&&&&&&&&&&&&&&&&
2 gün sonra;
Hastaneden oğluşumda bende çıktık. O kadar masum ki. Hala gözleri açılmadı. Tatlış tatlış uyuyor sarı kuşum. Bende anne olmanın sevincini yaşıyorum. Evimiz... Huzurumuz... O kadar çok özlemişim ki evimizi... İçeri girer girmez Mehmet elleriyle gözlerimi kapadı.
Mehmet: Sana bir süprizim var annecik.
Ben: Neymiş süprizin ? :D
Mehmet: Süpriz dedim ya görürsün şimdi. Elimi bırakma beni takip et.
Ben: Emrin olur kocacım. : D
Dedim ve onu takip ettim. Beni bir odaya soktu.
Mehmet: Hazırmısın aşkım.
Ben: Hazırım sevgilim aç hadi meraktan çatlıycam.
Mehmet: Açıyorum... Hazııır... 3...2...1...
Ve gözlerimi açtı. Ve o manzara karşısında gözlerim yaşardı. İçerde Erkan vardı. O ve Mehmet... Bana... Yani oğlumuza bebek odası hazırlamışlar. Her yer maviş maviş. Odanın tavanına da gökyüzü desenli duvar kağıdı yapmışlar. Bir anda hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Sevinç gözyaşları... Ve söze başladım.
Ben: B..Ben ne diyceğimi bilemiyorum nasıl söze başlıycağımı. Cidden ikinizede çok teşekkür ederim. Burası...Burası harika görünüyor.
Dedim ve Erkan' a da Mehmet'e de sıkıca sarıldım.
&&&&&&&&&&&&&&&
2 hafta sonra;
Ben: Mehmet telefonun çalıyor baksana şuna ya
Mehmet: Sen baksan ölürsün dimi ?
Ben: Gel Doruk'un ağlamasını sustur bende telefonuna bakiyim o zaman. 4 kolum yok hem çocuk bakıp hem telefonuna bakıyim.
Mehmet: İyi be iyi açtık işte.
Dedi ve telefonu açtı. Birkaç dakika konuştuktan sonra telefonu kapadı.
Mehmet: Babanla babam aradı. Şirkette bir sorun çıkmış acilen gel diyorlar. Ben gidiyorum. Sizi seviyorum.
Dedi ve gitti.
&&&&&&&&&&&&&&&
4 saat sonra;
Sonunda Doruk'u uyutmuştum. O uyuyorken benimde içim geçmiş. Biraz uyumuştum ki telefonum çalmaya başladı. Telefonu elime alıp arayanın kim olduğuna baktım. Hande Hanım'dı (doktor) telefonu açtım.
Ben: Alo Hande Hanım ?
Doktor: Alo Arya
Ağlıyordu hemde hıçkıra hıçkıra.
Ben: Hande ne oldu ?
Doktor: Nasıl diycem bilmiyorum.
Ben: Hande neyi söyliyceksin çatlatma insanı.
Doktor: Ailem... Ben evlatlıkmışım...
Ben: Hande... Ben...Ben gerçekten senin adına çok üzgünüm.
Doktor: Devamıda var...
Ben: Dinliyorum.
Doktor: Ailem beni bundan 29 yıl önce iflasın eşiğinde olan bir holding sahibinden almış. Adnan Atahan ve Nida Atahan'dan.
Ben: Ne... S...Sen ne diyorsun ? Ne demeye çalışıyorsun ?
Doktor: Bende ikimizin kanlarına baktım. Yani kendimizi bir takım DNA testlerine soktum. DNA'larımız uyuşuyor. % 100 sen benim kardeşimsin.
Ben: Ben...Ben bu saçmalıkları daha fazla dinlemiycem. Özür dilerim Hande Hanım ben telefonu kapıyorum.
Dedim ve tek kelime daha etmesine izin vermeden telefonu kapadım. Gözyaşlarım istemsizce akmaya başladı. Elim ayağım titriyordu. Bu...Bu olamaz imkansız birşey. Nida ve Adnan Atahan'ın tek kızları benim. Ses tonumu düzelttim,gözyaşlarımı sildim ve hemen annemi aradım.
Ben: Alo annecim.
Annem: Efendim canım.
Ben: Evde misin ?
Annem: Evet canım.
Ben: Tamam torununla size geliyoruz. Anne kız kahve içeriz.
Annem: Tamam canım öpüyorum gelince görüşürüz.
Ben: Görüşürüz.
Dedim ve telefonu kapadım. Hemen üzerime sarı yarım kollu v yaka ince bir gömlek ve altına siyah kumaş pantolon giydim. Saçımı at kuyruğu topladım. Hemen ardından önce oğluma sonra kendime ufak bir valiz hazırladım. Oğlumuda giydirdikten sonra arabaya binmedim. Bir taksi çağırdım. Annemlerim evinin adresini verdim. Uslu oğluşum hala mışıl mışıl uyuyor. Öpüp kokladım yol boyunca sarı kuşumu. Annemlerin büyük gösterişli evlerine geldiğimizde taksiciye parasını ödedim ve gerçeklerle yüzleşmek için büyük villanın ziline endişe,kaygı,korku ve heyecan içinde bastım.
![](https://img.wattpad.com/cover/43325560-288-k461409.jpg)