Remus, diğerlerinin kapıdan çıkmasına yetecek kadar süre duvarın köşesine sinmiş olarak bekledi, başını uzatıp da onları yakınlarda göremeyince, saklandığı yerden çıkıp hızla müzik odasına ilerledi. Çıkış kapısına birkaç metre kala girilen geniş bir odaydı ve muhtemelen bu saatte kimse kalmamıştı, Remus onun da çıkmamış olmasını umdu. Ne işi olduğunu merak etmek içinse doğru zaman değildi.
Ahşap kapıyı itip açtı ve sarışın kızı içeride, arkası kapıya dönük şekilde birkaç dosyayı incelerken bulduğunda bir nefes aldı. Kızgınlığının ve daha çok da hayal kırıklığının içinde buz gibi donduğunu ve ağırlaştığını hissediyordu. Jessica onun geldiğini fark etmemişti. Kapıyı sertçe çarparak kapadı, çıkan sesle, kız aniden sıçrayıp arkasına döndü.
"Ah."dedi küçük bir sesle. "Remus, ödümü patlattın. Burada ne arıyorsun?"
"Ben de sana bunu sormalı mıyım acaba?" Remus onun elindeki dosyalara bakarak sordu, müzik odasının dolaplarından çıkmışa benziyorlardı. Jessica anlamamış görünerek kaşlarını çattı.
"Mrs. Todd benden geçen ayın ders kayıtlarını getirmemi rica etmişti... Biliyorsun, şu yeni gelen müzik öğretmeni..."
"Hımm..."
Jessica şüpheyle onu süzdü, ne istediğini sorarcasına. Remus şu an epey şüpheli davrandığını kabul etti içinden. Neyse ki kızgınlığı nezaket kurallarını bir seferlik göz ardı etmesi için yeterli düzeydeydi. "Ben de acaba başka birinin daha hayatını mahvetmeye mi çalışıyorsun diye merak etmiştim..."dedi sakince. Sarışın kızın gözleri irileşirken ağzı aralandı.
"Ne?" Remus onun sözde şaşkınlığına gözlerini devirmemek için kendini tuttu.
"Ah, tabi, anlamadığına eminim..."
"Neden bahsettiğin hakkında hiçbir fikrim yok Remus."dedi kız soğukça. Masanın üzerine bıraktığı dosyaları alıp çıkmaya yöneldi, Remus kapıdan çekilmeyerek engel oldu.
"Ne oluyor Tanrı aşkına?" Jessica kızgınlıkla çıkıştı.
"Sadece merak ediyorum..."dedi Remus iğneleyici bir tavırla. "Onun hayatını mahvetmek sana kendini iyi hissettirdi mi?"
"Neden bahsediyorsun?"diye sordu Jessica yeşil gözlerinde öfke pırıltıları görülürken.
"Anlamazdan gelme Jessica, Nola'yı okula rezil edenin sen olduğunu biliyorum..."
"Ne?" Jessica bağırdı. "Kafayı mı yedin sen? Tabi ki ben değildim!"
Remus bu kez gözlerini devirdi, sakinliğini korumakta zorlandığını hissediyordu.
"Tabi ki sendin, yalan söyleme Jessica..."
"Remus..." Kız tereddütlü göründü. "Bak, nereden bu fikre kapıldın bilmiyorum ama ben yapmadım. Başka birisi yapmış olmalı..."
"Hadi ya?" Remus kızgınlığını alayla bastırmaya çalıştı. "Bir düşünelim bakalım, kim yapmış olabilir? Nola'nın Sirius'u elinden aldığını düşünen, son günlerde sürekli ona kafayı takmış, ondan gerçekten nefret eden ve Sirius'la araları açılırsa memnun olacak biri... Aaa bir saniye, bütün bunlar sana tanıdık geliyor olmalı, değil mi?"
"Hayır..." Jessica başını iki yana salladı, paniğe kapılmış görünüyordu. "Remus, ben yapmadım, gerçekten..."
"Herkes Nola'nın duygularını öğrendiği için eminim çok mutlusundur."dedi Remus, ona aldırmayarak. Kız cevap vermedi, yanakları pençe pençe kızarmaya başlamıştı.
![](https://img.wattpad.com/cover/46439710-288-k682973.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgili Arkadaşım
Fanfic"En yakın arkadaşlar bazen her şeyinize karışır. Aşk hayatınıza bile..." Sirius Black, lisede son senesindeyken artık ciddi bir ilişki yaşamak istemektedir ve okulun popüler kızlarından Jessica Brady’ye abayı yakmıştır. Onu elde etmek için yardımını...