Medya: Demir
Sizi beklettiğim için özür dilerim. Son hız yeni bölüm yazmaya devam ediyorum.
-
Hayat onun için şimdilik güzel geçiyordu. Zaten hayatında hep nadir zamanlarında negatif düşünürdü. Şimdi bile Demir ile evlenmenin sonuçları ona iyi gelmişti. Tamam, belki zoraki evlenmişti ama yıllardır hayal edebildiği hayatı yaşamaya başlamıştı. Özgür ve modern bir hayat!
Kim derdi ki hayallerindeki hayata kavuşacaksın diye. Deseler bile inanmaz güler geçerdi. Mardinli hangi kız özgür bir hayat yaşayacağına inanırdı ki. Mardin demek töre demekti. Töre demek ise kızlar için hapis demekti. Tabi zamanımızda en azından bazı ağalar kızlarına daha çok önem verir olmuştu. Erkek çocuk her zaman önemliydi ne de olsa soyunu devam ettirecekti fakat bazı ailesine düşkün ağalar için ise kız çocukları da dâhil olmak üzere tüm çocukları önemliydi. Kız çocuğu sevgiye muhtaçtı. Mesela Hiranın babası erkek çocuğuna verdiği değeri Hiraya da verirdi. Ya da Hira verdiğini düşünüyordu. Koskocaman konakta ağanın biricik kızıydı. Ah şimdi ise o konakta bir hiçti Hiraya göre. Hira okumak istediğini, puanlarını ve üniversiteye gitmek istediğini söylediğinde babası birkaç kural koymuş eğer kurallara uyarsa okuyabileceğini söylemişti. Kurallara uymuştu. Ve şimdide matematik öğretmeniydi. Hatta... Hayallerine kavuşmuş bir matematik öğretmeniydi.
Demir 'Yakında... Çok yakında' dediği geceden beri çok nadir ortalıklardaydı. Hira bir hafta içinde sadece iki kere veya üç kere görmüştü kocasını. Memnun muydu bu durumdan? Ah kesinlikle memnundu. Bir hafta içinde çok şey yaşamıştı. Beğendiği evi almıştı ve Cem'in yardımlarıyla birlikte kısa bir sürede evi düzmüşlerdi. Hatta dün gece evinde ilk gecesiydi. Demir'e her şeyi Cem anlatmıştı. Artık Demirde de kalmayacağı için mutluydu Hira. Hem demirden hem kaslarından kurtulmuştu. Artık kısmen özgür sayılırdı. Kendi evinde, kendi eşyalarıyla!
Cemle araları daha da iyi olmuştu. Cem yeri geldiğinde insanlara Hirayı yengesi olarak değil ablası olarak tanıştırmıştı. Cem Hirayı ablası olarak Hira da Cem'i kardeşi olarak görüyordu.
Bu süre zarfında okullarda şubat tatiline girmişti. Hira abisiyle konuşmuştu. Mardin de ki okuldaki işlerini o görecek tayinini İstanbul'a isteyecekti.
Yanı kısacası artık her şey gayet güzel gitmeye başlamıştı.
Bugün Hira için daha da güzeldi. Kuzeni ve kocası balayından döneceklerdi. Ah Nehir'i nasıl da özlemişti.
Hira gözlerini zorlukla açıp etrafına bakındı. Yüzünde oluşan gülümsemeyle yatakta oturur pozisyona geçti. Bembeyaz olan yatak odasına baktı. Mardin deki evindeki odasına benzetmeye çalışmıştı. Bembeyaz!
Yatağının başucunda olan beyaz komidinin üzerindeki telefonu eline aldı. Saat daha ondu. Nehir ve Sinan akşamüstü altıda geleceklerdi. Daha çok vardı. Dün gece Cemle telefonda konuşmuşlardı. Kahvaltıya çağırmıştı beyefendiyi ama hatırladığını sanmıyordu. Sabahları her ne kadar mülayim bir insan olsa da geceleri arsız bir genç olup kızların peşindeydi. Hira telefonundan Cem'in numarasını bulup mesaj attı.
Kime: Yakışıklı kayınbiraderim Cem
Dün gece seni kahvaltı çağırmıştım. Umarım unutmamışsındır!
Yazıp gönderdi. Ah evet Cem kendi numarasını böyle kaydetmişti. Telefonunu komidine geri koyacakken annesini aramak geldi aklına.
Üçüncü çalışta açılan telefona narin sesiyle Zozan Hanım "Kuzum?" dedi.
"Anne"
Kızının sesini duyan kadın'ın yüreğine su serpildi. En son konuşmaları iyi değildi. Aramaya da çekinmişti ama kızı aramıştı işte. Yüreği temiz yavrum diye geçirdi içinden Zozan Hanım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Demir'in Hirası (Zoraki evlilik) #Wattys2016
Fiction généraleYirmi üç yaşındaki bir kadının yirmi altı yaşındaki İstanbullu biriyle evlendirilmesi, bu zoraki evlendirmenin asıl sebebi Töre falan değil asıl sebepler aile sırları! Zoraki evlendiği karısından nefret eden bir adamın Mardinli karısıyla hayat sınav...