Müzik Öğretmenim

Kokteyl Partisi

Medyadaki fotoğraf Kumsal ve arkadaşlarının bulunduğu tatil yerinden bir kare. Keyifli okumalar.. ☺☺

Her şey çok güzeldi. Otele doğru gidiyorduk. Bizim odanın önünde dikiliyorduk. Ben tam odaya girecektim ki birden Mert kendine çekip dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Çok derin öpüyordu. Tuttuğum nefes bittikten sonra yeniden almak için Mert'i ittim ama başarılı olamadım. Zor bir şekilde kafamı çektim ve nefes almaya başladım. Eğer onu durdurmasaydım kötü şeyler olabilirdi.

"Mert yeter bu kadar kapının önündeyiz biri görecek. Hadi odana git." dedim solukla. Bedenlerimiz birbirimize değiyordu.

"Başka bir odada olsaydık ne olacaktı?" dedi sırıtarak. Koluna bir tane vurdum ve ,

"Bugün çok güzeldi bir tanem. Sen benim her şeyimsin. Hem ailem hem yaşama sebebim hem de hayatımın en önemli parçasısın. Seni çok seviyorum bir tanem. Beni hiç bir zaman yalnız bırakma , hep yanımda ol hayatımın anlamı." dedim ve yanağına öpücük kondurdum. Onu gerçekten çok seviyorum. O benim hayatımın aşkı. O benim ailem.

"Bende seni çok seviyorum hayatımın aşkı. Sen benim kalbimin tek sahibisin. Seni çok seviyorum kahve gözlüm."

Kapıyı açtım ve içeri girdim. Eğer biraz daha kalsaydım yanından ayrılamayacaktım. Onu deliler gibi seviyorum. Eğer beni bırakırsa yaşayamazdım. Yaklaşık beş dakika sonra telefonuma mesaj geldi.

İyi geceler kadınım.

Mesajı okur okumaz içime huzur doldu. Bu adam benim huzur sebebim. O varken huzur ve mutluluk benimle ona o kadar aşığım ki.

Sana da iyi geceler güzel gözlüm.

Gözlerinin mavi rengine bayılıyordum. Ne deniz ne de gökyüzü bu kadar güzel olamaz. Onun gözleri mavinin en güzel tonunda.

Güneşin yansıyan ışıklarıyla uyanmak isterdim ama Buse'nin boğazını yırtarak bağırmasıyla uyandım. Hemen kalkıp yanına gittim.

"Ne oldu Buse. Sabahın köründe ne bağırıyorsun?"

"Böcek!"

Karşı duvara baktığımda kocaman bir böcek görüyordum. Buse böcekten çok korkardı. Ben fazla korkmazdım ama bu böcek korkulmayacak gibi değildi. Çok büyüktü. Ben alamazdım. Korktuğumu belli etmeden Buse'ye sarıldım. O sırada Aylin kalktı ve o da gördü o pis şeyi. O da bir çığlık attıktan sonra tamamdık. Misafirimiz uçmaya başladı ve hepimiz çığlıklar içinde odadan çıkmaya çalıştık. Tam odadan çıkacakken Mert ve Selim odaya girdiler. Onlara gösterdik ve onlar alaycı tavırlarıyla güldüler.

"Bundan mı korktunuz?" dedi Selim karnını tutup gülerek.

"Evet ne var bunda?" dedim soluk soluğa kalmış sesimle.

"Lan o ateş böceği. Buralarda çok olur. Bunu bir de gece görün siz. Bundan zarar gelmez." dedi hala sırıtarak. İçimiz rahatlamıştı adeta. Sahi ben nasıl anlamamıştım ya.

"İyi de gündüz bunlar ortaya çıkmaz ki."

"Demek ki gece cam açıkken içeri girdi ve siz de camı örtünce çıkamadı haliyle."

Selim böceği çıkarttıktan sonra Mert ile ikisi kendilerini tutamayıp kahkaha attılar. Biz de sinirlenip kapıyı suratlarına çarptık. Yaklaşık on dakika sonra Buse'nin telefonuna mesaj geldi.

Çok güzel teşekkür ettiniz.

Mesajı atan Selim di. Buse kalktı ve Selim'in odasına doğru koştu. Bugün gemiyle tur yapacağız. Dün Datça'yı gezdiğimiz için gemi turunu bugüne ertelemiştik. Biz kızlarla hazırlandıktan sonra kumsala doğru yürüdük. Bizimkiler kıy8ya yakın küçük bir tekne kiralamışlar. Biz büyük ve bir sürü insanın bizimle geleceğini sanıyorduk. Ama bu küçük tekneyi görünce sevinçten çığlık attık.

Denizin ortalarına geldiğimizde Mert benim elimden tuttu ve ayağa kaldırdı.

"Biraz serinlemeye ne dersin canım." dedi. Ben bir şey diyemeden kendimi denizde buldum. Yüzeye çıktığımda :

"Manyak mısın sen ya."

"Evet senin manyağınım." dedi yan gülüşüyle.

İyice sarıldım ona. Biz sarılırken hiç bir şeyin farkına varmamışız. Kafamızı çevirip baktığımızda tekne yoktu. Neredeydi bunlar. Mert arkasını dönüp baktığında bizimkileri uzaklaşırken gördü. Hızla yüzerek yanlarına vardık.

"Bizi neden beklemediniz lan." dedi Mert.

"Napalım oturup da sarılmanızı mı gözetleseydik." dedi Selim kıkırdayarak. Mert de sinsice gülüp ;

"Buse'yle bizim odanın kapısının arkasındaki öpüşmelerinizi görmezden geliyorum Selim." dedi kahkaha atarak. Selim ve Buse'nin yüz ifadesi o kadar komikti ki biz de Aylin ile gülmeden edemedik.

"Sen görürsün şimdi." dedi Selim. Mert'in üstüne atlayarak ikisi beraber suya düştüler. Biz gülmekten karnımızı tutarken bir yandan da onları izliyorduk. Ne kadar komiklerdi.

....

Çok güzel bir deniz turundan sonra yorgunluğumuzun üzerine Selim'in teknenin iç kısmındaki çıkardığı limonataları görünce derin bir oh çektik. Bu kadar sıcağın ve maceranın üstüne iyi gelmişti. Ben Buse'yi dürtüp :

"Bakıyorum da Selim'le geçirdiğin vakitler çok ekşınlı." dedim sırıtarak. Buse de bir yandan sırıtıyordu.

"Sizin ormanda geçirdiğiniz o muhteşem sevişme sahnesine de ben hayran kaldım Kumsalcım." dedi kıkırdayarak.

"Çok kötüsün pislik." dedim gülerek. O sırada Aylin gelip bize bakarak :

"Muhabbetinizi bölmek istemem ama akşam kokteyl partisi var. Biz de gideceğiz." dedi dil çıkartarak.

"Kızma tatlım özel bir şey konuşmuyorduk. Senden özelimiz mi olacak. Buse ile Selimin öpüşme sahnesinden bahsediyorduk." dedim kıkırdayarak.

"Tamam gideriz." dedi Buse.

Kokteyl için kızlarla hazırlanıyorduk. Buse giydiği pudra rengindeki mini elbiseyle güzel görünüyordu. Aylin sırt dekolteli vücufuna yapışan muhteşem bir elbise giymişti. Çok da güzel görünüyordu. Ben ise kırmızı renginde önü kısa arkasından hafif bir şekilde uzayan elbise giymiştim. Hepimiz hazırdık. Partiye gittik. Biz Buse'yle içeri girdik. Aylin lavaboya gideceğini söylemişti. Lavabo parti yerinin dışındaydı. Biz de Aylin ile gidecektik ama Aylin gerek yok demişti. Biz de onayladıktan sonra içeri girdik. Kokteyllarımızı yudumlarken aklıma Aylin geldi. Aradan 15 dakika geçmesine rağmen Aylin hala gelmemişti.

"Aylin nerde kaldı ya." dedim Buse'ye endişe dolu gözlerle bakarak.

"Ben de bilmiyorum gel bir bakalım." dedi Buse beni çekiştirerek.

Lavaboların olduğu yere gittiğimizde bayan bölümünü bulmaya çalışıyorduk. Erkeklerin lavabosunun bayağı ilerisindeydi. Lavabodan içeri girdik ama gördüğümüz sahneyle olduğumuz yerde durduk. Umarım aklımdaki şey değildir.

Arkadaşlar okuduğunuz halde vote ve yorum yapmıyorsunuz. Ben sizin için yazıyorum. Lütfen biraz vite ve yorum yapalım. Sizleri seviyorum.. ☺☺