Merhabalar... Ne kadarda özleştik değil mi? Ben sizi özledim, malum uzun zamandır gelmiyorum bu hikayeye ama bilin ki hep aklımdaydınız. Okudum sürekli yorumları, mesaj atanları. Teşekkür ederim. Bir kaç zaman bu hikayeme devam etme kararı aldım...
Afra ve Bahadır'ı özledim...
Keyifli okumalar!
***
(Afra)
Üç gündür bu otel odasında yiyip, içip, yatıyordum. Düşünmeyi bırakmış bir kaç günün keyfini çıkarmak istemiştim. Ta ki Bahadır odaya gelene kadar.
"Günaydın, benim şantiyeye gitmem lazım. Hava sıcak istersen otelin havuzunu kullanabilirsin. "
"Teşekkürler, ben artık işime, evime geri dönsem iyi olur. "
"Babanı kumardan dolayı nezarete almışlar. Bir kaç gün oradan çıkmaz diye düşünüyorum. Ya da istersen hiç çıkartmam yani senin keyfine bırakıyorum. "
"Şey ben-ben çok karmaşığım. Ne yapacağımı bilmiyorum. Kafamın içi labirent gibi hangi yoldan gitsem yanlış yere çıkıyorum. "
"Ben gelene kadar hayal kur. Ben geldiğimde bunların olup olmayacağını karşılıklı tartışırız ne dersin? "
"Seninle gelsem? Arabadan inmem gerçekten. Burada çok sıkıldım. "
"Olur, olur tabii. Şantiye ortamı diye rahatsız olursun- "
"Burada delirmekten iyidir. "
***
(BAHADIR EGE)
Karşımda şirin şirin konuşması yetmezmiş gibi şimdide ona aldığım kıyafetlerle çok güzel gözükmeyede başlamıştı. Kafamda onunla ilgili bir kaç plan yapmıştım. Tamamen çıkarsız, yalansız, dolansız bir yol çizecektim ona.
Bizim şirket öğrenci burslarına çok önem veriyordu. Liseden mezun olduysa üniversite okumak isteyebilirdi. İsterse, ders çalışması için kitap alabilirdim. Eğer şansı yaver giderde bir üniversite kazanırsa şirketten bursta ayarlardım. Dedeme güzelce anlatırdım durumu.
"Afra? "
"Efendim? "
"Geldik. Ben ofise geçip bir ortamı kolaçan edeyim. Bir kaç sorun var. Gördüğün gibi işçiler yok. İstifa etmişler durduk yerde. "
"İyi de, işlerin istifa etmesi için üç-dört şey olması lazım. Yoksa neden durduk yerde istifa etsinler ki? "
"Bende bu mantıktayım. Maaşları gününde yatıyor, sigortaları ödeniyor, ailekerine erzak yardımı dahi yapılıyor! Ama toplu istifa ediyorlar! "
Zeki kız olduğu ortadaydı. Benim düşüncelerimin aynısına sahipti. Ki iş tecrubesi eminim ki yoktu. Beni beklemeden arabadan indi. Jip biraz yüksek olduğu için resmen zıplamıştı.
Arkasından gülerek bende indim ve beraber ofis diye adlandırdığımız yere gittik."Merhaba. "
"Aaa İhsan amca! "
"Afra? Kızım? "
Şaşkınlıkla onlara bakarken onlar birbirlerine sarılıyorlardı. İhsan bey şantiyenin en yetkili adamlarından biriydi. Eğitimli olmamasıns rağmen herkesi yönetebilecek bir kapasitesi vardı. Yıllardır onunla çalışırdık.
"Ne işin var yavrum burada? Ilgın deliye döndü. Telefonunda kapalı. "
"Şey, babam işte bilirsin. "
"Anladım kuzum, anladım. Ilgın'a haber vereyim ben. Aa Bahadır Bey ben özür dilerim bir anda görünce çok şaşırdım. "
"Siz işinize bakın biz başbaşa konuşacağız biraz. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANSER
Romans'Her kötü olayda bir güzellikle mükafatlandırılmaktayız. Sen her zaman sabretmeyi bil ve sabrederek güzel işler yap.' Annemin bu cümlesini ezberlemiştim. Belki çok önem verdiğimden belki de her gece söylediğinden idi. *** 'Her zaman adaletli ol. Kim...