Bahadır Ege Özkan : İsminin anlamını taşıyan bir adam. Yiğit, cesur, sahiplenici. Hayatındaki çoğu insana değer vermez. İnsanlara değer vermenin gereksiz olduğunu düşünür. Ailesi onun için bir tabu.
Afra Tunç : İsminin anlamını taşıyan bir bayan. Bembeyaz, saf, temiz. Hayatındaki her şeye değer verir. Hiç kimsenin kötülüğünü istemez. Ailesi yok gibi bir şey.
Nuri Tunç : Afra'nın babası. Ya da sadece olmasını sağlayan bir adam. Muğla'nın en kaypak, en şerefsiz, en kötü insanı. Çalışmaz. İçer. Kumar oynar.
Sercan Tunç : Afra'nın abisi. Okumamış, cahil babasının peşinden giden yani bir baltaya sap olamayacak birisi. Görünüş olarak tipitipe benzediğini söyleyebiliriz.
Taner Özkan : Bahadır'ın abisi. Bahadır'ı pek sevmez. Ailenin genelde onu tuttuğunu söyler. Kıskanç bir adam.
Meryem Özkan : Taner'in eşi. Trabzon'da fesatlığı ile nam salmış bir kadın. Herkes ondan çekinir. Tek bakışıyla herkesi sıraya dizerdi. Evin hanımlığı ona kalmıştır. Büyük yenge olarak adlandırılır.
Serdar Özkan : Bahadır'ın abisi. En büyük abi olan Taner'den pek hazzetmez. Sürekli ondan ve eşinden kurtulmaya çalışır. Eşini kaybetmiş matemini yaşayamadan başka bir hanımla evlendirilmiştir. Meryem'in küçük kardeşi ile.
Burcu Özkan : Meryem'in küçük kardeşi. İstanbul'da okurken ablasından gelen acil telefonla Trabzon'a gelir ve bir daha geri dönemez. Serdar'ı çok sevmese de ona saygısı büyüktür.
Gülsüm Özkan : Bahadır'ın küçük kız kardeşi. Bahadır onu yanında çanta gibi taşımaya bayılır. Nereye gitse yanında onuda götürür. Amerika'da eğitim görürken bile onu yaz tatillerinde yanına alır ve geri göndermezdi.
İdris Özkan : Ailenin en önemli ferdi. Dedeleri olarak ondan herkes korkar. O Bahadır ve Gülsüm için ölüp biter. Onları kendisi gibi yetiştirmiş ve her konuşmasında diğerlerinin beş para etmediğini tüm varını yoğunu onlara bırakacağını söyler. Tabii bu dürüstlüğü yüzünden o ikiliye bir sürü düşman kazandırıyordu farkında olmadan.
Ilgın Şeker : Afra'nın yakın arkadaşı. Küçükken sokakta domatesli ekmeğini paylaştığı gibi kocaman bir hayatı onunla paylaşmaya daima hazır bir kız. Tek çocuk olduğundan Afra'yı kardeşi olarak görür ve ona çok güvenir.
Birisi Akdeniz ve Ege'nin sakin kızı. Birisi ise Karadeniz'in en sinirli oğlanı. Afra'nın bembeyaz tenine karşılık Bahadır Ege'nin esmer teni. Kızın kısa boyuna karşılık, oğlanın uzun boylu olması. Birbirinden tamamen farklı iki karakter. Etraftan gelen seslere kulaklarını kapamaya çalışan iki insan. Etraftaki seslere rağmen birbirlerinin kulaklarına fısıldadıkları onlara yetecek mi?
Hep bir Karadeniz hikayesi yazmak istemiştim. Sürekli yeni bölüm yazıp ekleyemesem bile burada bulunsun istiyorum. Sanırım kaşınıyorum. Diğer hikayeyi bitirmeden buna başlamak birazcık manyaklık. Annem sürekli maymun iştahlı olduğumu söylerken çok haklı. Anneler hep haklı ya hu! Görüşürüz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANSER
Romance'Her kötü olayda bir güzellikle mükafatlandırılmaktayız. Sen her zaman sabretmeyi bil ve sabrederek güzel işler yap.' Annemin bu cümlesini ezberlemiştim. Belki çok önem verdiğimden belki de her gece söylediğinden idi. *** 'Her zaman adaletli ol. Kim...