Bölüm 1: Arkadaşlar

986 39 8
                                    

"-ve sonra ben de ona dedim ki, 'hayır, aslında ben lezbiyenim.'. Yüzünün aldığı şekli görmeliydin."diye bitirdi, uzun koyu kızıl saçları omuzlarından dökülen yeşil gözlü genç kız. Altı kişilik grup, okulun kafeteryasında oturuyorlardı. Kolunu onun omzuna dolamış olan siyah karmakarışık saçlı, gözlüklü erkek arkadaşı sırıtarak onu saçlarına bir öpücük kondurdu, anlattığı şeyi dikkatle dinleyen karşısındaki kız güldü.

"Bahse girerim bu ona iyi bir ders olmuştur."dedi Remus okuduğu gazeteden başını kaldırıp bakarak. Ciddi olup olmadığı anlaşılamadığından Lily sadece omuz silkmekle yetindi.

"İnsanlar James'le ilişkim hakkında niye bu kadar meraklı olmak zorunda ki?"diye sordu yüzünü asarak.

"Niye acaba?"diye dalga geçti siyah saçları gözüne doğru zarafetle düşen, parlak gri gözleriyle Hogwarts Lisesi'nin bir numaralı yakışıklısı Sirius Black.

"Dalga geçme, Sirius."dedi Lily Evans ciddiyetle. "Bir noktadan sonra çok can sıkıcı oluyor. 'Hey Lily, şey merak ettim de, James nasıl öpüşüyor?' 'Evans, geçen hafta sonunu bir dağ evinde baş başa geçirdiğiniz doğru mu?' Şeytan diyor..." Öfkeli bir sesle söyleyenleri taklit ettiği cümleler herkesi güldürürken kendisi de dayanamayarak hafifçe gülümsedi.

"Eh, okulun en popüler çifti olmak kolay değil, ha?"dedi Nola gülerek. Kısa kesilmiş açık kızıl saçını –aslında turuncu denebilirdi- arkadan küçücük bir kuyruk şeklinde toplamıştı, perçemleri yüzüne düşüyordu. Lily ona ters ters bakarken mavi gözleri muzipçe parıldayarak önündeki kahve kupasını iki eliyle tutup ağzına götürdü.

"Sen kafeinmansın, bunu biliyorsun değil mi?"dedi Sirius onu süzerek. Nola omzunu silkti.

"Kahve beni mutlu ediyor."

"Hey, Sirius, gelene bak..."dedi Peter hevesle kapı tarafını göstererek. Altı kişilik grup başlarını çevirip baktı, Sirius şöyle bir yerinde doğruldu.

"İşte başlıyor..."diye mırıldandı Remus yapmacıktan yüzünü buruşturarak. Lily belli etmemeye çalışarak gülümsedi, Sirius duymazdan geldi. Avını görüp de dikkat kesilmiş bir yırtıcı gibi kafeteryanın kapısına gözlerini dikmişti. Yalnız da sayılmazdı aslında, onunla beraber, kafedeki çoğu erkeğin gözü içeri giren sarışın, bukleleri beline dek uzanan, hafif balıketli olsa da yüzü oyuncak bebeklerinki andıran ve hatırı sayılır sayıda erkeğin başını döndüren okulun en popüler kızlarından Jessica Brady'ye kilitlenmişti. Sirius yüzünde tam bir hayranlık ifadesiyle onun tezgâha yaklaşıp kola alışını, sonra da peşindeki iki kız arkadaşı, esmer güzeli Erica ve kıvırcık saçlı sıska Samantha'yla okul kafeteryasından çıkışını izledi. Jessica'yı görünce sessizleşen Nola ise ona hayret ve acıma arası bir bakış attıktan sonra kahvesine dönmüştü. Jessica Brady onlardan tarafa bir kez bile bakmadan çıkıp gidince Sirius da yerine çöktü tekrar.

"Alay edeni fena yaparım."dedi dişlerinin arasından, diğerlerinin gülmelerini gizlemeye çalıştıklarını tahmin ederek. James kendine hâkim olamayarak sırıttı.

"Çok kötü durumdasın, Siri."

"Onu tavladığımda iyi durumda olacağım, sersem."

"Gerçekten? Ama sanırım bunun için önce onunla konuşman gerek... Yani herhalde bir yetmiş yıl sonra iyi durumda olacaksın."

Masa bununla kahkahalara boğulurken Sirius ona pis bir bakış attı, Lily gülümseyerek araya girdi.

"Cidden, Sirius, seni daha önce bu kadar ağırdan alırken görmemiştim hiç. Ta ne zamandır ondan hoşlanıyorsun ve hala çıkma teklif etmedin."

Sevgili ArkadaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin