Kahvaltıdan sonra hazırlandık. Ve dışarıya çıkmaya karar verdik. İlk olarak yine o uçurumun yanına gittik. Aslında uçurum kimilerine göre kötü de olsa bana çekici görünen bir yanı vardı hep. Belki de o nedenle ölümüm ün uçurumdan olmasını istedim. Ama bugün moralimi yüksek tutacaktım. Kendime daha çok güveniyorum. İşin garibi 6 yıldır ilk defa gülümsüyordum. Artık Toprağı iyice benimsemiş kardeşim yerine koymuştum. Ona cidden ihtiyacım vardı. Hatta ona muhtaçtım. Bu nedenle onu mutlu etmeliydim. İlk olarak eve döndük. Ona garajdaki bisikletlerden birini verdim. Diğerini kendim aldım. Beraber bisiklet bindik. Çok eğleniyorduk ama birden Toprak bisikletten düştü. Ona doğru o kadar hızlı koştum ki kendime inanamadım. Evet bu kız beni değiştiriyordu. Yada beni bana hatırlatıyordu. Bu düşüncelerden Toprağın kahkahasıyla sıyrıldım. Neden güldüğünü anlayamamıştım. Sonra bana bakıp
-Beni sakın deli falan sanma! Napiyim biri düşünce yada kendim düşünce gülmeden edemiyorum.
O sırada bende kahkaha atmaya başladım. Sonra yarasına baktık. Çok bir şeyi yoktu. Küçük sıyrıklar vardı sadece. Bu nedenle günümüze lunaparka giderek devam ettik. Lunaparkta çocuklar gibi eğlendik. Pamuk şeker yedik. Aslında hepsi Toprağın fikriydi. Çünkü ben lunaparka gitmeyi aklımın ucundan bile geçirmemiştim. Ama hava kararana kadar lunaparkta eğlenmek beni mutlu etti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HOŞCAKAL
Misterio / SuspensoYaşam insanın algılayamayacağı bir boşluk bence...İşte bu boşlukta kaybolan dostlarıma en büyük vedam