"Ah Tanrım, Remus nasıl oluyor da sabah sabah matematik çalışabiliyorsun?"
Sınıfa girip onu görünce direkt yanına gelen Nola'nın inanamayan sesiyle başını kitabından kaldırdı Remus.
"Sabahları daha kolay oluyor, aslına bakarsan."dedi gülümseyerek. "Kafan dinlenik olarak çalışmak daha verimli."
Nola büyük postacı çantasını omzundan çıkarıp onun yanına oturdu.
"Hiç çalışmasan kafan daha dinlenik olmaz mı?"
"Kullanmayacağım kafayı ne yapayım Nola?"diye cevapladı Remus gülerek ve Nola'nın gözlerini devirmesine neden oldu.
"Seninle tartışılmaz. Eee diğerleri nerede, gelmediler mi?"
"Geldiler."dedi Remus. "James ve Lily bahçede oturuyorlar, gelirken görmedin mi?"
"Hayır. Herhalde pek göz önünde değillerdi."dedi Nola muzırca. Remus imasını anlamamış gibi yaptı.
"Ve Peter da Flitwick'in yanında, fizikten kalmamak için yalvarıyor sanırım. Sirius daha gelmedi."
"Gelmedi mi?"diye kaşlarını çattı. "Geç kalmadı mı?"
Remus omuz silkti.
"Bir yere takılmıştır büyük ihtimalle... Asıl sen erkencisin, hayrola?"
"Hiiç..."dedi Nola masumca. Uyku tutmadığını ve Sirius konusunda aldığı kararları Remus'un bilmesine gerek yoktu. "Erken kalktım da, gazeteye bir uğradım, sonra da buraya geldim."
"İyi. Şey..." Remus tereddütlü göründü. "Nola, aslında benim seninle konuşmak istediğim bir konu vardı."
"Nedir?"diye sordu Nola dönüp ona bakarak.
"Bilmiyorum, bunu sormam belki de uygun değil ama..." Remus rahatsız göründü.
"Off Remus, bırak şu bilmem kaçıncı yüzyıl asili tavırlarını da söyle..."dedi Nola sabırsızca.
"Ben-"diye başladı Remus.
"Günaydın!"
Kapıdan içeri bomba gibi dalan bir Sirius Black'le ikisi de yerlerinden sıçradılar. Sirius kapıda iki kolunu iki yana açmış duruyordu, yüzünde iki kulağını birleştiren kocaman bir sırıtma vardı.
"Günaydın, günaydın Rem, günaydın arkadaşların en iyisi, okul gazetesinin biricik yıldızı, asil dost..."
Hitabın Rem'den sonraki kısmının muhatabı olan Nola yüzünü buruşturdu, Remus kaşlarını kaldırarak Sirius'u süzdü.
"Sirius?"
"Efendim?"dedi Sirius coşkuyla, gelip arkalarındaki sıraya geçerken. Nola ve Remus ona bakmak için 180 derece döndüler.
"Ne oldu?"diye sordu Remus. Ne olduğuna dair iyi bir tahmini olan Nola yine de yanılmayı ümit ederek sessiz kaldı.
"Başardım."dedi Sirius coşkuyla sıraya ellerini vurarak. "Ba-şar-dım..." Otuz iki dişini sergileyen bir sırıtışla ikisine de baktı.
"Neyi başardın?"diye sordu çileden çıkmak üzere görünen Remus. "Otur da şunu doğru düzgün anlat Sirius."
Sirius söz dinleyerek sırasına oturdu, yüzünü toparladı.
"Dün..."dedi bu kez normal sesle. "Okul çıkışı Jessica'yla konuştum."
"Şu haline bakılacak olursa işe yaramış görünüyor?"dedi Remus sakince. Sirius hevesle başını sallayarak onayladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgili Arkadaşım
Fanfiction"En yakın arkadaşlar bazen her şeyinize karışır. Aşk hayatınıza bile..." Sirius Black, lisede son senesindeyken artık ciddi bir ilişki yaşamak istemektedir ve okulun popüler kızlarından Jessica Brady’ye abayı yakmıştır. Onu elde etmek için yardımını...