Binanın dışına çıkmadan önce insan halime geri döndüm,dışarı çıkınca Cedrick önüme geçti ve bizi binanın arkasına götürdü bir yandan da konuşuyordu
"Burası 51. Bölge değil,burası aslında bir sığınak. 51. Bölgedeki çalışanlar annemin uzaylı olduğunu öğrenince bizi buraya kilitlediler. 51. Bölgeye yılda iki kere giderdik ancak Bell doğunca bundan vazgeçtiler ve bizi buraya hapsettiler."Ormanın girişinde üç siyah jip duruyordu. Cedrick bana anahtarı attı
"Araba kullanmak için çok küçüğüm""İnan bana hiç göstermiyorsun"
Arabaya bindik. Kasabadan çıkınca Cedrick yolu tarif etti " güneye doğru gitmen gerek, Meksika'dan sola sapınca kıyıya doğru gideceğiz,birkaç saat sonrada 51. Bölgenin yakınında bir motel bulunur orada kalabiliriz"
"Ya da Filo Rida'ya gidip biraz eğleniriz." Cedrick bana gülümsedi "hadi gidelim!"
Yolda giderken Cedrick bana herşeyi soruyordu,bu cidden hiç dışarı çıkmamıştı ona acıyorum. Teyze yüreği dayanmıyor. Yolda 7/24 açık bir kahvaltı salonu bulduk ve orda durduk. Cedrik ve Bell daha önce hiç insan yemeği görmemiş gibi önlerindeki kreplere bakıyorlardı "yemiyor musunuz?" Cedrick sanki krepler onu öldüreceklermiş gibi bakıyordu "zehirli değil mi?"
"Size öyle mi söylediler?"
Cedrick başını olumlu şekilde salladı. Resmen saçmalıkdı. Bıçağı ve çatalı alıp krepi kestim "bu resmen saçmalık krep belkide dünyanın en güzel yemeği hele sosla" krepi Cedrick'e yedirdim ilk başta çiğneyemedi ama sonra çok sevdi ve krepleri bütün bütün ağzına atmaya başladı. Bell onu gördü ve Cedrick gibi tüm krepleri bütün bir şekilde ağzına attı. Ben kahkahalarla gülerken etrafımızdaki insanlarsa bize tuhaf tuhaf bakıyordu.
Kahvaltıdan sonra onları bir alışveriş merkezine götürdüm. Ben Cedrick'e kıyafet bulmaya çalışırken görevli kızda Bell'e kıyafet arıyordu. Kız yanıma geldi
"Pardon kız kaç beden giyiyor acaba?""O daha beden giymiyor,henüz bir yaşında" kız bana bir kedi yemişim gibi baktı durumu düzeltmeye çalıştım "aslında bilmiyorum,ben teyzeleriyimde"
"Teyzeleri mi? Biraz küçük değil misiniz?"
"Kardeşim küçük yaşta evlenmiş ben ne yapayım. Sen ona bir şeyler giydir ona göre bedenine bakarsın" kız 'delilere çaktım' der gibi Bell'e geri döndü.
Cedrick ve Bell'e bulabildiğim kadar tişört,pantolon,ayakkabı ve pijama aldım. Ama onlara mayoda almam gerek çünkü onlara denizi tanıtmak istiyordum. Mayo bakmak için plaj eşyaları satan bir dükkana girdik. Bell tek parça mayoları çok sevmişti ama Cedrick onu sanki hapishaneye getirmişim gibi davranıyordu. Bell mor renkli,tek parça bir mayo,gökkuşağı renkli parmak arası terlik ve pembe çiçekli beyaz havlu ve beyaz güneş gözlüğü aldı. Cedrik lacivert bir mayo üzerine kırmızı plaj atletlerinden aldı,düz sarı renkli havlu,siyah terlikler ve siyah güneş gözlüğü aldı bende kendime beyaz bikini,deniz şortu,turuncu çizgili havlu aldım.
Daha sonra en yakın plaja gittik.
Yere havlularımızı serdik,Bell dikkatle denize bakıyordu Cedrick'de kumsalı inceliyordu "bu deniz mi? "
"Mavi olan deniz,üzerinde durduğumuz kum. Biz buraya kumsal deriz. Girebilirsin deniz bir şey yapmaz"
Cedrick önce tereddüt etti ama sonra terliklerini çıkarıp denize ilerledi,arkasında seslendim atletini bana vermesini söyledim. Cedrick atletini bana attı sonra denize yürüdü. Uzaylı DNA'sını taşıyan bir insana göre oldukça iyi bir vücudu vardı.
Su dizine gelene kadar yürüdü sonra biraz bekledi ve aniden daldı, biraz uzakta dışarı çıktı yüzünde gülümseme vardı. Gerçek bir gülümseme.
Bell yanıma oturdu"Su nasıl?" Diye bağırdım Cedrick iyi gibi bir şey söyledi. Ayağa kalktı su daha beline ulaşamamıştı, etraftaki çoğu kızın salyası akıyordu ve hemen yanımızda oturan iki erkek Bell'i süzüyordu,Bell'in yaşı bunlara daha acayip küçüktü her ne kadar belli etmesede.
On dakika sonra Cedrick sudan çıktı ve çıkar çıkmaz iki kız yanına geldi ve konuşmaya başladılar. Kızlardan bir tanesinin "bu akşam bir yerde buluşalım mı?" Dediğini duydum, Cedrick bana kısa bir bakış attı ve tekliflerini geri çevirdi kızların resmen siniri bozuldu. Cedrick gelip yanıma oturdu koluna hafifçe vurdum
"Beş yaşında kalp kırmaya başlayacaksın gibi görünüyor" güldü
"Bu işe hiç girmezsem kalp kırmama gerek kalmaz"
Cedrick Bell'e baktı ve iki erkeğin onu süzdüğünü görünce doğruldu erkeklere önlerine dönmelerini işaret etti erkekler onu duymazdan geldi Cedrick kalkıp yanlarına gitti ve konuşmaya başladı çok geçmeden çocuklar kalkıp gitdiler. Cedrick geri dönünce deniz atletini giydi ve Bell'e aldığı denize gelirken giydiği renkli elbisesini giymesini söyledi Bell elbisesini giyerken bende güldüm
"Kardeşini korumanı takdir ettim ama elbisesini giymesine gerek yoktu"
"Eğer ona bu şekilde bakmaya devam ederlerse mont giydireceğim" güldüm.
Akşam kalmamız için bir apart tuttum. Aslında Bell'in hipnotize konusunda iyi olması nedeniyle para ödemedim. Onları akşam yemeği için dışarı çıkarmayı istiyordum. Hiç göremedikleri bu dünyayı onlara tanıtmak istiyordum.
Bell fuşya rengi uzun elbisesini giydi ve saçlarını yarım topladı. Çok tatlı olmuştu. Cedrick buz mavisi gömleğiyle açık renk bir pantolon giydi bende beyaz kısa bir elbise giydim,saçımı topuz yaptım. Filo Rida'nın biraz dışındaki bir lokantaka gittik. Cedrick ve Bell ve Cedrick neredeyse menüdeki her şeyi sipariş ettiler, bunları nasıl ödeyeceğimi hiç bilmiyordum belki yine Bell'in hipnotize özelliğini kullanırdım.
Yemeğin sonlarına doğru Bell ve Cedrick kavga etmeye başladılar. Cedrick sinemaya gitmek istiyordu Bell ise parka gitmek istiyordu.Birden lokantanın içinden çığlıklar ve yardım sesleri yükseldi, ben sandalyeden kalkamadan iki aşçı dışarı uçtu arkalarından normal bir insanın beş katı büyüklükte,gövdeleri topraktan yapılmıştı ama çatlakların arasından ışık süzmeleri görünüyordu, kafaları yine sert topraktandı ama başlarının üst taraflarından omuzlarına kadar lav düşüyordu aynı saça benziyordu, ağızları yoktu ama göz olması gereken yerde küçük bir delik açılmıştı içinden lavın ışığı belli oluyordu.
"Lanet olsun!" Cedrick yüksek sesle küfretti.
Foxarlar.