Medyada : Arya'nın Mehmet Bey ve Ebru Hanım'la tanışmaya giderken giydiği kıyafet var.
Sabah ısrarla çalan kapı zilinin sesiyle uyandım. Hızla kapıya doğru yürüdüm ve kapıyı açtım hah doğru tahmin Şükriye Hanım. 6. kirasını da vermezsem beni evden atıcağını vs vs şeyler söyledi. Birkaç güne bankada dayanırdı kapıma. Acil bir iş ve paraya ihtiyacım vardı ama yoktu işte. Kapı kapı dolaşıyorum aylardır elde var sıfır. Telefonumun zil sesiyle irkilerek bu düşüncelerin içinden çıktım telefonu açtığımda arayan Erkandı. Yani zenginlikten çıktıktan sonra sahip olduğum tek arkadaşım. Alo Er...Erkan ? "Dinle Arya sana iş buldum ve sana istediğin kadar para vericekler ne kadar zor durumda olduğunu onlara anlattım." Bu lafı duyar duymaz heyecanla "Ciddimisin bana iş mi buldun" dedim. O da bu durumdan hoşnut olmazmış gibi bir sesle "Taşıyıcı annelik" dedi. Dolan gözlerimde ki yaşları silerek "Üzgünüm Erkan bunu yapamam" dedim. O da "Açlıktan ölmek mi istiyorsun bu hayatta benden başka kimsen yok 2 gün sonra banka kapına dayanıcak elinde avucunda ne varsa alıcak sonrasında ise ev sahibin evden atıcak ve sokakta kalıcaksın hadi bir sure bende kaldın diye varsayalım ya sonrası ?" dedi. Aslında haklıydı burda açlıktan ölemezdim. Erkan bir ailemin olduğunu bilseydi (ZENGİN bir ailemin) beni kolumdan tutup onlara götürürdü ama buna izin veremezdim. Herkes benim bir ailemin olmadığını ben küçükken öldüklerini biliyorlardı. Erkan telefonu kapamadan önce "Tamam ne zaman ve nerede tanışıcağım bu insanlarla" dedim. O da "Hemen şimdi koşuyorsun ve hazırlanıyorsun onlar benden haber bekliyorlar kendine bir valiz hazırla yanına çok bir kıyafet alma sadece özel eşyaların olabilir yarım saate seni gelip alıcaklar" dedi. Bende hemen banyoya koştum ve 5 dakika içinde banyo yapıp çıktım. Banyodan çıktığımda saçlarımı fön ile kuruttum ve maşayla hafif dalgalar verdim. Dolabımı açtım. Gri bir elbise ve ona uygun hafif salaş topuklularımı ,çantamı ve ceketimi çıkardım. Hiç makyaj yapma gereği görmeden seçtiklerimi giydim. Son paramı ve telefonumu çantamın içine attım. İşte hazırdım . Tam 30 dk sonra telefon çaldı ve aşşağı inmem söylendi. Aşşağı indiğimde orta yaşlı bir şoför beni bekliyordu . Beni görünce siyah gösterişli arabanın kapısını açtı ve beni arabadan 1000 kat daha gösterişli bir villaya getirdi. Villanın ziline bastığımda minicik ve oldukça dar bir etek giymiş genç hizmetçi açtı kapıyı. Sürdüğü kırmızı ruju ve arkadan sıkıca toplanmış topuzu onu cidden olduğundan olgun ve güzel göstermişti. Beni çalışma odasına götüren hizmetçi kıvırta kıvırta mutfağa doğru uzaklaştı. Kapıyı tıklattığımda girin sesini duyunca içeri girdim. İçeride cidden oldukça yakışıklı siyah saçları ve hafif sakalları olan bir genç adam ve yanında onun oldukça güzel,alımlı,seksi,sarışın karısı duruyordu. İkiside bana hoşgeldin diyerek oturmam için koltuğu işaret ettiler. Adam söze ilk başlıyarak "Merhaba sen sanırım Arya Atahan'sın ben Mehmet Karakaya ve bu