Bölüm 5: Kavgalar

431 29 3
                                    

Tam da Peter'ın tahmin ettiği gibi, Sirius Black ve Jessica Brady çifti, Hogwarts Lisesi'nin gündemine havalı bir giriş yapmıştı. Çıktıkları haberi, üzerinden bir hafta geçmiş olmasına rağmen hâlâ her köşe başında fısır fısır dönen dedikoduların başlıca konusuydu. Özellikle de kız öğrenciler için bu birliktelik büyük önem taşıyormuş gibiydi, imrenmekle kızmak arasında gidip geliyordu çoğu ve aralarında Jessica Brady'nin çok şanslı olduğunu düşünenler vardı, Jessica Brady'nin Sirius'u hiç mi hiç hak etmediğini düşünenler vardı, reklam için birlikte olduklarını düşünenler ya da Sirius'un Jessica'ya körkütük âşık olduğunu düşünenler vardı. Kısaca büyük çoğunluğun bu haberle ilgili öyle ya da böyle bir fikri vardı.

Tüm bunların ortasında, Sirius ve Jessica ise bunları umursamıyor gibiydiler, bir haftadır, eskiden nasılsa öyle yaşıyorlardı. En önemli fark, artık Jessica'nın da Sirius ve arkadaşlarıyla takılıyor olmasıydı, nadir de olsa ve Sirius'un havada uçuyor gibi görünmesiydi. Genelde ise Sirius ve Jessica beraber zaman geçirirken grubun kalanı kendi hâllerinde oluyordu. Dürüstçe, bu ilişki grupta okulun geri kalan kısmındaki heyecanı yaratmamıştı ya da en azından görünüşte öyleydi.

Bir sonraki haftanın pazartesi sabahı, yavaştan serinlemeye başlayan havanın da etkisiyle uykularını hala alamamış olsalar da, bu kez Sirius ve Jessica'nın da aralarında olduğu grup mesken tuttukları okul kafeteryasındaydılar yine. Derslerin başlamasına yarım saat kadar vardı.

"Eee Jessica, nasıl gidiyor?"diye sordu Lily ilgiyle. "Okulun en popüler çifti olmak nasıl?" Bu sıfat kendi ilişkisinin üzerinden alındığı için mutlu gözüküyordu. Jessica güldü.

"İyi... Yani, bilmiyorum, ben pek önemsemem böyle şeyleri. Ama güzel, herkes her yerde benim ne kadar şanslı olduğumu konuşuyor."

"Ve benim de böyle harikulade bir kızı kaptığım için ne kadar açıkgöz olduğumu..."diye ekledi Sirius göz kırparak. Gülüştüler.

"Remus, Peter, sizi ne zaman bir kıza kurban edeceğiz? Yok mu abi birisi?"diye dalga geçti James. Ve Lily'den ufak bir dirsek yedi.

"James..."

"Ne? Soruyorum sadece aşkım..."

"Münasebetsiz."diye mırıldandı Lily gülerek, ama ondan başka herkes Remus ve Peter'a bakıyordu cevap için.

"Söylesenize oğlum."diye üsteledi Sirius.

"Yok."dedi Remus sakince gülümseyerek. "Olursa ilk sana söylerim Sirius, endişelenme."

Bununla herkes gülerken kıpkırmızı kesilmiş olan Peter da kıkırdadı.

"Ooo Peter'a bakın..."dedi Sirius coşkuyla. "Domates gibi oldu, kesin aklında biri var."

Bu kez bakışlar ona dönerken mahcupça başını öne eğen Peter belli belirsiz mırıldandı.

"Yok-yani-ben..."

"Hadii, kim bu kız?"

"Söylesene Pet, biz yabancı mıyız?"

"Şey-Sirius-ben..."

"Hadi Peter!"

"Söyle ama..."

"Güzel mi? Ne zamandır hoşlanıyorsun? Hiç konuştun mu?"

"Utandırmasanıza çocuğu."

Okuduğu kitabı –çok satan polisiye romanlardan biri- çat diye kapatıp söze karışan Nola'yla başlar bir kez daha yön değiştirdi. Kızıl saçlı, mavi gözlü kızın yüz ifadesi sertti, ses tonu gibi; Lily bile Nola'nın ani tepkisine şaşırmış göründü.

Sevgili ArkadaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin