Medya: Hira
Gözlerimi açarken başımı koyduğum yumuşak, sıcak tenin Demirin göğsü olduğunu anladım. Yatakta oturur vaziyet alırken birden kalçamda ve malum bölgemde hissettiğim acıyla bağırmamak için kendimi tuttum. Ah, canım yanıyordu. Üzerimdeki çarşafa sarılıp yataktan kalktım. Yürüdükçe canım yanıyordu. Banyoya girince çarşafı yere attım. Suyu açıp küvetin içine girip oturunca dün geceden kalan bacaklarımın arasındaki kan dikkatimi çekti. Bakire değil kadındım artık. Sıcak su vücudumu gevşetince acı biraz daha dindi. Bir güzel yıkandıktan sonra bornoz birlikte banyodan çıktım. Odaya girince direk mesaj gelen telefonuma doğru yürüdüm. Elime alıp gelen mesaja baktım.
Kimden: Nehir
Rahatsız etmek istemedim ama kız meraktan şimdi doğuracağım. Ne oldu dün gece?
Ah, klasik Nehir işte! Hemen mesajını cevapladım.
Kime: Nehir
Sonra anlatırım ama o iş oldu.
Mesajı gönderdikten sonra gözüm saate gitti. Öğlenden sonra iki olmuştu. Nasıl yorulduysak kaç saat uyumuşuz. Telefonu bırakıp yatağa ilerledim. Demir'i dürtükleyip "Hadi kalk" dedim. İlk bir tepki vermese de sonradan kalkıp bana bile bakmadan banyoya ilerledi. O banyodayken bende giyindim. Onunda giyecek kıyafetlerini çıkarıp koltuğun üzerine koydum. Daha sonra bavulları topladım. O ara o da banyodan çıkıp giyinmişti.
"Hadi aşağı inip kahvaltı yapalım" deyince aşağı inip kahvaltı yaptık.
Kahvaltı boyunca hiç konuşmadık ama benim kahvaltım bitip çayımı yudumlarken birden "Pişman mısın?" diye sordum. Sanırım pişman olmuştu ve bu yüzden böyle davranıyordu.
"Hayır" deyince "O zaman neden böylesin?" diye sordum.
"Nasılım?"
"Soğuk. Sorun ne?"
"Sorun falan yok. Sadece bir rüya gördüm ve sende o ara beni uyandırınca biraz agresifleştim. Salak salak konuşup seni üzmek yerine konuşmamayı tercih ettim" deyince bir an sevindim. En azından beni üzmek istemiyordu.
"Ne gördün rüyanda?"
"Evlendiğimiz günü" deyip derin bir nefes verince susmayı tercih ettim.
O da doyduktan sonra odamıza çıktık. Bavulları da alıp aşağı indik. Demir resepsiyona gidince bende Selma Hanımı aradım. Ona çok güvendiğim için evin anahtarını ona vermiştim. Ben yokken evdeki çiçeklere o bakacaktı. Arayınca hemen açtı.
"Hira"
"Selma Hanım nasılsınız?"
"İyiyim canım sen?"
"Ben de iyiyim. Bir problem var mı evle ilgili?"
"Yok canım. Sen ne zaman dönersin?" diye sorunca "Bilmiyorum, belli değil" dedim. Kısa bir süre daha konuşup telefonu kapadım. Tam o ara Demir geldi. Kısa bir süre de konağa gittik. Benim kendi odama yerleştik. Hemen başıma Ceylin yengem ve Nehir üşüştü. Nehir, Ceylin Yengeye birlikte olduğumuzu söylemişti. Nehir heyecanla "Nasıldı?" diye sordu.
"Güzeldi" deyince Ceylin yengem de "Canın acıdı mı?" diye sordu.
"Evet"
"Hoşuna gitti mi bari?" diye gülerek sordu Nehir.
Kızararak "Evet" deyince ikisi de halime güldü.
Daha sonra ailecek akşam yemeği yedik. Yemekten sonra bir ara Abimle yalnız kaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Demir'in Hirası (Zoraki evlilik) #Wattys2016
Fiksi UmumYirmi üç yaşındaki bir kadının yirmi altı yaşındaki İstanbullu biriyle evlendirilmesi, bu zoraki evlendirmenin asıl sebebi Töre falan değil asıl sebepler aile sırları! Zoraki evlendiği karısından nefret eden bir adamın Mardinli karısıyla hayat sınav...