da Eşim Ebru Karakaya konuşmamız gereken fazlaca detay var ve bunları eşim size uzun uzun anlatıcak ilk olarak bilmeniz gereken şey bebek doğana kadar yani 9 aylık süre içinde burada kalıcağınız" dedi. Sonra karısı söze girerek " Merhaba Arya'cım ben Ebru Hanım Mehmet Bey'in eşi. İlk olarak bilmen gereken şeylerden biri ortada bir kan uyuşmazlığı var ve bu yüzden Mehmet Bey'le birlikte olucağın. Sonrasında ise ailelerimiz seni bilmiycek ve beni hamile zannedicekler. Bir ailenin olmadığını bildiğimiz için bu evde kalman senin için sorun olmaz diye düşündük. Çalışanlarımız sana odanı göstericek içinde gerek hamilelikte gerek normalde giyebiliceğin kıyafet, iç çamaşırı,makyaj ürünleri,takılar falan herşey var. İçki ve sigara kullanmadığını umuyorum. Bu 9 aylık süre içinde; yediğine,içtiğine,giydiğine,davranışlarına,hareketlerine çok dikkat ediceksin. Çünki karnında taşıycağın bebek cidden çok önemli. Ha bu arada bebek doğar doğmaz paranı alıp gidiceksin ve bu doğacak bebeğin bizim bebeğimiz olduğunu hiç unutmıycaksın.Ben 1 yıllık Dünya turuna çıkıcam bu süre sizin birlikte olmanız,hamile kalman ve bebeği doğurman için yeterli bir süre şimdi Emine Hanım size odanızı göstericek sorucak birşeyiniz yoksa odanıza gidebilirsiniz iyi günler" dedi. Odama çıktığımda sadece ağlamak istiyordum o adamla BİRLİKTE olmak. Aklıma bu düşünce geldikçe göz yaşlarım arttı ve sel oldu gitti. Ağlamaktan o kadar çok yorulmuştum ki uyuya kalmışım. Sabah olmuştu, duş alıp üstüme rahat bir gri t-shirt, üstüne ince mor renkli kapşonlu bir ceket ve altımada siyah bir tayt giyip saçlarımı at kuyruğu topladım. Aşşağı imdiğimde kahvaltı masasımda sadece Mehmet Bey vardı Ebru Hanım gitmişti dün gece o kadar çok ağlamışım ki Ebru Hanım'ın gittiğini bile farketmemiştim. Mehmet Bey'le sessizce kahvaltımızı yaptık ve bir anda bana "O işi bu gece yapalım" dedi.Bende sessizce onaylarmış gibi başımı salladım. Kahvaltıdan sonra hemen odama çıktım kapımı kilitledim perdeleri kapattım. İstiyerek olmasa da bu benim ilk birlikteliğim olucaktı adama rezil olmak istemezdim. Kaş,bıyık,ağda falan derken 2 saat geçmişti banyoya girdim küveti doldurdum ve uzunca banyo yaptım. Yaklaşık 3 saat kadar da banyoda kaldıktan sonra banyodan çıktım ve iç çamaşırlarının bulunduğu çekmeceyi açtım. Lanet olsun buna iç çamaşırımı diyor bunlar. Resmen kumaş parçası bunlar. İnce,dantelli,süslü,püslü şeyler ve çok açıklar. Ben bunları giyemem. Ve uzunca bir sürenin ardından en kapalı bulduğum siyah dantelli iç çamaşırlarını giydim. Saçlarımı kuruttum ve düzleştirdim. Dolabı açtığımda siyah kısa bir gecelik giydim ve sabahlığını üstüme geçirdim. Makyaj masasının önüne geçtim ve hafif bir makyaj yapıp parfüm sıktım. Neden Mehmet Bey için süslendiğimi bilmiyorum ama onu gördüğümde kalp atışım hızlanıyor ve içimde kelebekler uçuyor ,papatyalar açıyor. Ah ne söylüyorum ben derken kapı çaldı kim o dedimde Mehmet Bey hazırmısın dedi evet dedim ve kapıya doğru yürüyüp kilidini açtım.