"Aslında bu ilk defa düzenleniyor sayılmaz, yani daha önce, 1981'de de bir düzenleme çabası olmuş ama ekibin önemli üyelerinden biri hastalanınca gelmekten vazgeçmişler. Sonra 1994'te bir kere daha getirmeye çalışmışlar, ama bu kez de ekibin programında yer bulunamamış. Bir sürü şanssızlık anlayacağın... Ama bu gösterinin son yıllardaki en büyük gösterilerinden biri olacağını söylüyorlar, doğru mudur bilmem, ama olsa çok güzel olur, bu torunlarımıza anlatabileceğimiz bir şey, değil mi Sirius?"
Elleri siyah dar kesim pantolonunun ceplerinde, karşıya bakarak yürüyen Sirius'tan ses çıkmadı, yüzündeki hevesli gülümseme bununla solan Jessica üsteledi.
"Değil mi?"
"Hı?" Sirius irkilerek ona döndü. "Efendim-bir şey mi dedin?"
"Hayır."dedi Jessica yüzünü asarak. "Demedim."
"Baksana, Jessica..." Sirius elini saçından geçirdi kararsızlıkla. "Bu hafta sonu seninle güzel bir filme gidelim mi?"
"Hafta sonu mu?" Jessica kaşlarını kaldırdı. "Sirius, ben iki saattir sana ne zamanki animasyon gösterisini anlatıyorum?"
"Animasyon gösterisi mi?"
Jessica pes ederek iç çekti. "Boş ver. Sinemaya gideriz."
"Hayır, istemiyorsan gitmeyiz."diye atıldı Sirius. "Ne istiyorsan söyle."
"Ne istediğimi bilmen için beni dinlemen lazım."diye yapıştırdı Jessica öfkeyle. Bir süre olayı anlamaya çalışan Sirius şaşkınlıkla, Jessica ise kızgınca sustu.
"Ben-Jessica, özür dilerim, dinlemiyordum."
"Ne zaman dinledin ki?" Omuzları düşen Jessica üzgün göründü, dönüp Sirius'un yüzüne baktı. "Sirius, bir sorun mu var? Kaç gündür benimleyken sanki olmak istemediğin bir yerdeymiş gibisin. Benimle mutlu değil gibi?"
Sirius bir an ne diyeceğini bilemeyerek sustu. Jessica üzgünce gülümsedi.
"Belki de ara vermek istiyorsun?"
Bunu beklemeyen Sirius şaşkınca ona baktı.
"Ben... Bilmiyorum."
Rahatsız edici bir sessizlik oldu. Kızın yeşil gözlerindeki kırılmışlıktan vicdanı sızlasa da, Sirius, kendini istemsizce rahatlamış hissettiğini fark etti. Jessica sarışın saçları yüzünü perdeleyerek önüne baktı.
"Evet."
Sirius aniden konuştuğunda, söylediği şeye kendisi de en az başını şokla kaldıran Jessica kadar şaşırmış göründü bir an için. Ama içinden gelen buydu. Yutkunarak gücünü kaybetmemeye çalıştı. "Biraz ara versek iyi olur diye düşünüyorum."
"Be-ben..." Sarışın kız şokla kekeledi, gözleri inanmazlıkla kocaman olmuş, yutkunurken. Derin bir nefes aldı ve takdire değer bir çabayla gülümsemeye çalıştı. "Tamam. Tamam, o zaman. Madem sen-Ah, neyse. Ben sadece..." Gülerek başını iki yana salladı, sonrasında Sirius'un yüzüne tekrar baktığındaysa yeşil gözlerinde yüzündeki gülümsemeyi inkâr eden yaşlar vardı. "Hoşça kal o zaman."
Boğazında kaya gibi bir acı peyda olurken Sirius cevap veremedi. Yalnızca donmuşçasına, ağladığını belli etmemeye çalışsa da başaramayarak arkasını dönüp giden kızın arkasından bakakaldı.
***
"Üzüldüm, Sirius."dedi James içtenlikle. "Ama belki de böylesi daha iyi olmuştur, ikiniz için de."
Dört erkek ve Nola, okul bahçesindeki kare masada oturmuş konuşuyorlardı. Sirius Jessica'yla ara verme kararı aldıkları haberini henüz vermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgili Arkadaşım
Fanfic"En yakın arkadaşlar bazen her şeyinize karışır. Aşk hayatınıza bile..." Sirius Black, lisede son senesindeyken artık ciddi bir ilişki yaşamak istemektedir ve okulun popüler kızlarından Jessica Brady’ye abayı yakmıştır. Onu elde etmek için yardımını...