Annem... Ona çok,çok,çok,çok kızgınım...
Hande Hanım. Yani ablam. Herşeyi öğrendim. Hemde herşeyi. Bu lafları duyar duymaz oğlumu da alıp kendimi o villadan dışarı attım. Oğlumuda alıp havaalanına gittim. Uzaklaşmak istiyordum. Biletlerin satıldığı yere geldim.
Ben: New York'a 2 bilet lütfen. Dönüş olmasın.
&&&&&&&&&&&&&
5 ay sonra ;
Mehmet,annem,babam,ABLAM herkesten oğlumuda alıp uzaklaştım. Mehmet heryerde beni arıyor ama bulamaz. Burada olduğumu Erkan bile bilmiyor. Ha bu arada Erkan sonunda okulu bitirmiş ve veteriner olmuş. Oğlumda central plarkta yürüyüş yapmaya geldik. Ve manzaraya bakarken birine çarptığımı farkettim.
Ben: Ah çok üzgünüm. İyimisiniz birşeyiniz varmı ?
Dedim ve başımı kaldırdığımda gördüğüm kişi...
Ben: Mel...Mel...Meltem abla ? (Görümcem yani Mehmet'in ablası).
Meltem: Aa Arya. İnsan hiç komşusuna böyle merhaba dermi ?
Ben: K...Kom...Kom...Komşu mu ?
Meltem: Neden kaçtın ?
Ben: Bunu dinlemeye hazırsan gel starbucksa oturalım. Çünki gerçekten çok uzun bir konu.
Dedim ve starbucksa geçtik. Uzunca herşeyi konuştuk. Biletler alındı yarın Türkiye'ye geri dönüyorum.
Türkiyeeem. Eve akşam 7sularında geldik. Evde kimse yoktu. Hemen Doruk'u emzirip uyuttum. Tam mutfağa birşeylere yemek için gidiyordum ki. Karşımda çok güzel mum ışığında bir akşam yemeği gördüm.
Mehmet: Özür dilerim ve seni affediyorum hayatımın kadını.
Dedi ve birşey dememe izin vermeden dudaklarıma yapıştı.
Mehmet: Tenini,kokunu,sesini,oğlumuxu çok özlemişim. Lütfen bu can sıkıcı konulardan bu gece konuşmayalım yemeğimizin ve içkimizin tadını çıkaralım.
2 saat sonra;
Deli gibi sarhoşuz ve şuan Mehmet beni kucakladı. Kesin yatak odasına gidiyoruz. Diycektimki haydaaa bu beni koltuğa attı. Ay koltuktamı sevşcz pis spk .ss
Dedim demez olaydım. Olayların yarısında Doruk ağlamaya başladı.
Mehmet: Hass....
Ben: Ben üstümü giyip oğluma bakiyim. Sende odamıza çık.
Dedim ve üstüme Mehmet'in gömleğini giyip oğlumun yanına geldim.
Ben: Benim oğlum korkmuşmu, sarı kuşum acıkmışmı. Doyurucam annem seni bekle.
Dedim ve Doruk'u emzirdim.
Odaya çıktığımızda üstümü çıkarıp geceliğimi giyiyordum ki Mehmet kahkahalara boğuldu.
Mehmet: Göğsünden süt akıyo aşkım askfgjshhs
Ben: Ha ha ha çok komik gül sen. Çocuk emziriyorum ben doğal şeyler bunlar.
Mehmet: Göğsünden süt akan seksi karım benim gel şuraya bir öpiyim aylardır sensiz kaldı bu yatak.
Ben: İyi geceler Mehmet.
&&&&&&&&&&&&&&&&&&
6 gün sonra;
Mehmet'in ağzından;
6 gündür Arya'yla hiçbirşey konuşmadık gitme nedeni,beni bırakma nedeni. Hiçbirşey hakkında konuşmadık. HİÇBİRŞEY.
Şirkete gidip geliyorum,geldiğimdede yemek yiyip yatıyordum.o gece şirket yemeği vardı ve çok içmiştim saoş vaziyette eve girdim ve Arya diye bağırmaya başladım. Sesimi duymuş olmalı ki uykulu bir şekilde yanıma geldi.
Arya: Napıyosun sen bu saatte. Farkındamısın bilmiyorum ama saat sabaha karşı 04:00.
Ben: Aylarca hangi herifle hangi cehennemdeydin lan ?
Arya: Mehmet ne saçmalıyorsun ? Doruk uyuyor sessiz konuş.
Ben: Aylardır hangi p*ç herifin yanındaysan ona git. Yüizünü görmek istemiyorum.
Arya: Ha öylemi tamam peki.
&&&&&&&&&&&
Arya'nın ağzından ;
O gece oğlumu da alıp çıktım evden. Arkamızdan bile gelmedi. Sabahın 04:00'ında taksiyi ben nerden bulucaksam artık. Acele ve sinirle çıktım arabanın anahtarlarını da almadım. Başladım yürümeye. Nereye gitsem diye düşün düşün en son buldum bir yer. Üniversite hayatımdaki ev. O evi tekrar para kazandıktan sonra Şükriye Hanım'dan satın almıştım. Hemen çantama baktım ki çok şükür o evin anahtarı çantamdaydı. Oğlumu da alıp o eve kadar yürüdüm. Uzun bir yolculuk ardından eve vardım. Bende yorgunluğun son seviyesine vardım. Yürüyerek gittiğim için bir de kucağımda Doruk olduğu için en fazla 7 dakikalık yol, 50 dakika sürdü. Eve girdim ve eski dolabımdan pijamalarımı çıkarıp rahat koltuğuma uzandım. Kendime bir iş bulup üniversite son senemi bitiricem. Hem çalışır hem okurum. Okul bitincede mesleğimi elime alırım. Mehmet ve saçmalıklarından uzak bir hayat. Sadece tek aşkım Aras Doruk'um ve ben. Bu düşünceler içinden beni Doruk'un ağlaması çıkardı. Sanırım altına yapmış kötü kokular seziyorum.
Ben: Altına mı yapmış benim oğlum. Pis oğlum. Kaka mı yaptın sen ?
Dedim ve oğluşumun altını değiştirdikten sonra emzirip uyuttum. Ve sonra bende uyudum. Saatler sonra telefonumun çalma sesiyle uyandım. Arayan Hande Hanım'dı yani ablam. Açıp açmamakta tereddüt ettim ve telefonu açmadım. Ardından bir mesaj geldi. "Konu Doruk Arya açarmısın telefonu?" hemen bu mesajın üstüne telefonumu elime alıp onu aradım.
Ben: Efendim ?
Hande Hanım: Doruk'un kontrol zamanı geldi. Bugün için randevu ayırmıştık. Saat şuan 11:30 siz 1:30'da görüşürüz.
Ben: Tamam Hande Hanım.
Dedim ve telefonu kapadım.
