Medya: Hiraya gelen çiçekler.
İyi okumalar.
Yazardan
Kahvesinden yudum alan Selma Hanım genç kıza baktı. Genç kızdan gözlerini alıp diğer komşularına baktı. Hepsi genç kadını süzüyorlardı ki bu Hira için çok zor bir durumdu.
Şubat tatilinin son günü komşular toplanıp kahve içmeye geldiler. Herkes yeni komşusunu merak ediyordu.
Hira ona doğru gelen bebeği kucağına aldı. Kucağındaki kız bebeği alt komşusunun bebeğiydi. Bebeğin çıkardığı sesler gülmesine sebep oldu. "Eline de yakıştı" duyduğu cümleyle kafasını kaldırdı. Bunu söyleyen Selma Hanımdı. Sadece tebessüm etti Hira.
"Ay bence de yakıştı, kız sen evli misin?" diyen otuzlarında ki komşusunun sorusunu tereddütle cevapladı.
"Hayır, değilim" Demirle evli olduğunu söylemedi. Zaten boşanacaklardı ne gerek vardı dillendirmeye.
"Bir mesleğin var mı?" diyen Selen'e gülümseyerek "Matematik öğretmeniyim" dedi. Selen ile Hira yaşıtlardı ve sitenin bu bloğundaki tek bekâr onlardı.
"Ay bende tarih öğretmeniyim ama daha atanamadım. Etüt merkezlerinde çalışıyorum"
En alt katta oturan Semiha teyze lafa atlayarak "Ay kız ne güzel hem bekârlar hem de iş sahibiler. Gençliklerini yaşıyorlar" deyince Selma Hanım da "En iyisini yapıyorsunuz. Gençliğinizi yaşayın, kızlık beyliktir" dedi.
"Evlendiğinizde geceleri kocanızdan kaçarken bu sözleri hatırlayacaksınız kızlar" diyince herkes güldü. Tövbe tövbe konu nereye gidiyor diye geçirdi içinden Hira.
"Ay kız utandırma gençleri"
"Utanılacak bir şey mi var? Gencecik kızlar evleneceklerde tabi"
"Ay onu bunu boş verin bu yan bloktaki sarışın bir kadın var ya, kız kocası onu aldatmış"
Salonda yankılanan "Aaa" sesiyle Hira yüzünü buruşturdu. Dedikoducu komşular, cidden süper.
Hiradan
Ölmeyi unutmuş teyzeciğimin söylediklerinden sonra dedikodu başladı. Hayır günah diyeceğim ama hepimiz yapıyoruz.
Selma Hanımın konuşmasıyla düşüncelerimden ayrıldım. "Ay ama onların ki tam evlilik değilmiş zaten, kız hamile kalınca evlenmek zorunda kalmışlar"
Allah'ım sana geliyorum. Bu aralar zoraki evlilikler falan mı moda acaba?
"Ay acıdım ya, ben kızı daha öncede gördüm. Doğal sarışın, fıstık gibi kız. Nasıl aldatmış öyle kadını?"
İstemsizce aklım Demir'e gitti. Acaba o da beni aldatıyor muydu? Aldatıyorsa bile bizimkisi aldatmaya girmezdi ki. Girer miydi? Ayh, gene bir sıcak bastı. Kahvemin yanındaki sudan içip kendimi sakinleştirmeye başladım.
"Ay evet ya kız çok güzel. Şimdi boşansalar iki güne o kıza talip çıkar"
Bir süre daha dedikodu yaptıktan sonra yorulmuş olmalılar ki "Ay aman bize ne!" deyip konuyu kapadılar. Sen konuş konuş sonra bize ne de! Ay Allah'ım ya bunlar Demir ve beni öğrenseler kim bilir kaç ay dedikodumuzu yaparlar. Yok yok bu dedikoduculara Demirle evli olduğumu asla söyleyemem!
En alt katımda oturan ölmeyi unutmuş teyzem "Hadiyin kalkın geç oldu, hava karardı" deyince istemsizce sırıttım. Tabi sonra kendimi toplayıp "Biraz daha otursaydınız, daha erken" dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Demir'in Hirası (Zoraki evlilik) #Wattys2016
Fiksi UmumYirmi üç yaşındaki bir kadının yirmi altı yaşındaki İstanbullu biriyle evlendirilmesi, bu zoraki evlendirmenin asıl sebebi Töre falan değil asıl sebepler aile sırları! Zoraki evlendiği karısından nefret eden bir adamın Mardinli karısıyla hayat sınav...