29. BÖLÜM

1.3K 43 3
                                    

Arya ' nın ağzından devam ;
Telefon kısa bir çalmadan sonra açıldı.
Ben: Mehmet
Mehmet : Arya sen misin ? Birşey mi oldu oğlumuza falan yoksa sana mı birşey oldu ?
Ben: Hayır çok şükür kimseye hiçbirşey olmadı endişelenme.
Mehmet : Şey o zaman beni neden aradın ?
Ben: Doruk'u artık sık sık görmen izin vericem. Sonuçta o da senin oğlun ve 1 yaşında olmasına rağmen neredeyse babasıyla hiç vakit geçiremedi.
Mehmet: Ciddi misin ? Şaka falan mı yapıyorsun Arya ?
Ben: Ve seni özledim
Mehmet: Ne ? O geceden sonra bidaha konuşucağımızı hiç düşünmedim.
Ben: Bende öyle düşünüyordum diyebilirim aslında. Fakat ben... ne biliyim işte Mehmet oğlunun ve karının sana ihtiyacı var . Biliyorsun kağıt üzerinde de olsa hala Arya Karakaya'yım.
Mehmet: İşten çıktıktan sonra görüşelim mi ? Şey tabi kabul edersen
Ben: kaçta çıkıyorsun ?
Mehmet: 6
Ben: 7 gibi beni al istersen ?
Mehmet: Tamam o zaman anlaştık
Ben : Evet anlaştık . Akşam görüşürüz.
Mehmet: Şey Arya
Ben: Efendim Mehmet ?
Mehmet: Bende sizi özledim.
Ben:Bizde seni.
Dedim ve telefonu kapattım. Kapatır kapatmaz ne giyceğime karar vermek için odama koştum. Çok güzel görünmek istedim bugün. Ve nereye gidiceğimizi sormak için Mehmet'i aradım.
Ben: Şey Mehmet beni nereye götürüceksin ona göre giyinicemde
Mehmet : İşin bu kısmı süpriz ama sakın topuklu elbise falan giyme sana tavsiyem rahat birşeyler giy.
Ben: Tamam görüşürüz
Hemen kısa bir banyonun ardından uzun bol tunik tarzı pantolonumu ve mavi kalın askı t-shirt 'ümü giydim. (Yukarıda var resmi) kısa ve hafif bir makyajdan sonra tataa. İşte hazırım. Hazırlık falsn filan derken saatin 7'ye geldiğini farkettim. Ve tam o sırada telefonum çalmaya başladı. Açtım ve Mehmet aşşağıda olduğunu söyledi. Hemen Hande'yi arayıp dışarıda olucağımı Doruk'la biraz daha ilgilenmesini rica ettim. Ve aşşağı indim. İndiğimde oradaydı.
Mehmet: Gideceğimiz süpriz yer 2 saat kadar uzaklıkta
Ben: Hala süprizi söylememek ya da ipucu vermemek konusunda ısrarcımısın ?
Mehmet: Hemde çok
Ve yola koyulduk.
2 saat sonra;
Mehmet: Tataa işte geldik.
Beni getirdiği yer çok güzel bir yerdi plaj kır çiftlik resmen bütün güzelliklerin bir arada toplandığı yer gibiydi. Temiz hava, bulutlar, deniz, hayvanlar,çiftlik,kır hepsi bir arada. Gördüğüm manzara karşısında donakalmıştım. Ve şaşırmıştım. Mehmet neden buraya beni getirmişti. Burası neresiydi ve en önemlisi bizim burada ne işimiz vardı ?
Ben: M...M...Mehmet ? Bizim burada ne işimiz var burası neresi ?
Mehmet: Burası bizim aile çiftliğimiz. Neredeyse asırlardır bizim ailemizin. Ve şimdi burada seninle özel bir akşam geçirmek, günbatımını izlemek istedim.
Ben: Burası çok... çok .... GÜZEL
Mehmet: Beğenmene çok sevindim.

Ve derken çok tatlı küçük bir kız geldi ve Mehmet'in kollarına attı kendini.
Mehmet: Asiiş
Küçük kız: Mehmet abiii
Mehmet: Bak Asiye bu benim karım ve bir de küçük bir oğlumuz oldu bir ara sana onu getiririm uzun zamandır görüşemediğimiz için anlatamadım küçük güzellik
Küçük kız: Demek sen onun karısısın lütfen bir resminizi çekiyim Mehmet abiii
Mehmet: Karım için bir sorun olmazsa dimi karıcığım ?

Karıcığım mı höst mal adam (öf sus be iç ses)
Ben: Tabiki olmaz kocacım
Dedim ve resmimizi çekti tatlı küçük kız. Küçük kız bizi selamladı ve yanımızdan ayrıldı.
Mehmet: Bu kızı doğduğundan beri tanıyorum hiç doğmamış kız kardeşim gibi
Aklıma bundan birkaç ay önceki o acı veren anı geldi...
Birkaç ay öncesi;
Bebeğimin kontrolü esnasında Hande'ye bir cıyaklama çıktı.
Hande: Arya ! Kesin emin değilim ama galiba yeğenim kız.
Ben: Ney ?
Hande: Bebeğin bacak arası boş görünüyor yani büyük ihtimalle kız.
Ben: Kızım mı yani ?
Hande: Evet senin kızın benimde yeğenim.
Şuan;
Ben: Mehmet biliyor musun yaşasaydı büyük ihtimalle bir kızımız olucaktı
Mehmet: Arya. Ciddimisin ?
Ben: Evet ciddiyim.
Onun gözlerinden yaşlar dökülmeye başladığını farkedince içimdeki savaşı bıraktım ve bende ağlamaya başladım .
Mehmet: Benden neden gizledin bebeğimiz olucağını Arya ? O zaman herşey başka olabilirdi. Her an yanınızda olurdum. Sizi koruyabilirdim Arya.
Ben: Ben.. Ben neden böyle birşey yaptım bilmiyorum. İlk başta bebeği aldırmayı düşündüm. Sana o kadar kızgındım ki bunun sorumlusu bebeğimizmiş gibi davrandım. Eğer bebeğimiz olucağını öğrenseydin daha da üstümüze düşücektin ve korktuğum şey başımıza gelicekti . Seni affedicektim.
Mehmet: Lütfen artık böyle yapma. Dayanamıyorum. Ben Doruk'a babalık yapamıyorum sana kocalık yapamıyorum bu şekilde böyle yaşamak istemiyorum ben Arya. Dedi ve beni o güzel sahilin yolundaki masaya oturttu.
Mehmet: Masanız Arya Hanım
Ben: Teşekkür ederim Mehmet Bey
Bütün gece uzun zamandır olmadığımız kadar yakındık ve eğlendik o kadar çok içtik ki. Gerçi bu sefer ben değil o çok içti. Ayağa kalktı ve
Mehmet: Çiftlik evinde kimse yok şuan.
Ben: Misafir odası var mı
Mehmet: Senin odan benim odam karıcım.
Dedi ve dudaklarıma yapışıp beni kucağına aldı. Çiftlik evine kadar ara ara ve güzel öpüşmeler yaşadık. Önce merdivenleri çıktık ve odanın kapısını açtık. Odaya girdiğimizde beni yatağa fırlattı. Hayır sanırım hazır değildim. ( Saçma sapan konuşma Arya tam anı şimdi) Of kes be iç ses. Ben iç sesimle kavga içerisindeyken o çoktan soyunmaya başlamıştı. Üzerinde sadece boxeri vardı. Derken bir anda benimde sadece sütyen ve kilodum kaldı. Sütyenimin kopçasını yavaşça çıkardı ve göğüslerim odak noktası kesildi bir anda. Bir yandan göğüslerimi öpüyor bir yandan da okşuyordu. Derken bu göğüs darbeleri daha şiddetli bir hal almaya başladı ve ellerinden biri kiloduma kaydı. Bende bacağını araladım ve içime girmesine izin verdim gözlerimi kapadım ve yarın bu yaptıklarımızı hatırlamasın diye dua etmeye başladım.

Taşıyıcı AnneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin