Herkes kötü günler yaşandığında ya da yaşlandığında onlar için en güzel şehre gitmek isterler ya da kötü anıları hatırlamamak için güzel anıların yaşandığı yerlere giderler. Mesela ben ne zaman kendimi kötü hissetsem ya da ağlasam evimizin yakınındaki tarlaya giderdim çünkü babamın dediğine göre annem beni orda rahatlatırmış.
Neptarya için de Türkiye önem taşıyo çünkü William'la en güzel anılarını orada geçirmişti. Ancak bir sorunumuz vardı. Türkiye'ye giden son uçak iki saat önce kalkmış ve bizim de iki gün beklememiz gerek.
Cedrick Bell'in valizini toplamasına yardım ederken William para çekmeye ve biletleri almaya gitti bende çocuklarla evde kaldım. Kendi bavulumu toplayınca bir şey fark ettim zaten iki gün bekleyecektik o zaman neden bavulları şimdiden topluyorduk ki neyse ben bir eşofmanla bir hafta yaşarım benim için sorun değil ama belliki Bell için sorundu.
Cedrick'in anlattığına göre görevliler onlara sadece gri,siyah ve beyaz renkte elbiaeler veriyorlarmış. Bence Bell haklı renkli giyinmek konusunda.
Birkaç saat sonra William gelmişti merakımdan sordu "Senin banka kartın mı vardı?"
"Evet neden sordun?"
"Hiç görmedim de"William Bell'e beraber aşağıdaydı. Kız çocuklar babalara daha düşkün olurlar belli ki William Bell'e uzun zamandır görüşmemiş. Zaten iki yıl benim yanımda olduğunu düşünürsek,evet baya çok özlemiş
"Bell daha her şeyden habersiz" Cedrick yanıma oturdu benimle beraber William'la Bell'i izlemeye başladı "Merakımdan soruyorum annemin Türkiye'de olduğunu düşündüren nedir?"
Omuz silktim
"İnsan üzüldüğünde en çok mutlu olduğu yere gider"
"Annem insan değil,uzaylı"
"Canlılar üzüldüklerinde..."
"Hayvanlar da mı?"
"Babası kılıklı"Cedrick güldü biraz düşündü "Cidden babama mı benziyorum?"
"Biraz,bazı konuşmaların özellikle hele az önce yaptığın şaka, babanda böyle kuru kuru şeyler söyliyip insanı sinir eder. Sence Bell yükseklikten korkuyor mudur?""Bilmem ki perşembe günü görcez"
Bugün salı.Of of aklıma berbat ortaokul espirileri geliyor. Bugün salı sarımsak kafalı. Berbat espiriler aynı ortaokul zamanlarım gibi. Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum.