Medya & Bölüm Şarkısı: Ercan Demirel- Gitme kal be yanımda.
Uzun süredir görüşemiyorduk, hepinizden özür dilerim. İyi okumalar.
Hiradan
Şaşkınlıktan donup kalmıştım. Demir demek ha? İstem dışı gülümsedikten sonra kendime geldim. Çiçeği koyduğum yerden alıp mutfağa yöneldim. Dolaptan bir vazo çıkarıp içini suyla doldurdum. Çiçekleri vazoya koyduktan sonra vazoyu salondaki yemek masasına koydum. Çiçeğe yeniden bakınca Demire teşekkür etmek aklıma geldi. Birbirimizde numaralarımız vardı ki bu Cem sayesindeydi. Çantamdan telefonumu çıkarıp Demir'e teşekkür mesajı attım.
Kime: Zoraki Kocam
Çiçekler için teşekkür ederim, çok güzeller.
Mesajı attıktan sonra gülümseyip telefonu çantama koydum. Evden çıkıp asansöre binmek için yöneldim. Asansörü bir üst kattan çağırdım. Asansör açılınca asansörde sadece Selma Hanım vardı. Selma hanıma "Merhaba" diyerek selam verdim. Gülümseyip "Merhaba canım, nereye böyle? Çok hoş gözüküyorsun" deyince "Teşekkür ederim, okula gidiyorum okullar başladı benimde işim başladı" dedim. Tebessüm edip sustu.
Asansör durunca ikimizde çıktık, sitenin çıkışına kadar birlikte yürüdük. Sitenin çıkışında iki tane taksi duruyordu. Selma Hanım taksilerden birine yönelip "Sana hayırlı işler Hiracığım" deyince "Sağ olun" deyip taksilerden birine bindim. Taksiciye okulun adresini verip başımı cama döndüm. Etrafı izlerken o kadar dalmışım ki telefonumun mesaj sesiyle kendime geldim. Çantamdan telefonumu çıkarıp gelen mesajı okudum.
Kimden: Nehir
Canım okul çıkışında buluşalım mı?
Mesajı Demir den gelmiştir diye ummuştum fakat Nehirdenmiş. Çantamdan cüzdanımı çıkardım. Ders programımı kaybetmemek için hep cüzdanıma koyardım ki bu eski bir alışkanlıktı. Ders programımı cüzdanımdan çıkarıp son ders saatime baktım. En son dersim saat dörtteydi ve dördü kırk geçe bitecekti. Benim okuldan çıkmam beşi bulurdu. Aslında çok geç değildi bir yerlerde yemek yiyebilirdik. Hemen mesaj attım.
Kime: Nehir
Beşten sonra buluşup bir yerlerde yemek yiyelim.
Mesajıma hemen cevap geldi.
Kimden: Nehir
Güzel olur, ben sana yeniden mesaj atarım.
Mesaja cevap vermeyip telefonu çantama koydum. Taksi durunca taksiciye parasını verip taksiden indim. Okula doğru yürürken yüzümdeki gülümseme daha da çok yayıldı. Okuldan içeri girerken saatime baktım. On dakika sonra derse girmem gerekti. Hızla yürüyerek öğretmenler odasına girdim. Herkese selam verdikten sonra direk dolabıma yöneldim. Gerekli olan kitapları ve eşyalarımı alıp öğretmenler odasından çıktım. Öğretmenler odasının olduğu katta ilk dersim olan '10-F' sınıfına bakındım. Bulamayınca bir üst kata çıktım.
Merdivenlerin yukarı çıkınca hemen karşıma '10-F' sınıfı çıktı. Sınıfa girince herkes ayağa kalktı. İlk dersi onları sıkmadan konuşarak geçirdim. Tanıştıktan sonra bu dönem konuları hakkında konuştuk. Herkes dönemin ilk dersinin boş geçmesine sevinmişti. Zil çalınca kitaplarımı öğretmenler masasında bırakıp sadece çantamı alıp sınıftan çıktım. Öğretmenler odasına gidip biraz zaman harcadım. Bir sürü meslektaşımla muhabbet ettikten sonra zil çaldı. Öğretmen zili çaldıktan sonra öğretmenler odasından çıktım. Gene aynı sınıfa girdim. İkinci dönemin ilk konusunu anlatmaya başladım. Hepsi bana boş gözlerle bakınca kendimi kötü hissettim. Konuyu tekrar özetle anlattıktan sonra bir öğretmen klasiği yapıp "Soru çözelim daha iyi anlayacaksınız" dedim. Akıllı tahtaya yazdığım birkaç şeyi gösterip "Siz bunları not alın" dedim. Telefonumdan saate baktım. Zilin çalmasına on dakika vardı. Tahtaya soru yazdıktan sonra öğrencilere çözmesi için süre verdim. Öğretmenler masasının sandalyesine oturdum, telefondan saate bakınca gelen mesajı gördüm. Telefonum sessizde olduğu için mesajdan haberim yoktu. Gelen mesajı hemen açıp okudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Demir'in Hirası (Zoraki evlilik) #Wattys2016
Narrativa generaleYirmi üç yaşındaki bir kadının yirmi altı yaşındaki İstanbullu biriyle evlendirilmesi, bu zoraki evlendirmenin asıl sebebi Töre falan değil asıl sebepler aile sırları! Zoraki evlendiği karısından nefret eden bir adamın Mardinli karısıyla hayat sınav...