Müzik Öğretmenim

Çilek ve Çikolata

Multimedyadaki çikolata kutusundan bir kaç tane daha düşünün. Keyifli okumalar.. ☺☺

Sonunda hastaneden çıktık. Arabadaydık. Arabayı Selim kullanıyordu. 18 yaşını geçtiği için ehliyeti vardı. Mert hoca da hastane çıkış işlemleriyle uğraşıyordu. Biz eve geldik ve Buse benden önce içeri girdi. Bende arabadan bir kaç eşyamı alıp eve geçecektim. Buse birden sevinç çığlıkları atmaya başladı. Hemen eve gidip :

"Noldu kız?"

"Biri benim en sevdiğim çikolatayı almış. Hem de kutu kutu. Ye ye bitmez. Ve de kocaman tabakta en sevdiğim meyveler var. Bir sürü yaa."dedi kocaman gülüşüyle.

Elindeki paketlere baktığımda en az 5 paket vardı. Ve dediği gibi kocaman bir tabakta bir sürü çilek var. Çilek Buse'nin en sevdiği meyvedir.

"Oha lan kim almış bunları ve kim hazırlamış."dedim gözlerimi kocaman açarak.

"Bilmiyorum ama bu anın tadını çıkarmam gerek."dedi ağzına 2 tane çikolata ve bir yandan da çilek atarak. Biz gülüşürken arkadaki sesle durduk. Selim gülerek içeri giriyordu.

"Umarım hoşuna gitmiştir." dedi gülümseyerek. Ne yani o mu almıştı bu kadar çikolatayı. Ohaa yaa. Selim'den hiç beklemezdik. En çok da Buse beklemezdi. Buse gözlerini kocaman açarak ayağa kalktı ve Selim'in yanına gitti.

"Çok teşekkür ederim iyiki varsın." dedi ve sarıldı. Ben kıkırdıyordum. Buse bir anda arkasını dönerek :

"Ne gülüyorsun be." dedi ve gülmeme eşlik etti. Arkadan Mert hoca belirdi. Buse çikolatalarının ve çileklerinin yanına döndü. Mert hoca sırıtarak ona bakıyordu.

"En sevdikleri herhalde." dedi gülerek.

"Evet." dedim Buse'nin yanına gidip ağzıma çilek atarak. Komik bi hali vardı manyağın. (Multimedyadaki gibi)
Ocağa su koydum kaynaması için. Millete dönerek :

"Kahve içen var mı?"

Hepsi onayladıktan sonra 4 tane bardak çıkardım 4 kişiydik çünkü.
...
Kahveler hazırdı. Ben kahvemi alıp dışarı çıktım. Havuza bakıyordum. Mert'i düşünüyordum. Ne! Az önce ben Mert mi dedim? Neden hocam demedim. Off kafamda deli sorular.. Ben düşünürken arkamdan bir ses belirdi. Korktum ve oracıkta dengemi kaybedip havuza düştüm. Baktım ki Mert hocaymış. Kıkırdıyordu. Ama sen gorürsün.

"Ne gülüyorsunuz. Tutun da çıkıyım." dedim elimi uzatarak. Elimi tuttu ve onu anında havuza çektim. Çok komik bir hali vardı. Lakin benim ayak bileklerimden tutup havaya fırlatana kadar. Suya geri düştüm ve o da suyun altında beni izliyordu. Nasıl nefes almadan orda durabiliyordu. Yüzeye çıktığımızda :

"Ne yapıyorsunuz siz ya!"

"Okul dışındayken bana sizli bizli konuşma Kumsalcım. Olur mu?"

"Neden?"

"Rahatsız oluyorum."

"Peki."

Sudan çıktığımızda sırılsıklamdık. İçeri girdik ve Buse bizi görünce halen yediği çilek boğazında kaldı.

"Noldu be size?" dedi boğazını temizleyerek.

"Hiç bir şey. Sadece suya düştük."

Mert hoca araya girerek :

"Ben eve gidip üzerimi değiştireyim." dedi ve gitti.

...

Akşam olmuştu. Biz Buse hastanede kaldığı sıra okula izin kağıdı yerine doktorla anlaşarak rapor çıkarttık 5 günlüğüne. Yarın sabah müdüre verip oradan da öğleye doğru tatilin yolunu tutacaktık. Tabi ki uçakla. Datça'ya ancak uçakla gidilir.

... 2 gün sonra..

Eveett sonunda geldik Datça'ya. Selim'in ayırttığı odalar muhteşemdi. Deniz manzaralı ve hiç bir şeyi eksik olmayan bir odaydı. Biz Buse , ben ve Mert'in kuzeni aynı odada kalıyorduk. Mert'le de Selim kalıyordu. Evet ben Mert diyorum çünkü içimden öyle demek geliyor. Hava çok sıcaktı. Biz odanın buz dolabına göz gezdiriyorduk. İki soda çıkardık ve içmeye başladık. Buse'nin her zaman ki gibi çilekliydi. Ben ise limonlu içiyordum.Yaklaşık 5 dakika sonra odanın kapısı çalındı. Gelen kişi Aylin'di.

"Sonunda gelebildin tatlıımm." dedim gülümseyerek.

"Sormayın kızlar yaa. Eski sevgilim burada."

"Nee!" dedik Buse'yle şaşırarak.

"Hani şu psikopat olan." dedim. Ve başıyla onayladı.

"Eee ne yapacaksın şimdi?"

"Bilmiyorum." dedi omuz silkerek. Buse tam o sırada bana doğru fısıldayarak :

"Bence sizin Mert hocayla birbirinizden hoşlandığınızı Aylin'e diyelim. O bir şey demez. O da bizim arkadaşımız. Bilsin bence. Bak biz onun eski psikopat sevgilisini biliyoruz ve o çocuğu Mert hoca bilmiyor." dedi ve ben de onayladım.

"Heeyy ne fısıldaşıyorsunuz siz?"

"Bizim sana bir şey söylememiz lazım." dedi Buse.

"Söyleyin bakalım."

"Mert hocayla Kumsal birbirlerinden hoşalnıyorlaaarrr." dedi ve ben lafa girerek :

"Mert hocayı bilmiyorum ama ben öyleyim." dedim.

Aylin şaşkınlıkla bize bakarak :

"Ohaa. Gerçekten mi? Ooo süper o zaman bize aksiyon çıktı." dedi kıkırdayarak.

"Sorma yaa. Bak benim bir fikrim var. Hadi gelin şu Mert hocayı kıskandıralım. Tabi ki ilk önce Kumsal'ı hazırlamamız gerekecek" dedi Buse. Hepimiz onayladık.