&&&&&&&&&&&&&&&
7 hafta sonra ;
Bebeğim 12 hafta 2 günlüktü. Hafif hafif kilo almaya başladım ve doktor kontrolü için zamanım gelmişti. Doktora gitik. Bebeğimiz gayet sağlıklı. Sonra Mehmetlerin babasının iş yemeğimi ne varmış ortaklar falan hemde beni tanıtıcakmış. Neyse işte doktordan çıktık eve gittik . Önce banyo yaptım. Saçlarımı kurutup maşayla hafif dalgalar verdim.üstüme beyaz ince bir bluz ve altıma diz kapaklarımda çizgili bir bel eteği altıma hafif topuklu ayakkabılarımı giydim ve hafif makyaj yapıp parfüm sürdüm. Hazırdım. Mehmet'in koluna girdim ve arabaya bindik. Oldukça büyük ve şık bir restoranın önünde durduk. Arabamızı park edip içeri girdik. İçeriye benimle girdiğinde ailesi çok şaşırdı. Mehmet herşeyi doğru düzgün anlattı. Mehmet'in babasının ortakları hala gelmemişti. Ortaklar geldiğinde tanıdık bir yüz gördüm "Ba...Babam" biranda elimdeki bardak yere düştü ve bende bardağın üstüne yığıldım. Kalktığımda hastanedeydim. Kolum...kolum çok acıyordu. Herkes... Annem... Babam... Mehmet... Artık yüzleşme vaktiydi. Mehmet elimi tutmuyordu. Sanırım herkes herşeyi öğrenmişti. Annemlere "çıkın odadan" diye öfkeyle bağırdım. Şimdi ise tek yaptığım şey ağlamaktı. Bebeğimi alıcaktı ve beni artık sevmiycekti. Buna izin veremezdim. Hemen odadan çıktım koşabildiğim kadar koştum arkamdan herkes seslendi ama kimseyi dinlemedim. Hastaneden uzaklaşmıştım çantam yanımda değildi kısacası 5 kuruşsuzdum. Nereye gidip ne yapıcağımı bilmiyordum. Bu düşüncelere dalmışken hayvanın biri laf attı. Bende hızlı adımlarla ilerlemeye başladım. Umursamamaya çalıştım. Ay yok valla çıldırıcam. Hala laf atıyor. Bende bir bakkalın içine girdim bakkalda duran adamdan telefonunu kullanmak için izin aldım. Kimi arıycaktım ki... Erkan. Aradım Erkanı birkaç çaldırmadan sonra açtı telefonu. Birkaç dakika içinde olanları , zor durumda olduğumu, beni gelip almasını söyledim. 10 dakikaya yanımdaydı. Şansıma evine yakın biryerdeymişim. Sarıldık ağlaştık. O gece onda kaldım. Bütün gece sancılarım dinmedi. Zaten kolumunda pansumana ihtiyacı vardı. Sabah kalkıp Erkan'la yiyebiliceğimiz bişeyler hazırladım. Yumurtaydı kahvaltılıktı falan. Sonra yattığım yeri toparlayıp Erkan'ın odasının kapısını çaldım uyandı. Elini yüzünü yıkadı falan. Oturduk kahvaltı ettik. Hala çok şiddetli sancılarım vardı. İlaçlar içtim falan. Sonra elime acil durum malzemeleri aldım pansumanımı yapabildiğim kadar yaptım. Erkanda 1 haftadır falan kalıyordum. Sabah kalktığımda zil ısrarla çalıyordu. Kapıyı açtığımda öfkeden kuduran Mehmet'i gördüm. Resmen beni kaçırır gibi kucakladı. Arabaya kadar kucağında taşıdı. Arabaya bindiğimizde bağırmaya başladım
Ben : Senin derdine lan bırak gelmiycem o eve.
Mehmet : Sana bir seçim sunmadım. Eve geliyorsun. Aklın estiği zaman kaçamazsın.
Ben : Parayla mal mülk satın alabilirsin beni değil.
Mehmet : Ben seni satın almak istemiyorum. Gel benim ol. Biliyorum herşeye çok ters ve karmaşık başladık , normal insanlar önce aşık olur, sonra evlenir sonrada bebek yapar. Biz cidden herşeye ters ve karmaşık başladık ama genede gel benim ol. Gel ruhuma çiçekler saçılsın prensesim. Papatyam. Senle ben çok güzel biz oluruz. Gel benim soyadım ol. Canım ol. Kanım ol.karım ol. Sen güldüğünde bikti örtüme papatyalar saçılır. Gel benimle, bizimle, bebeğimizle bir ömür geçir. Arya Benimle evlenirmisin ?
Ben : Mehmet ben...ben... gerçekten seni çok seviyorum anlıyormusun. Sadece ne yaptığımı bilmiyorum. Bu hormonlar beni çok bozdu. Aklım başka konuşuyor,ağzım bambaşka konuşuyor. Şu günlerde ne yaptığımı bile bilmiyorum. Ve cidden çok kararsızım. Ama bir konu hariç. Seni sevdiğimden kesin olarak eminim. Ve evet senin karın olurum.
O an içinde bana sıkıca sarıldı. Bende kendimi onun kollarına bıraktım. Hayatımı paylaşıcağım adamın kollarına.