BİRİNA DILEMIN

Bölüm-1

Boğuk gelen telefon sesiyle yerinden dogrulmuş gözleri ile odasını taradı genc kız. Çok geçmeden çantasında unuttuğu telefonu hatırladı ve ekranda yazan isimin verdiği telaşla hızla cevapladı aramayı;

"Çavreşamın!(Kara gözlüm)"

"Benim benim Şerinamın(tatlım)"

"Geldim de buradadayım de Mardin 'deyim de ka-"

"Nefes al be Narin!"kırkırtıları telefondan Narin'e ulaşan Bulut 'da en az onun kadar özlem doluydu çocukluk arkadaşına. Babası Rezo'nun degerlisi çalışkan mı çalışkan , akıllı mı akıllı kızı Bulut Istanbul'da universitesini tamamlamış yurduna , toprağına ayak basmıştı temelli. Ve ilk işi oralarda çok ihmal ettiği arkadaşına haber vermek olmuştu.

"Ne yapayım okadar zaman sonra arayınca telaştan çenem halının desenleriyle arkadaşlık kurdu yerlerde sürünüyor. Bilirsin beni heyec-"

"Bilirim elbet kardesimin soru sorma konusunda herkesi solladığını. Neyse onu bırakta bu Mardin bir başka kokuyor be sanki ha ?"

"Öyledir elbet öyle. Kokusu bir başkadır huyu gibi kanunu, yazgısı gibi "

Yüzüne yerleştirdiği gülümsemesi ile arkadaşıyla sözleşmiş telefonu kapatmıştı Narin. Elindeki telefonu hafif çenesine vururken babasını nasıl ikna edeceğini düşünüyordu.

****

Sırtını duvara yaşlamış elini artık belirginleşmiş karnında gezdirirken tüm heybetiyle karşısında duran kocasına bakıyordu Rojin. Botan Ağa hayran hayran izlendiğinden habersiz bir eli cebinde günün taze ışıklarının yansıdığı camdan dışarısını seyrediyordu. Oldukça dalgındı bu aralar Botan Ağa. Elbet farkındaydı Rojin kocasının canının sıkkın olduğunun ama işle ilgilidir deyip pek kafa yormuyordu bu duruma .

Gövdesini dikleştirip kocasının kendisini fark etmesi için boğazını temizledi Rojin.

"Gel Rojin durma öyle geride."

Hiç istifini bozmayan kocasına doğru yaklaştı Rojin. Botan Ağa karısına kısa bir bakış atıp bileğini yakalayıp kendine çekti karısını. Şişmiş karnına rağmen belini kavrayıp karısının sırtını göğsüne yasladı. Burnunu karısının saçları arasında gezdirirken elleri karısının belirginleşmiş karnında yerini almıştı. Rojin sıcaklığını hissettiği kokusunu buram buram duyduğu erkeğine kalçalarını bastırırken onu ne kadar özlediğini göstermek istiyordu fakat Botan Ağa bunu umursamadan derin bakışlarıyla dışarıyı izlemeye devam etmekteydi. Elini yanağına koyup kirli sakallar üzerinde gezdirirken başını geriye atıp kocasının boynuna tutkulu bir öpücük bıraktı Rojin. Kocası çarpık bir gülümseme ile karısını çevik bir şekilde kendine çevirip kulağına fısıldamıştı.

"Kaşınıyorsun Rojin!"

Kocasının sıcak nefesi tenine çarptığı an titreme dalgası yayılan vücudunu erkegine basdıramadığı için kollarını boynuna dolayip gözlerini gözlerine sabitledi kocasının.

"Bu oda da, şu geride duran yatakda kollarının arasında ilk günkü gibi titreyen bedenimde kaşınıyor Botan" dedi Rojin hemen ardından şen bir kahkaha çıktı dudaklarının arasından ve bi adım geri gidip ellerini karnının üzerinde birleştirip yalandan dudaklarını büzmüştü.

"Ama gördüğün gibi bebeğimiz daha şimdiden annesini paylaşmak istemiyor."

Botan bir elini cebine atmış diğer eliyle karısının çenesini kavramış bakışlarının odak noktası yapmıştı gözlerini.

"Sabırlı olmalısın hatun! " karısının dudağının kenarına belli belirsiz bir buse kondurmuş ve hemen ardından odadan çıkmıştı.

Rojin kollarını daha sıkı karnına sarıp başını pencerinin pervazına yaslayıp kocasının konağın kapısından çıkışını seyretti. Yüzüne kondurduğu buruk bir gülümsemeyle

"Baban hiçbir zaman anneni sevmeyecek bebeğim, sen anneni seveceksin değil mi ?"

Başını sağ sola belli belirsiz sallamış yüzüne güçlü olduğunu göstermek istercesine bir gülüş yerlestirdi.

"Hadi gidip Bulut halana hoşgeldin diyelim. "

~

Öncelikle merhabalar baştan belirtmek istediğim kürtçe bilmediğim için hikayede geçecek tüm hitapların internetten alıntı olduğudur :D
Biraz karmaşık bir giriş olduğunun farkındayım ama kafamda oluşan kurguyu toparlamak için böyle olması gerekti. Ilk deneyimim olduğu da göz önünde bulundurulursa yinede güzel bir giriş oldu diyebilirim. Bölümler beğeni gelmeye başladığı an paylaşılmaya başlancaktır :)