bu... Bu... Bizim... Bizim oğlumuz. Ve sarışın halasına ve anneannesine çok benziyor.
Ben: Merhaba oğlum. Merhabaa. Ben senin koruyucu meleğin. Anne ayın. Sen artık benim hayatımın aşkısın.
Mehmet: Hop hop ağır olun kıskanıyorum. :D
Ben: Siz benimsiniz. Siz benim hayatımsınız, anlamlarısınız. Gel buraya sarılıcam oğlumun babası.
Dedim ve ona kocaman sarıldım. Sonra bir hemşire oday girdi ve
Hemşire: Doruk bebek acıktı annesi.
Ben: Bebeği mi emziricem yani ?
Hemşire: Evet.
Ben: Bu konuda çok tecrübesizim galiba. :D
Hemşire: Hadi babası sen bize müsade ette bebişin karnını doyursun anneciği.
Mehmet: Tamam size kolay gelsin o zaman. :D
Dedi ve odadan çıktı. Hemşire oğlumun karnını doyurmam da yardımcı oldu bana. Birkaç saat sonra oğluşum ağlamaya başlamasınmı ? Ay ne yapsam susmadı. Kıyamam ben senin göz yaşlarına sarı kuşum. O sırada annem odaya girdi.
Annem: Neden ağlıyo benim paşa oğlum nesi varmış oğluşumun?
Ben: Bilmiyorum anne susturamadım.
Annem: Ver sen bana oğlumu.
Dedi ve Doruk'u nazikçe anneme verdim.
Annem: Pis mi bu kadın ? ağlattımı seni ? Kıyamam ben sana. Canım oğlum,kuzum,kuzucuğum. Eh sana Arya eh vuriyimmi ben bu pis kadına ?
Dedi ve Doruk'un gazını çıkartıp uyuttu.
Ben: Anne yıllar geçti hala tecrübelisin ya. :D
Annem: Tabi ne sandın kızım ben bunun gibi 2 çocuk büyüttüm.
Ben: 2 çocuk ? Anne ben tek çocuğum farkındaysan ?
Annem: Iıı şey evet kızım haklısın kafamı kaldı bende.
Ben: Ay anne korkuttun beni bir anda. :D
Annemin iç sesi: Neredeyse kaçırıyordum ağzımdan Allah beni kahretmesin.